Seçimlerimi Ne Etkiler?

Gün içerisinde ne kadar da çok tercih yapmak zorunda kalıyoruz. Bazen farkında olarak bazen de fark etmeden. Örneğin manava gittiğimizde portakal alırken veya başka bir sebze-meyveyi rast gele alıp poşetimizin içerisine atıyor muyuz? Her ne kadar hepsi aynı görünüyor olsalar da. Birini diğerine tercih ederiz. Halbuki hepsi portakaldır. Elimize alır, evirir, çevirir alıp almayacağımızın tercihimizi yaparız. İlk aradığımız özellik bozuk olup olmadığıdır? Sanki onu tercih etmemizde ki tek etken buymuş gibi geliyor değil mi? Bazen de iki seçenekte sağlam olsa diğerini atarız elimizdeki poşetin içine. Bu davranışı yaparken farkında olmadığımız başka filtrelerden de geçirdiğimizin fark etmeyiz bile. Peki hiç düşündünüz mü bunun nedenini? Yani neye göre tercihlerimizi yaptığımızı?

Hayatımızdaki bugüne kadar edinmiş olduğumuz tecrübelerin, yaşanmışlıkların tercihlerimizde etkisi var. Yani hayatın bize takmış olduğu gözlükle bakar, sağlamasını yapar ve tercihimizi ona göre yaparız.  Bu serüven üstelik çocuklukla başlayan bir serüven de değildir. Doğduktan sonra da başlamıyor. Kafanız karıştı tabi ki. Eee ne zaman? diye soruyorsunuz. Anlatayım.

Bizler dünyaya gelmek için anne karnına düşmeden önce, şöyle yaklaşık olarak altı ay kadar önce annemiz ve babamızın yaşam tarzları, beslenme alışkanlıkları, ilişkileri, edinmiş oldukları tecrübeleri kısacası onların hayatlarına dair yaşadıkları her şey bizlerin karakteri, mizacı üzerinde etkisi oluyor. Bu yaşanmışlıklar anne ve babamız da zihinlerine, hücrelerine kodlanıyorlar. Bu kodlarda anne rahmine düşen çocuğa aktarılıyor. Çünkü çocuk yüzde elli anneden, yüzde elli de babadan gelen hücrelerden oluşur. Bu taşıyıcı hücreler çocuğun karakterinin temel taşlarıdır. Bu taşıyıcılar neler aktardıysa onlar var oluyorlar bizlerde. Bazen ben bunu neden tercih ettim ki? diye sorarız. Sebebini ve cevabını bulamadığımız. Bu durumlarda cevap aranacak yer anne karnına düşmeden önceki zaman olabilir. Yani geçmişten gelen bir aktarımla seçmiş olabiliriz. Seçimlerimizi genellikle mantığımızı kullanarak bilinçli zihnimizle yaptığımızı sanırken bunları ilk kez duyanlar şaşırmış olabilirler. Tercihlerimizi etkileyenin bir tek mantığımızın olmadığı bununla birlikte bizim kendi geçmişte birebir yaşamış olduklarımız, bunlara bağlı olarak hissettiklerimiz, mizacımız, karakterimiz, tecrübelerimiz, anne-baba aktarımları ile yaşadıklarımız bizler de duygular oluşturuyor. Ve bizler bu öğrenmiş olduğumuz duygularla kodlamalar yapıyoruz. Filtreler oluşturuyoruz. Bunlara bağlı olarak kullanımı kolay şablonlar elde ediyoruz. Olaylar karşısında bu şablonları kullanarak seçimlerimizi kolaylıkla yapıyoruz.

Öğrenilmiş duygularla işimizi, eşimizi hatta evladımıza koyduğumuz ismi bile seçiyoruz.

Bu anlatıların toplamı bizi biz yapan, diğerlerinden ayrışmamızı sağlayan özelliklerimizdir. Sadece bize ait olan özelliklerimiz sebebiyledir ki bizden dünyanın başka bir yerinde ve hatta insanoğlunun yaratılışından itibaren bir tane daha ben yaratılmadı.

SELMA ONATER

Yazar'ın diğer yazılarına ulaşmak için:

https://nefes21.com/selma_onater

Yazar'ın sosyal medya hesabı:

https://www.instagram.com/selmaonater