Mutluluk Seninle Alakalı!
Deneyimlediğimiz en büyük algı mutluluğu bir şeylere veya birilerine bağlamak! Bu o kadar büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor ki; mutluluğun sana ait olduğunu anlayana kadar bir döngünün içinde çırpınıp duruyorsun. Mutluluğu bir insana, maddeye veya çevreye bağlamak aslında o kadar yorucu ki!
Seni neler mutlu ediyor?
Mutluluk kaynaklarını hiç düşündün mü?
Mutluluğu başkalarına veya olaylara bağlı mı yaşıyorsun?
Mutlu olmak ve hayatta kalmak için nelere tutunuyorsun?
Deneyimlediğimiz en büyük algı mutluluğu bir şeylere veya birilerine bağlamak!
Bu o kadar büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor ki; mutluluğun sana ait olduğunu anlayana kadar bir döngünün içinde çırpınıp duruyorsun.
Mutluluğu bir insana, maddeye veya çevreye bağlamak aslında o kadar yorucu ki!
Oysa mutluluk seninle alakalı!
Mutluluk göbek bağı gibi enerjisel bağ ile bağlandığın, tutunduğun her şeyden özgürleşmekle oluyor. Bu madden değil manen yaşanan bir özgürlük. Öyle kaçıp gitmekle de olmuyor. Sadece onlarla arandaki bağı kesip kendine dönmekle mümkün!
Çünkü en çok başka şeylere bağlanarak unuturuz kendimizi. Mesela başkalarını mutlu etmek uğruna kendi mutluluğumuzu feda ederiz. Bu kendine olan özlemin dışa vuruşudur. Kendimize veremediğimiz ilgi ve sevginin başkalarından dilenişimizdir. Sonrası ise mutsuzluk çünkü kimse seni sen gibi sevmez. İşte bunu fark etmek de defalarca deneyimleyerek oluyor.
Hepimizin beslendiği sahte mutluluk kaynakları var. Ama birçoğumuz bundan habersiziz. Mesela geçmişte kayıp yaşamış birinin kaybetme korkusu, sevdiklerine karşı aşırı bağımlılık yaratabiliyor. Onların varlıklarıyla mutlu olduğunu sanıyor. Bu da onlardan sürekli ilgi ve sevgi beklemeye dolayısıyla onlara bağımlı halde yaşamaya sebep oluyor.
Öte yandan kimi malıyla, makamıyla; kimi bilgisiyle, zekasıyla yani başarısıyla mutlu oluyor. Bu şekilde insanlardan övgü ve sevgi gördüğünü düşünerek sürekli daha çok çalışıp daha çok başarılı olmalıyım diyor. Ama kendini mutlu etmek için bir çabası olmadığı için sonu yine hüsran olabiliyor.
Kimisi de acılarına tutunarak yaşamaya çalışıyor. Evet, onlar acılarını düşünerek ve kendilerini acındırarak ilgi görüp onunla mutlu oluyorlar. Bir danışanım acıdan o kadar besleniyordu ki adeta acılarının içinde kendine başka bir dünya kurmuştu. Bunu fark ettiğimde ona şunu söyledim: “Acılarına tutunuyorsun onları bırakman gerekiyor.” O an sustu bir şey diyemedi. Ama birkaç saat sonra “siz bana acılarını bırakman gerekiyor dediğinizde bir anda ben onlar olmazsa ne yaparım düşüncesi geldi” dedi. Olayı çözmüştü. Birlikte acılarını bırakmaya niyet ettik. İlk nefes seansından sonra güzel dönüşümler olmaya başladı şükürler olsun.
Yemek içmek de kısa süreli mutluluk sağlar ama her iç sıkıntısında yemeğe koşmak bir süre sonra zevk vermez ve fazla kilo olarak geri döner. Çok yemenin altında da sevgisiz kalmış bir can vardır. Sevgi ihtiyacını yiyeceklerle gidermeye çalışılıyor olabilir. Bunu uyuşturucu bağımlılarında da görebiliriz. Uyuşturucu maddeler kısa sürekli mutluluk hormonuna katkı sağlasa da etkisi geçtiğinde hayal kırıklığından başka bir şey vermez. Özel bir şeye karşı da hissedilir bu bağımlılık! Ha bir uyuşturucuya bağlanmışız ha insana, ha çevreye veya olaya hiç fark etmiyor. Fark ettiniz mi bilmiyorum ama her deneyim farklı bir hayal kırıklığı yaratıyor.
Peki, o zaman sen sana özgü mutluluğu nasıl sağlayabilirsin?
Aslında mutluluk arayışı her insanın imtihanı! Bu arayış onu elde edene kadar devam eder. Sen sana ait olan mutluluğu bulmalısın. Nerede ve ne zaman gelir bilinmez ama bulanlar arayanlardır. İlk önce başkalarına bağımlı olmadan seni neler mutlu eder bunları araştırmalısın. Güneşin senden doğup yine senden battığını anladığında geriye kendinden başkası kalmıyor. Yani aydınlığı da karanlığı da kendi başına yaşıyorsun. O halde en iyi çözüm kendinle vakit geçirmeyi sevmektir. Kendinle vakit geçirmenin hazzına var. Yalnız kalmaktan korkma.
Her insanın kendi fıtratına uygun mutluluk kaynakları verilmiş. Nasıl keşfedilir? Bu tamamen senin arayıp bulacağım bir şey!
Ne zaman ki bir boşluğa düşsek zihnimiz hemen bir arayışa girer.
O boşluğu sakinlikle karşıla ve fark et! Biraz bekle ve kendine şunu söyle;
Ben buradayım seninleyim kimseye ihtiyacın yok.
Kendine bir kahve yap, bir kitap al veya mutlu olduğun bir işe odaklan. Ama onu yaparken tüm varlığınla orada ol. Özenerek ve severek yap. Zihninin seni ele geçirmesine izin verme!
Kişisel bakımına ve kişisel gelişimine özen göster. Mesela güzel giyimli ve temiz ol. Bu kendine ne kadar değer verdiğinin kanıtıdır.
Bir işin varsa, işini hayatı devam ettirmek zorundayım diyerek yapma. Onu severek yapmaya çalış. Bunu başaramıyorsan bence seni mutlu edecek olan işi bul.
Yeme içme ve insan arayışından çık!
Üretime ve insanlığa katkı sağlamaya odaklan!
Bağımlılıktan kurtulup kendine özgü yeni bir dünya kur!
Mutluluğunu kendine bağla. Unutma sen varsan ve mutluysan hayatın anlamı var.
Kendinle mutlu olmak için hergün tekrarla: "Kendimi her halimle seviyor ve kucaklıyorum, bedenimin her zerresine sağlıklı işlediği için teşekkür ediyorum, kendi görünümümü beğeniyor ve seviyorum, ruhumun güzelliğinin farkındayım, güzel ve bakımlı olmayı bedenime özen göstermeyi seviyorum, kendimi olduğum gibi kabul ediyorum, kendimle ve yaradılmış her zerre ile uyum içindeyim."
Gülay Okuyucu / Yazar / Bütünsel Nefes Koçu / Nlp uygulayıcısı
https://www.instagram.com/gulayokyc/
https://www.facebook.com/G%C3%BClay-Okuyucu-1079352085573613
En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!