Yüzyıl Sonraki Torunuma Mektup- 68

Merhablar 

Sevgili Torunlarım,

Sizler beni görmediniz tanımadınız. Ben sizin dedenizin annesiyim.

Büyük büyük babaannenizim.

İsmim :  Gönül Akkaya

Bu dünyayı ziyaretim 1950 yılının eylül ayında başladı. Şu anda 71 yaşımdayım.

Bu yaşıma kadar çok olaylar yaşadı. Çeşitli alanlarda bilgiler edindim.

Bu bilgiler yaşama bakışımı etkiledi. Yanlışlarım oldu doğrularım oldu. Sürekli bir gözlem halinde oldum.

Kendimi insanları olayları anlama yolunda epeyce gayret sarf ettim.

Tam olarak anladın mı?  Diye soracak olursanız  buna  ‘’EVET’’  diyemem.

Çünkü her olayın dersi her insanın dünya üzerindeki görevi farklı.

Bu kadar yılım hep bir şeyler öğrenmekle geçti.

İlgilendiğim her alanda öğrenilmesi gereken çok derin bilgiler olduğunu fark ettim. Bu bana SOKRAT’ın

‘’Bir şey biliyorum o da hiçbir bir şey bilmediğimdir.’’Sözünü daha derinden düşündürdü.

Uzay boşluğundaki milyonlarca galaksiden biri olan SAMANYOLU Galaksisinin bir ucunda toz tanesi büyüklüğünde

Olan DÜNYA’MIZDA öğrenilen bazı bilgilerin zamanla geçerliliğini yitirdiğini

DÜNYAMIZIN  önemli bir okul olduğunu ve  DÜNYA OKULU’nun derslerinin çeşitliliğini

eğitim metodunun da

‘’ ACI  ‘’olduğunu farkettim. Bize verilen cevher altının değerinin ateşte eritildiğinde ortaya çıktığı gibi zorlanmadan acıyla kavrulmadan ortaya çıkmıyordu.

Bu dünyada hepimiz belli bilgileri öğrenebilir ve de uygulayabiliriz.

Sınırları belli olan dünya üzerine de sınırlı varlıklarız.

Sevgili Torunlarım                                                                                                                                                                                                                                                                                                                        İnsan için en önemli bilgiler kendisiyle ilgili bilgilerdir. Önce kendimizi tanımalıyız. Ben kimim? Bu dünyaya neden geldim?

Buradaki görevim nedir? Sorularının cevabını bulmak için gayret göstermeliyiz.

Bunları bilmeden öğreneceğiniz diğer bilgiler yerine tam anlamıyla oturmazlar.

BU  NEDENLE ÖNCE KENDİNİZİ TANIMALISINIZ!

Ben bu en önemli konuyu epeyce geç bir yaşımda fark ettim. O nedenle de bilmemekten kaynaklanan yanlışlar yaptım.

Kendimi geliştirmek eksiklerimi tamamlamak için eğitimler aldım. Her tamamladığım eğitim sonrasında bir yerlerde eksiğim olduğu duygusundan hiç kurtulamadım.

2022 yılının Aralık ayında Nefes21 Akademinin Kişisel Gelişim programına katıldım.

Birinci dersin sonunda Hocamız Bülent Gardiyanoğlu  

Sizlere yüzyıl sonra ulaşacak mektuplar yazmamızı istedi.

Şimdiye kadar böyle bir mektup yazmayı düşünmemiştim. Bu ödev beni çok heyecanlandırdı.

Nasıl güzel bir düşünceydi bu.

2019 un Aralık ayında covidle  sınandığımız günler başladı.

Şimdiye kadar alıştığımız düzen birdenbire darmadağın oldu.

Temelinden sarsıldı. Üzerinden iki yıl geçtiği halde ne olduğunu tam olarak  anlayamadığımız bu virüsle mücadelenin 

Başlangıcında uygulanan yanlış tedavilerle pek çok sevdiğimizi kaybettik.

Çok acılar yaşadık. Sağlık endişesiyle kapanan işyerleri işsiz kalan pek çok insan ilerleyen zamanda dünya genelindeki ekonomik kriz ruh sağlıklarımızı çok olumsuz etkiledi.

Okullarda da bir yıla yakın yüz yüze eğitim yapılmadı. Bu açığın online eğitimlerle kapatılmaya çalışılması da ayrı sıkıntılar getirdi.

Çocuklar o günlere kadar kontrollü olarak kullanmalarına izin verdiğimiz bilgisayarların başından kalkmadan birbiri ardınca saatler süren derslere girdiler.

Çok sıkıldılar. Çareyi bir yandan ders dinlerken diğer yandan telefon ya da tabletten

Oyun oynamada buldular.

Bir yıl sonra okullarda kontrollü olarak haftada birkaç gün olarak başlayan eğitime geçilince okula gitme alışkanlığını kaybeden birçok çocuğumuza bu tekrar başlangıç çok zor geldi.

İlerleyen zaman içinde kendisini toparlayabilenler toparladı…

Gerek çocuklar gerekse yetişkinler COVİD sıkıntılarını hep beraber sevimsiz bir şekilde yaşadık halen de yaşamaktayız.

İçerikleri hakkında tatmin edici bilgiler bulunmayan hazırlanma süreçleri dikkate alınmadan hazırlanan şaibeli ve de sonu gelmeyen aşı uygulamaları insanları canından bezdirdi.

