Bölüm 9 Geçmişin Gölgeleri
1974 aralık ayına girmiştik. Bayram günleri yaklaşıyordu. Bayram öncesi annemin gönderdiği parayla bizlere bayramlık giyecekler ve ayakkabılar alınmıştı.
Geçmişin Gölgeleri 1975
Bölüm 9.
1974 aralık ayına girmiştik. Bayram günleri yaklaşıyordu.
Bayram öncesi annemin gönderdiği parayla bizlere bayramlık giyecekler ve ayakkabılar alınmıştı.
Çok beklediğimiz arife günü gelmişti. Yeni ayakkabılarımı ve elbiselerimi yarın giyecektim.
Arife akşamı olmuştu. Küçük odamızda sobamız yanıyordu ve üzerinde su ısıtılıyordu.
Babaannem yıkanacağım leğeni komşumuz Fatma teyzeye vermişti. Babaannem leğeni almaya giderken ben de peşine takıldım. Babaannem gelme dediyse de ben peşinden gittim. Dışarıda çok kuvvetli rüzgar esiyordu ve hava çok soğuktu.
Babaannemle leğeni aldık ve geri gelirken babaannemin bir elinde leğen diğer eliyle beni tutuyordu. Rüzgar çok şiddetli olduğundan ve rüzgarın etkisiyle babaannen leğenle beraber yere yuvarlandı. Babaanneme bir şey olacak diye korkudan yüreğim yerinden çıkacaktı. Babaannem sesli olarak ilk defa bana bağırmıştı. Nede olsa canı yanmıştı. Ben de çok üzülmüştüm. Bana " gelmeseydin ne olurdu. Bak senin yüzünden dizlerimi acıttım " dediği hala kulaklarımda çınlıyor. Çok korkmuştum babaanneme bir şey olacak diye.
Eve geldik ve leğende yıkandıktan sonra yer yatağı yapıldı. Baş ucumda bayramlık giyeceklerim ve ayakkabılarım vardı. Beni sevinçten bütün gece uyku tutmuyordu.
Sabah olmuştu kahvaltı yapıldı. Yeni elbise ve ayakkabılarımı giydim. Bayramlaştıktan sonra ilkin Eşref amcamlara gittim. Akrabalardan en fazla bayramlığı Eşref amcam veriyordu. Eşref amcam ve Firdes yengemin elini öptüm. Eşref amcam 1 lira vermişti. Benim için çok büyük paraydı 1 lira.
Eşref amcamlardan çıktıktan sonra Şerif amcamlara gittim.
Ardından Kezban halama gidiyordum . Kezban halam da mendil veriyordu.
Bayramın birinci günü akraba ve komşuları ziyaret ediyordum.
Mahalleye geldiğimizde arkadaşlarla toplanıyor ve bayramlıklarımızı birbirimize büyük bir gururla gösteriyorduk.
Bayramlık paramızla mantar tabancasıyla mantar alıp, patlatıyorduk.
Öğleden sonra ise Celalettin le birlikte sinemaya gidiyor ve gazoz içip , film seyrediyorduk.
Bayram günleri bizler için sevinç ve üzün bir aradaydı.
Çocuk aklıyla bayramlıklarımız olduğuna seviniyorduk. Üzüntümüz ise eve geldiğimizde annesizlik ve babasızlık yüreğimizi dağlıyordu.
Babaannemiz akrabalar arasında en yaşlı olduğu için evimize gelen misafirlerin ardı , arkası kesilmiyordu.
Böyle kalabalık sevincini senede üç defa yaşıyorduk. İki bayram ve annemin Almanya'dan gelişiyle.
Annemiz nasılsa önümüzdeki yaz temelli gelecekti ve bir daha birbirimizden hiç ayrılmayacaktık.
En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!