Bu Duygu Bana Ne Söylüyor?

Dünyada, hayatın içinde yol alırken duygularımız hep bizimle birlikte. Duygular düşüncelerimizi, düşünceler davranışlarımızı belirler. Elbette insan bu dünyaya her türlü duyguyu yaşamaya geldi. Çoğu zaman duygularımızı “iyi duygu” veya” kötü duygu” diye adlandırır, bazen de” olumlu duygu” veya “olumsuz duygu “diye isimlendiririz. Yapılan araştırmalar dört kök duygunun varlığından bahseder:” korku, üzüntü, öfke, sevinç”. Dikkat ettiğimizde üç duygunun olumsuz, bir duygunun olumlu olduğunu çok rahatlıkla görebiliriz. Yaratılışımızdan gelen normalimiz budur aslında.

Yaşanılan olaylar karşısında genelde olumlu duyguyu görmez, ilk önce olumsuzu görürüz. Dolayısı ile önemli olan olumsuz duyguya rağmen olumlu duyguyu arttırabilmektir. Böylece, tek ve biricik olarak yaratılmış insan fıtri yapısının üstüne çıkabilir. Bunun için öncelikle duyguyu tanımlamamız çok önemlidir. Çünkü bizler tanıdığımız duyguyu yönetebiliriz. Ancak duygularını anlayabilen, kontrol edebilen insanların yaşadığı bir ev, şehir, ülke ve dünya yaşanabilir olur. Duygularımızı tanımak, duygularımızı yönetebilmek her geçen gün önemi artan bir değer.

Burada son yıllarda çokça duymaya başladığımız Duygusal Zekâ kavramına gelin birlikte bakalım. EQ yani Duygusal Zekâ “duygularla akıllı olmak “şeklinde tanımlanabilir. Mutlu olmak kadar üzüntülü olmakta yaşamın içinde var aslında. Hiçbir duygu sebepsiz değildir. Duygular bize mesaj verir, bilgi verir, bir şey anlatır ve öğretmeye çalışır. Öncelikle kendimize şu soruyu sorarak başlayabiliriz: Ben şuan hangi duyguyu yaşıyorum?

Ben sevinçliyim veya üzgünüm gibi var olan duyguyu olduğu gibi fark edip tespit ettikten sonra şu soruyu sorabiliriz: Bu duygu bana ne söylüyor? Korkarsam kendimi koruyabilirim. Öfkelenirsem bir çaba harcayabilirim. Sonrasında şu soruyu sorabiliriz: Ben bu duygumu nasıl yönetebilirim? Biz şunu biliyoruz ki duygular veridir, biz onlara sahibiz onlar bize değil. Duygularımızı tanıyıp yönetebilirsek hayallerimize, hedeflerimize giden yolda bize kaynak da olabilirler.

Böylece yaşam denilen yolculukta en iyi hal ve davranışları sergileyebiliriz. Bu konuda bir Çin özdeyişi şöyle der;” Duygularınızı kontrol edin, yoksa onlar sizi kontrol eder.” Başka bir ifade ile duygularımızı yönetemezsek duygular bizi yönetir.  Ancak böyle olduğunda duygu durumumuzu dengede tutabiliriz. İnsan aynı zamanda sosyal bir canlı bizler, bizim dışımızdaki insanlarla iletişim halindeyiz. Kişi, kendi duygusunu tanımlamayı öğrendiğinde, karşısındaki kişilerin de benzer bir hissi yaşadığını fark edebilir. Böylece çevremizi empatik ve derin dinleyebilir, duyguları duyabilir, duygu tercümanlığı yapabiliriz. 

Kendi duygularımızı tanımak hem kendimize hem çevremize faydalıdır. Çünkü duygular ve düşünceler düşlerimizi etkiler, düşlerimiz ise geleceğimizi şekillendirir. Bizler duygularımızı yönetebilirsek daha üretken, daha gayeli, daha mutlu, daha umutla yaşayabiliriz.                                                                                                                             

PROFESYONEL KOÇ KADRİYE BORAK