SORU-N

Eski köy evlerini hatırlar mısınız? Çoğunda kapılar kısadır. Başarı işte bir köy evine girer gibi hürmetle eğebilmektir başını, sevdiğinin karşısında.

SORU-N

SORUN

Sor

Soru

Soru-n

Olmasa iyi olur.

Hatta hiç olmasa ,

Her şey hep güzel olsa çok çok güzel olur.

Olur da...

İnsan,

Yokluk olmadan varlığın,

Mutsuzluk olmadan mutluluğun,

Hastalık olmadan sağlığın,

Açlık olmadan tokluğun,

Darlık olmadan ferahlığın,

Yalnız kalmadan dostluğun,

Kavga olmadan barışın kıymetini anlayamıyor.

İdrak edemiyor.

Öğrenemiyor.

Yaşadığım farkındalık sürecimde çekirdek inançlarımı buluyorum.

Nedir çekirdek inançlarım?

Bugüne kadar benim oluşturduğum ya da ailem ve atalarımdan bana aktarılan mirasım,

Bilerek ya da bilmeden bilinçaltıma kaydettiğim inançlarım,

Anlaşmalarım,

Yani Elif’in işletim sistemi.

Doğru kayıtlarla Kırk Haramiler’in hazinesi gibi olabilecek bir potansiyele sahipken

Bilmeden, istemeden, farketmeden

Çöplüğe çevirdiğim bilinçaltım.

Harddiskim.

 

Bugüne kadar yaşadığım tüm sorunların sebebinin ben olduğumu düşünüyormuşum.

Ben başarısız olduğum için, ben yetersiz olduğum için yaşadığımı sanıyormuşum.

Haberim yoktu bundan.

Uzun uzadıya düşünmedim ki hiç üzerinde.

Soru-nlarımla boğuşurken kayboldum içlerinde.

Düşünmedim neden yaşıyorum diye.

Yetersizlik duygumla soru-numun içinde kaybolmuşken, sormam gereken soruları soramadım.

Kaçırdım.

Halbuki kafamı kendimden kaldırıp neden yaşıyorum ben bu soru-nu demem yeterdi.

Bilemedim.

Sormadım gereken soruları yüreğime.

O soru-nu başarıyla çözersem eğer bana neler getireceğini bilemedim.

Nedir başarı?

Eski köy evlerini hatırlar mısınız?

Çoğunda kapılar kısadır.

Başarı işte bir köy evine girer gibi hürmetle eğebilmektir bazen başını,

Sevdiğinin karşısında.

Kibrini, hep ben deme arzunu bırakmaktır.

Bazen de hep eğdiğin başını kaldırmaktır,

Yeter artık diyerek.

Ben de buradayım,

Ben bunu istiyorum,

Bu benim hakkım diyebilmektir.

Başarı bazen susabilmek,

Bazen yerinde söyleyebilmektir.

Ne bileyim.

Bazen soru-n sana ne kadar güçlüsün diye sorduğunda,

Takatin olmasa da ayağa kalkabilmektir verenin hürmetine.

Ya da istemenin,

Yardım istemenin eziklik olduğuna inandırılmışken,

“Sana ihtiyacım var.” diyebilmektir utanarak da olsa.

Yapamadıklarını yapabilmek,

Seni zorlayan şeylerin seni geliştirdiğini anlayabilmektir başarı.

Kendini bir şey sanırken,

Ufacık çocuğunun karşısında bazen çaresiz hissetmek,

Ne yapacağını bilememektir.

Ondan alman gereken dersler olduğunu anlayabilmektir,

Bence başarının en büyüğü.

Bilgiyle, eğitimle bize unutturulan şeylerin,

Ona, henüz daha az unutturduğumuzu farkedebilmektir.

Hala bir şeyler yapabileceğimizin kafamıza dank etmesidir başarı.

Bugüne kadar yüreğimi gözardı ederek  aldığım kararlarla

Yanlış yollara girdiğimi yana yakıla anlamamdır başarı.

 

Bugüne kadar bilemedim kendimi.

Ama artık bilmek istiyorum.

Nelere inanıyorum?

Neler kaydettim inanç olarak bilinaçaltıma?

Ya  annem babam neler koydu oraya?

Ya atalarım?

Bugüne kadar verdiğim kararları hangi kayıtlarıma dayanarak  aldım?

Bugünkü bakışımla hata dediğim davranışlarımı nelere inanarak yaptım?

Ne engeller koydum önüme?

Mesela  annemin “Aman kimse üzülmesin, kırmayın kimseyi.” kaydı neredendir?

Ki ben o kayıtla en çok kendi hakkımı yedim .

En çok kendimi üzdüm farketmeden.

İşte bu kayıtlarımızı tek tek, ilmek ilmek şifalamalıyız.

O kayıtların yerine yeni kayıtlar oluşturmalıyız.

Başlangıç çizgisindeyiz şu an varsayın.

Geriye bakıp kendime şunu diyorum:

“Tamam.

Ben bu hayatı yaşadım.

Hakkıyla doğru da yaptım yanlış da,

En alasından.

Ama bu hayat benimmm.

Kabul ediyorum.

Artık pişman değilim.

Bugün ben olmam için yaptım herşeyi.

Yaşananlar olması gerekenlerdi.

Herkese ve herşeye teşekkür ediyorum.”

 

Benim artık boşa geçirecek zamanım yok.

Bundan eminim.

Geçmişimden gelen yüklerimi şimdi bırakıyorum.

Onlar artık omzumda, sağımda, solumda, önümde de değil,

Arkamda dursunlar.

İhtiyacım olursa bir el atayım.

Ama bu bir gün aldığım bir ders olur.

Bazen güzel bir hatıra.

Geçmişim

Yerini bil artık.

Ben hayallerimi sırtlandım gidiyorum.

 

Kitapta dediği gibi

Bilinçaltımın o bereketli, sihirli topraklarına

Bilinçli halimle istediğim, kabul ettiğim

Beni hayallerime götürecek tohumlarımı  ekmek istiyorum.

O tohumlardan güzel şeyler oluştuğuna şahit olmak istiyorum.

Artık ben de...

ELİF YERSEL

JAMES ALLEN DÜŞÜNCENİN GÜCÜ KİTABI SAYFA 20-21

“İNSAN KENDİSİNİ OLUŞTURAN ŞEYİN DIŞ KOŞULLAR OLDUĞUNA İNANDIĞI SÜRECE ŞARTLARA DİRENÇ GÖSTERİR, FAKAT BELİRLEYİCİ GÜÇ OLDUĞUNU ANLADIĞINDA, ŞARTLARIN GELİŞEBİLECEĞİ VARLIĞININ GİZLİ TOPRAĞINA VE TOHUMLARINA HÜKMEDEBİLİR, BÖYLELİKLE KENDİSİNİN  EFENDİSİ OLUR.”

 

 

 

 

 

 

 

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!