Vesvese Sözlüğü 54- Evlilik Demirden Leblebidir, Ne Yenir Ne Yutulur
Evlilik, kimine göre hayatın kanunu, kimine göre huzur bulduğu yuva, kimine göre neslinin devamı için bir vesile, kimine göre ise bir vecibedir. İnsan tek başına yaşarken, kendi uğraşları ve sorumluluklarıyla meşgul olur. Sınavları tek bir kişinin kaldıracağı cinsten olur. İki insan bir araya geldikten sonra değişiklikler meydana gelir. İnsanın uğraşları değişir ve sorumlulukları çoğalır. Bir yuvanın kurulmasıyla imtihanlar çoğalır ve 'hayat okulu' diye adlandırdığımız üniversite başlar.
Evlilik, kimine göre hayatın kanunu, kimine göre huzur bulduğu yuva, kimine göre neslinin devamı için bir vesile, kimine göre ise bir vecibedir. İnsan tek başına yaşarken, kendi uğraşları ve sorumluluklarıyla meşgul olur. Sınavları tek bir kişinin kaldıracağı cinsten olur.
İki insan bir araya geldikten sonra değişiklikler meydana gelir. İnsanın uğraşları değişir ve sorumlulukları çoğalır. Bir yuvanın kurulmasıyla imtihanlar çoğalır ve 'hayat okulu' diye adlandırdığımız üniversite başlar.
İnsanlar yuvalarını kurduktan sonra yeni ve hiç tanımadıkları sayfalar açarlar. Birbirlerini tanımaya çalışırlar. Birçoğunun belki de herkesin ezbere bildiği bozulur ve bir atasözünde de olduğu gibi 'evlilik demirden leblebidir' mantığını çözmeye koyulurlar.
Evlendikten sonra hayat arkadaşları, birbirinin etki ve ilgi alanlarına girmeye başlar. Etki alanı, kendi seçimlerimizden ibarettir. İlgi alanı ise, seçim yaptıktan sonra karşılaştığımız durumlar, insanlar arası ilişkiler ve kendi irademizle değiştiremeyeceğimiz ve bizi doğrudan ilgilendiren olaylardır. Bu yüzden eşimizin etki alanını sevgiyle kabul etmek ve ilgi alanına müdahale etmeyip,
Yaradana teslim olabilmek evlilik hayatımızı bir nevi kolaylaştıracaktır.
Medeniyetimizde ve dini kaynaklarımızda da belirtildiği gibi, evlilik kutsal bir müessesedir. Hem insanın yalnızlığını giderir hem de topluma faydalı bireyler yetişmesi için bir vesiledir.
Yani sağlıklı bir yuva kurmanın hem maddi hem manevi çok faydaları vardır.
Bir iş ne kadar faydalı ve hayırlı ise zorlukları mücadeleleri de o kadar fazladır. Evlilik doğuma benzer ve sancılıdır. Zahmeti dünyadaki herşeyden fazladır. Sancılar ne kadar dayanılmaz hale gelirse, bebeğin doğumu o kadar yakındır. Bu demek oluyor ki çok zahmetin ardından rahmetin gelmesi, bizim için feraha kavuşmaktır.Evlilik çok zahmetli bir iş olduğundan vesvesesi de çoktur. En çok eşlerin birbirine hakkı geçtiğinden dolayı şeytan hiçbir zaman iki eşin arasını vesvesesiz bırakmaz.
Şeytan o kadar maharetli bir ustadır ki, bizim en zayıf noktalarımızı ve korkularımızı bilir. Bizleri hayat arkadaşımızın aracılığıyla yıldırmaya çalışır. Mesela kaybetme korkumuz varsa eşimize hayır diyememekten tutun, onun üzerinde hüküm sürmeye kadar davranışlarda bulunabiliriz. Bunları bize, kulağımıza fısıldanan vesveseler yaptırır. Vesveseler sayesinde şeytan karı kocayı birbirinden usandırmaya çalışır.
Bununla birlikte vesveseler bize bilinçaltımızın bir oyunudur. İnsan bilinçaltında ne barındırırsa - ki bunlar bilinçsiz barındırılır - onlar zamanla ve yerinde ortaya çıkar.
Belki de yerinden taşmaya başlar, tıpkı bir bardağın dolu olduğunda sadece bir damlayla taşması gibi.
Rabbimiz kaderlerimizi bizlere armağan etmiş ve irademizi bize hediye etmiştir. İrademizle hem bilinçli hem bilinçsiz seçimler yapmaktayız.Kendinizi değersiz hissediyorsanız, ya size hiç değer vermeyen ve sürekli peşinde koşturan bir eş seçersiniz, ya da sizi aşırı kontrol eden ve hiç özgürlük tanımayan bir hayat arkadaşı seçersiniz.Bu seçimi size bilinçaltınız yaptırır. Başka bir seçenek ise hayatınızda kınadığınız insanlar varsa, ya bu kişilerin benzerleriyle evlenirsiniz ya da aşırıya giden zıt karakterle bir hayat paylaşmaya çalışırsınız.İster buna bilinçaltının oyunu diyelim ister kaderin cilvesi olarak adlandıralım.
Çocukluğumuz ve hayatımızdan getirdiğimiz ruhsal ve zihinsel arızalarımızla evliliklerimiz oluşur. Vesveseler bu arızalardan beslenir. Bu yüzden hayat arkadaşımız bizim en keskin aynamızdır ve aynı zamanda öğretmenimizdir. Evliliklerde bu yüzden vesvese çoktur. En yakınımız ve güvendiğimiz kişi eşimiz olduğu için bize bilinçsiz ders verir. Ne kadar zor gelsede bu dersler, bizim hayat dersimiz olmalı ve bizi arızalarımızdan arındırmalıdır. Bu yüzden vesvese bize geçmişimizde bulunan bir arızayı hatırlatır. Geçmişteki bu arıza iyileştirilmelidir.
Her vesvese iyileşme aracıdır. Eşimiz olumsuz bir davranışta bulunduğunda sadece bize aynalık görevini yapar. Böylelikle kafamızda vesvese oluşur. Bu vesvese bize arızalarımızı ve hastalıklarımızı hatırlatır. Vesveseye bu cihetten baktığımızda, vesvesin bizim için bir ipucu olduğunu ve teşekkür edilecek bir vasıta olduğunu varsayabiliriz.
Sonuç vesveseye sebebiyet veren ve bizi bize hatırlatan yol arkadaşımız, eşimize teşekkür etmek bizim yegane borcumuzdur.
Sevgili hayat arkadaşım seni seviyorum ve bana aynalık yaptığın için sana çok teşekkür ediyorum...
YAZAR: ZÜLAL PELİT
Yazar'ın diğer yazılarına ulaşmak için
https://nefes21.com/profil/zulal-pelit
Yazar'ın sosyal medya hesabı
En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!