Ağaç ve İnsan
Doğa ile bazı konularda benzerlik gösteririz bu kısır döngüde.
Hayatımızın ağaçtan farkı yoktur. Attığımız her adım, girdiğimiz her yol, verdiğimiz her karar... Kısacası bizi biz yapan her şey.
Ağaca baktığımızda bir gövde, dallar ve mevsimine göre de yapraklar görürüz. Genellikle göremediğimiz kısım ise toprağın altındadır. Yani ağacın kökleri. Ağaç kökleri sayesinde hayata tutunur. Kökü sağlıklı olmayan ağaç kurur. Ağacı ağaç yapan o köklerdir. Daha tohumken, ilk toprağa tutunur kök daha sonra gün yüzüne fidan verir.
İşte hayatta attığımız her adım da aynı kökler gibidir. O yoldan o yola geçer dururuz. Her kararımız bizi farklı bir yola sokar. Bizi biz yapan etkenlerin arasında çevremiz ve attığımız adımlar vardır. Adımlarımız kökler gibi, çevremiz ise toprak gibidir. Bir meyve ağacının toprağı ne kadar vitamin açısından zengin olursa o kadar meyve verir. Çevremiz de ne kadar verimli olursa biz de o kadar fayda görürüz. Ağacın kökleri ne taraftan daha fazla vitamin ve su alıyorsa o tarafa doğru uzar. Biz de öyle olmalıyız, ne taraftan fayda görüyorsak o yola girmeliyiz. Sussuz ve vitaminsiz bir yola ilerlemek bizi kurutabilir. Elbette ki bazen aşılması güç engebeli yollarımız, yokuşlarımız ve yanlışlarımız olacaktır. Önemli olan bu yolların bize vereceği derslerdir.
Sonuç olarak, aşmamız gereken yollarımız zor olabilir ve önemli olan zoru başarmaktır. Eğer meyve vermek istiyorsak, verim alabilmek için derine inmemiz gerekebilir. Verim bulamadığımız yolda yönümüzü değiştirmemiz gerekir.
En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!