Aşılar bazı insanlarda geri dönülmez hasarlar bıraktı.

COVİD geçirenlerin bazıları da tam olarak sağlıklarına kavuşamadılar.

Test ve aşı konusundaki katı uygulamalar bir gün birdenbire bir genelgeyle eski zorlayıcılığı yumuşatıldı.

Neler olduğunu anlamak hiç de kolay değildi. Tüm Covid aşamalarını yaşamış insanlar olarak ne olduğu hakkında şu an için

Net bilgilere ulaşmış değiliz.

Sizler neler olup bittiğini  tüm ayrıntılarıyla  öğrenmiş olacaksınız.. Bizim bazı doğru bilgileri yıllarca sonra öğrendiğimiz gibi …

Yaşanan her durumun olayın görünen ve görünmeyen sebepleri olduğunu biliyoruz.

Salgın dönemi herkese olmasa da çoğumuza bunları düşündürdü.

Sebep -Sonuç zinciri halindeki bu hayatta bu sonucu yaşatacak yanlışlarımız olmuştu ki tüm insanlık olarak bunları yaşıyorduk.

Neler Yapmıştık?

Neler Yapmamıştık Ki …

Doğaya ve birbirimize inanılmaz zararlar verdik. Maddiyat her şeyin önüne geçti. Ona ulaşmak için her yol mübah sayıldı.

Sürekli ön planda kendimizdik. Bizim dışımızdakileri ötekileştirdik. Eleştirdik

Anlamaya çalışmadık sevgiyle yaklaşıp derdinin ne olduğuyla ilgilenmedik. Böylelikle özümüzdeki muhteşem sevgi duygusunu kaybederek hata üzerine hatalar yaptık.

Doğal olan her şeyi değiştirdik bozduk. Tohumlar bozuldu. Bozulan tohumlar toprakları  olumsuz etkiledi. Temel gıda maddeleri bozulunca sağlık bozuldu.

Hastalıklara yanlış yaklaşımlar…  Tedavide kullanılan sentetik ilaçlarla kronik hastalıklar iyileştirilemediği gibi bilinmeyen daha pek çok hastalık ortaya çıktı.

Çok büyük boyutlarda modern cihazlarla donatılmış hastaneler yapıldı yeni bilgilerle yetiştirilmiş doktorlarımız oldu.

Ancak hastalar kalıcı sağlıklarına kavuşamayıp ömür boyu ilaç kullanarak yaşamlarını devam ettirebildiler.

Neden böyle oluyordu?

Çünkü günümüz tedavi sistemi ortaya çıkan hastalığın gerçek sebebine yoğunlaşmadan derindeki sebebin yüzeyde oluşturduğu semptomlarla uğraşıyordu.

Onlar yok edildiğinde de tedavinin tamamlandığı düşünülüyordu. Hastalığı oluşturan gerçek sebep yüzeysel tedavilerle derinlere itilmiş olduğundan derinden derine sinsi bir ilerleyerek kendisini daha net gösterme çabasıyla yeni semptomlar üretiyordu. Bu kez de o yeni semptomların yok edilmesine yönelik çalışmalar yapılıyordu.

Bu şekildeki uygulamalar kısır döngüler oluşturuyor memnuniyet verici çözümlere bir türlü ulaşılamıyordu.

İnsan denen fiziksel zihinsel duygusal katmanlı mucizevi varlığa bir makine duyarsızlığıyla yaklaşım hastalanan kısımlarının kesilip atılarak sağlığın kazanılacağının düşünülmesi çok büyük bir yanlıştı. Maalesef günümüzün uygulaması böyleydi.

Çok sevgili can parçalarım

Ne yaparsanız yapın en hayırlısını yapabilmek için niyet edin. Bu güzel ve içten niyetlerinizle ilerleyeceğiniz yollarda size en güzel kapıların açılacağını bilin. İnanç insana verilen en güçlü duygudur.  Bu duyguyu kaybeden her şeyini kaybeder.

Kişinin yaradanına ve dolayısıyla kendisine duyduğu güven başarıya ulaşmasında en büyük etkendir.

Geçmişte yaşananlar çok önemlidir. Geçmişlerini bilmeyenler geleceklerini şekillendiremezler. Siz de geçmişinizi iyi öğrenirseniz yaşadığınız günleri ve geleceğinizi iyiye yönlendirme şansını yakalamış olursunuz. Böylece size verilen ömrü en verimli şekilde geçirirsiniz.

İlgileneceğiniz konuları kişileri dikkatle ve özenle seçin. Güven duygunuzu sık sık sorgulayıp tazeleyin. Yaratılmış her varlığın aynı cevherden yaratılmış olduğunu hiç unutmadan kendi değerinizin farkında olarak karşınızdakilerin güzel yönlerini görmeye çalışın. Ve karşınızdaki her varlığın sizi size yansıtan aynalar olduğunun farkında olarak o aynalarda gördüğünüz olumsuzlukların sizde olduğu bilinciyle hızlı bir şekilde düzeltme yoluna gidin.

Sizlere sağlıklı ve de ilim bilim yolunda farkındalığınızın çok gelişmiş olduğu bir ömür diliyor sevgiyle kucaklıyorum.

Yolunuz açık olsun.

Büyük büyük Babanneniz Gönül Akkaya