Kendiyle Kavgalı İnsanlarla İletişim

Etrafımızda kendiyle kavgalı insanlar vardır. Bardağın hep boş tarafını gören, kendilerini mağdur ve yaralı olarak kabul edenler… Bizi de kendi çıkmazlarına sürükleyip, aynı döngüye çekerler.

Kendiyle Kavgalı İnsanlarla İletişim

               Etrafımızda kendiyle kavgalı insanlar vardır. Bardağın hep boş tarafını gören, kendilerini mağdur ve yaralı olarak kabul edenler… Bizi de kendi çıkmazlarına sürükleyip, aynı döngüye çekerler. İster çekim alanı diyelim, ister enerji, bir de bakmışız ki biz de onunla aynı arabesk şarkıyı söylüyoruz. Bu duruma maruz kalmak istemesek te, bu durumdan uzak kalamıyoruz.

                Çoğu zaman enerjimizi kaptırdığımızın farkında bile olmuyoruz. Çok keyifliyken birden modumuz düşüyor. Biri ‘Ne oldu?’ diye sorsa belki cevap bile veremiyoruz. Ne zaman neşeli bir şekilde durağan bir ortama girsek, kısa sürede oradaki havadan bulaşmış gibi aynı şekilde durağan ve keyifsiz oluyoruz. Karşıdakinin duygusuna o kadar giriyoruz ki adeta onun yerine acı çekiyoruz.

                Bu durum bizim enerjimizi düşürürken, karşımızdaki kişinin enerjisini yükseltecektir. Her şeyde olduğu gibi enerjinin de dengelenmesi için bu gereklidir. Bu durumda böyle insanlarla bir araya gelindiğinde anlattıkları şeyde duyguya girmeden dinlemeli, karşımızdaki keyifsizken keyifli bir ses tonu ya da halde görünmekten uzak durulmalıdır. Onunla uyumu sağlayarak, iletişimi sürdürdüğümüz de kısa süre sonra karşımızdakinin enerji sininde yükseldiğini görürüz. Bu davranışımızla bizim enerjimiz düşmeden, karşımızdaki kişinin enerjisinin de yükselmesine de vesile oluruz.

               Ne kadar mücadele edersek edelim,  anlatırsak anlatalım, bazı insanların bakış açıları için taşların daha geçirgen olduğunu düşünebiliriz. İster zor diyelim, ister katı, bazılarına ulaşmak mümkün olmayabilir. Bizim iyilik adına çırpınışlarımız, boşa harcanan emekten öteye gidemiyor. Böylesi insanlar için ya sohbeti başka yöne çevirmeli ya da onları heyecanlandıran olumlu konulardan bahsederek düşüncelerini olumlu mecraya çekmeliyiz. Bu durum iletişimi daha kolay bir hale getirir.

               Herkes nasibini yiyor, içiyor, eğer nasipse karşınızdaki de sizin çabanızdan nasibini alıyor. Hayat boyu bitmek bilmeyen bir döngünün içindeyiz. İnişler, çıkışlar, çırpınışlar, güçlü adımlarla sıçrayışlar yapabiliyoruz. Her ne olursa olsun denge de kalmayı başarabilmek ve enerjimizi enerji vampirlerine kaptırmamak gerekiyor.

Kuşu, çiçeği, insanı ve elbette tüm yaratılanları ve yaratanı sevebilmeli. Yaratılanı yaratandan ötürü severken, küsmeden, kırılmadan eski kırgınlıklarımızı tamir ederek,  önce kendimizi şifalandırmalıyız. Tüm çıkmaz sokakların aynı geniş düzlüğe açıldığını fark ettiğimiz gün, güneş daha parlak doğacaktır. Sonra diğerlerinin yaralarına merhem olmayı düşünerek, bildiklerimizi anlatmaya çalışalım. Bu gün değilse belki bir gün…

 Şifa niyetiyle…

 

 

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!