Vesvese Sözlüğü 98- Değer Mi, Değmez Mi?

Değer arayışı duygularını tatmin etme, kaliteli bir şekilde yaşamını sürdürme aşamasında önemlidir insan için. Değerli olduğunu hisseden insan; seviliyordur , takdir ediliyordur ve güvendedir. Bu durumda da vesveseleri dinmiş, iç sesi ile sürekli çatışmayan ve kalbi mutmain biri olarak sağlıkla devam eder hayat yolculuğuna.

Vesvese Sözlüğü 98- Değer Mi, Değmez Mi?

Değer kelimesi, bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet olarak tanımlanır. Bu kelimenin insandaki karşılığı sevildiğini hissetmek, onure edilmek, varlığının fark edilmesi, fedakarlıklarının anlaşılması şeklinde hayat bulur. Kişi iletişimde bulunduğu insanlar tarafından sevgi ve saygı görürse değerli olduğunu hisseder. Değer arayışı duygularını tatmin etme, kaliteli bir şekilde yaşamını sürdürme aşamasında önemlidir insan için. Değerli olduğunu hisseden insan; seviliyordur , takdir ediliyordur ve güvendedir. Bu durumda da vesveseleri dinmiş, iç sesi ile sürekli çatışmayan ve kalbi mutmain biri olarak sağlıkla devam eder hayat yolculuğuna.

 İş yoğunluğunun, hayat mücadelesinin, rızık endişesinin olduğu bu çağda dingin ve korkusuz bir yaşam sürmek herkes için mümkün olmayabiliyor. Çoğu zaman evlerimize, arabamıza, yani konforumuza verdiğimiz değeri kendimize ve en yakınımızdaki ailemize veremiyoruz.  Her şeye vakit bulan zihnimiz, yanındakilerin varlığını ve kendi ruhunu es geçiyor. Oysa Ruh, sevgi ve değerden beslenir. Gıdasını alamadığında  da ölür.

Çevremize baktığımızda ruhu sarkık insanlar görürüz. Mutsuz, yorgun, yaşama sevincini yitirmiş.

Neden sarkar ki insanın ruhu?

Enerjisini ne düşürür?

Beklediği nedir kalbimizin ve ruhumuzun?

Bu çağ tam bir aşırılıklar çağı. İnsanlar tüketimde, gösterişte, kırmakta, görmezden gelmede ve bencillikte o kadar aşırıya kaçtı ki en temel duygularımız göz ardı edildi. Hayat mücadelemiz de aşırıydı; çünkü zaman ve şartlar bunu gerektiriyordu. İşte tam bu noktada sevmek, sevdiğini göstermek, affetmek, değer vermek gibi bazı insani vasıflar unutturuldu. Oysa kainat sevgi üzerine yaratılmıştır. Rabbimizin İsra suresi 70. ayette de söylediği gibi insan yaratılıştan mahlukatın en değerlisi ve en şereflisidir. Fakat İnsanoğlu , Allahın verdiği bu değeri tam anlamıyla idrak edemedi. Maalesef çevrelerinde hep değer  görme duygusunu tatmin edecek kişiler aradılar .Bu yüzden insanlar onları fedakarlık yaptığında görsün, iş yaptığında takdir etsin, sevsin, kısacası hep değerli hissetirsin istediler.  Çevreye “Beni değerli hissettir.” çabasında sürekli mesajlar verdiler.

İnsanın ömrü içinde beklentisiz olabilmesi mümkün müdür? Zor gibi. Sevgi, saygı en kalbi duygular. Mesela; işinden evine yorgun, düşünceli, bir gün sonra yapacağı işi planlayarak gelen bir beyefendi düşünelim . Kapıdan girdiğinde ilk aklına gelen yemeğin hazır olup olmadığıdır. Karnını doyuracak, dinlenecek, yorgunluğunu atacaktır. Ev sakinlerinden de işten gelmiş birine saygı duyulmasını, halinin sorulmasını ister. Eşinin yemeği hazır etmesi, bir değerdir onun için ,güler yüzle karşılanması bir değerdir. Kadın da eşi için süslenmiştir, onu bekliyordur, eşinden gelecek birkaç iltifat da kadın için bir  “değerdir”. İşte bütün sır, kapının bu ilk açıldığı anda birbirlerine yansıttıkları güzel enerjidedir, yani değer enerjisinde. Eğer her ikisi de birlikte çalışıyorsa kadın mutfağa da birlikte girmek ister, yemeği birlikte hazırlamak ve birlikte yemek ister. Bu anlamda eşinden destek görmek de bir değerdir kadının gözünde. Hem de haklı bir değer.

