KENDİNİ HAZIR HİSSETMEK

Korkularımız Endişelerimiz Sabit inançlarımız Redettiklerimiz

KENDİNİ HAZIR HİSSETMEK

KENDİNİ HAZIR HİSSETMEK

-Her birimiz hayatımızda bir çok şeyden şikayet ederiz ve bu şikayet ettiğimiz şeyleri yaşamaya

devam ederiz.

Örneğin-Korkularımız

-Endişelerimiz

-Reddetme/Kabul etmeme

-Sabit inançlarımız

-Yaşamımızda çok isteyipte yapamadığımız, başka insanların yaptıklarını görüp özendiğimiz ve bizim yapmadığımız, hayatımıza katamadiğimiz, bizden çok uzakmış gibi duran şeyleri neden yapamıyoruz. Korkularımız bizim koskoca demir kapılarla önümüzü kapatmış, setler koymuş.

Korku doğuştan gelen bir duygu/durum değildir, korkularımız sonradan öğrenilir.

Elimizi sobaya dokunursak yanacağını veya birçok insanda kedi-köpek korkusu var bu korkuyu yaşayan insanlar bunu bir diğer insandan öğrendiler ve hayatlarına korku olarak yerleştirdiler,hiçbiri bu korku ile doğmadı, doğuştan getirmedi.

Korkularının birkere olsun üstüne gitmeyi denerlerse onu aşabilecek potansiyelin kendi içlerinde olduğunu göreceklerdir.

-Endişelerimiz bizi birçok şeyden alıkoyar. Zihnimizde sürekli konuşurlar, sürekli ses dalgalarıyla

bütün bedenimizi ele geçirip yapma yaparsan ya şöyle olursa, ya böyle olursa diyerek bizi teslim alırlar. Oysaki biz zihnimizdeki bulanıklığı çözersek, beraklaştırırsak bizi çevreleyen ele geçiren o endişe zincirine teslim olmaktan çıkıp yaradan teslimiyet yolunda hayatımızdaki hedeflere doğru ilerleriz.

-Reddetme neleri redediyoruz hiç bakmadan, dokunmadan, ben onu istemem, ben onunla konuşmam, ben o kitabı okumam, bana göre değil böyle şeyler, ne olduğnu, bilmeden bana göre değil dediğimiz o kitabı okusak nekadar tad alacağız, bize yeni kapılar yeni bilgelikler açacak.

Konuşmam anlaşamam dediğin insanı tanımıyorsun konuşsan tanısan belki keyifli zaman geçireceksin.

Açalım kendimizi yeniliklere hayatımızın akışında gelenlere merhaba diyelim.

-Sabit inançlarımız, şöyle içimize doğru bir soru soralım benim sabit inançlarım nelerdir. İlk gelen cevaplara bakalım, nerde sınırlamışız kendimizi, nerde sabitlemişiz 1 ml dahi hareket edemiyoruz.

Örneğin:Sabah kalkınca ben kahvaltı yapamam, ben bir topluluğa girdiğimde selam veremem onların bana selam vermesini beklerim.

Bu bulduğunuz cevaplara bakın onlar sana nasıl bir fayda sağlıyor, onun yerine neyi koyarsan fayda artarak devam eder ve hayatındaki değişimi başlatmış olursun.

Hayat ilk doğdumuzda hepimize aynı yumuşaklıkta sunulmuştur.Yeni doğan bebeklerin vucutları yumuşacık hamur gibidir. O hamura kıvamı veren önce aileler sonra bizleryani kendimiz veririz.

Hayatı biz bize sunulmuş armağan olarak görürsek o armağandan mutlu oluruz, hayatı yaşam mücadelesi vereceğimiz yer olarak görürsek çile çeker mutsuz oluruz.

Ne yaşamak istiyorsan, ne görmek istiyorsan o tarafa bak.

SANİYE ERDEM

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!