Mutlu Olmak İçin Küçücük Can Yeter

Bir pazar sabahı. Yarı uyur, yarı uyanık yatağımda yuvarlanıyordum. Doğa uyanmış. Kargaların ötüşlerini, saka kuşunun sesini duyuyordum. Bir de değişik kulağa hoş gelen daha önce hiç duymadığım bir kuş sesi.               

Yatakta yuvarlanan ben, bu ses nerden geliyor diye sesin geldiği yere doğru,mutfağa fırladım. Balkona açılan kapının  perdesini yavaşça kaldırdım. Balkon demirlerinde alt gövdesi yeşil, kafa kısmı turuncu serçe büyüklüğünde bir kuş. Bir anda dondum kaldım. Öyle güzel ki, kendi de, sesi de. Şaşkınlığımı atınca salona koştum.                                           

- Koşun koşun balkonda tanrı misafiri çok güzel bir kuş var görmeniz lazım.!

Evde kim ne yapıyorsa bıraktı ve balkon kapısından kuşu seyretmeye başladı. Hepimiz hayran hayran kuşu seyrederken soru geldi.

-Bu kuşun cinsi ne acaba ?

Bahçemizin kuşlarından olmadığı için birinin kafesinden kaçmış olabilir diye yorum yaptık.

Bunları konuşurken eşim, fotoğrafını çekin hadi diye ortaya söyledi. Büyük oğlum koşarak telefonunu aldı ve bu anı resmetti.

Bir yandan seyrediyor bir yandan konuşuyorduk.

-Ne yer acaba ? Yakalayabilir miyiz ki ?

Bunları konuşurken fıstık paketinden üç beş tane fıstık aldım. Yavaşça balkon kapısını açtım. Herkes nefesini tuttu. Ben bile adım atarken nefes almıyordum. Balkondaki masanın üzerine bir iki fıstık bıraktım. Kuş bu arada bana döndü gözlerimiz birbirine baktı. Büyük oğlum yavaş bir ses tonuyla;anne sana bakıyor dedi. Onu onaylarcasına kafamı salladım ve geri çekildim.

Pür dikkat bekliyoruz ne yapacak diye. Kanatlarını çırpar gibi oldu. Acaba uçamıyor mu ki diye düşündüm. Sonrasında uçamazsa bizim balkona nasıl gelecek diye hızlıca aklımdan geçirirken, bir iki defa öttü ve gitti.

Tüm aileyi bir küçücük can mutlu etti. Hepimizin ağzı kulaklarına geldi. Keyiflendik.

Hemen internetten araştırdık. Misafir kuşumuzun cinsi cennet papağanıymış.

Belki gelir diye birkaç gün fıstıkları orada bıraktık ve hatta bir kaba su bile koyduk.

Bunca evin balkonu varken, yaradanın yarattığı bu güzellik neden bizim evin balkonunu seçmişti acaba?

Tülay Bozer