Görünüşte hiç de zor olmayan, ama insanların nefsine belki ağır gelen bu davranışlar sergilenemediğinde yani yapılan hizmetlerin karşılığı “değmediğinde” başlar iç ses konuşmaya:

“Ne zaman gördü ki seni? Sen zaten değersizsin. Çok kilo aldın. Sorunlarla yalnız mücadele ediyorsun. Umrunda bile değil. Eşin bilmedi kıymetini başkaları mı bilecek? Sen görünmezsin. Vasat birisin. Zaten hiçbir yeteneğin yok. Yemekleri de güzel yapmıyorsun. Herkes için uğraşıyorsun da eline ne geçecek? Çocuklarına da yeterli anne değilsin.” Gibi liste uzayıp gidiyor. İçinde bu kadar çok vesveseyi barındıran biri çevresine nasıl olumlu enerji yayabilir. Kendi içinde mutsuz biri karşısındakileri de mutlu edemez. Vesvese bulaşıcıdır bence, bu kadar vesvese aynı ortamda bulunduğun kişilere de sirayet eder. Erkeğin de iç sesi konuşmaya başlar: “Akşama kadar çalışıp yorgun geliyorum, ne istedilerse aldım. Yine suratı asık. Niye benim kıymetim bilinmiyor?” Her iki taraf da pimi çekilmiş vesvese bombası dolaşmaya başlar evin içinde. Bu vesveselerin içine anne-babalar , çocuklar ve iş arkadaşları da dahil olacak bi şekilde. Hayat bir müddet sonra bu insanlar için susturulamaz bir zihin konuşmasına dönüşecektir.  

 Sen kendine ne kadar değer verirsen karşındaki de sana o kadar değer verecek. Sen pırlanta olduğunun farkındaysan muhatapların cam parçası muamelesi yapamayacak. Demek ki ilk aşamada yapılacak olan şu; Sen kendi değerini bileceksin. Kendini seveceksin. Sevgi en güçlü enerjidir. Sen özünden başlayacaksın bu gücü kullanmaya ki bütün evrene yayılsın. Var mısınız bundan sonra zihin ve kalp defterlerine şu cümleleri nakşetmeye; Ben özelim ki Allah beni yarattı. Ben değerliyim. Kendimi ve kalbimi sevgiye açıyorum. Bütün korkularımı ve değersizlik duygumu burada bırakıyorum. Ben güzelim. En lezzetli yemekleri ben yaparım. Çocuklarımla nasıl ilgileneceğimi biliyorum. Ben yeterli bir anneyim-babayım. Sorun varsa çözüm de vardır. İstedikten sonra zorlukların üstesinden gelebilirim. Zamanımı planlı ve verimli kullanabilirim. İş yerinde görevimi gerektiği gibi yapar bırakırım. Herkes kendinden sorumludur. Ben HUZURU hak ediyorum.

Vücudu yönettiğini düşündüğümüz beyin aslında kalpten emir alır. Biz kalbimizi kontrol altına alır  ve dinginleştirebilirsek beynimize güzel emirler gider. Bedenimiz ve ruhumuz da sıhhat bulur. Zaten Rabbim kendinden bi parça vererek ruhundan üflemiş bize. Bu nedenle biz değerliyiz.

Şu andan itibaren sevgiyle, huzurla, güvenle, başarıyla yaşama iznini kendime veriyorum, diyebilmeliyiz muhakkak. İşte hayat bunun için yaşamaya değer.

                                                                                                             

YAZAR: RAHİME CANSIZ

Yazar'ın diğer yazılarına ulaşmak için

https://nefes21.com/profil/rahime-cansiz

Yazar'ın sosyal medya hesabı

https://instagram.com/rahime.cansz?igshid=9nj9d0xyz64q

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!