Bakmak >> Görmek >> Hissetmek

Gözler:

Bedenimizdeki dünyayla bağlantımızı sağlayan en önemli organlarımızdan biridir. Yaşamış olduğumuz hayatı sürekli gözlemleriz ve gözlerimizle algıladığımız veriler beynimize aktarılır ve beynimizin içinde elektriksel sinyaller görüntüye dönüşür. Yani aslında gözler gelen ışığı alarak bir kamera merceği gibi içeriye yansıtır. Bu sebepten dolayı içeriye gelen görüntü gözlerden nasıl geçti ise o şekilde içeriye gelir ve beynimizin içinde filtrelerden algılama şekillerinden görüntüye yansır.

Burada dikkat etmemiz gereken bir durum var. Her insanın kendi hayat bakış açısı ve tecrübesi diğerlerinden farklıdır. Bu sebeple farklı farklı kişiler, aynı olaya aynı gözden baksalar bile, algılayacakları sonuç farklı olabilir.

Bir filmi izlerken sinema salonundaki yüzlerce kişi aynı sahnede farklı birçok duygular yaşanmışlıklar size anlatabilirler. O salonda aynı şeyi birebir konuşan iki kişi bulmanız çok zordur. Demek ki, hayatı bakmakla görmek arasında nasıl ciddi bir fark varsa, görüp, algılayıp incelemek, idrak etmek arasında da ciddi bir fark vardır. Ben sadece kendi farkındalık ve tekamülün kadarıyla hayatı algılayabiliyorum. Demek ki benim kendi iç dünyamda algıladıklarımla insanları yargılamam, eleştirmen, suçlamam çok da doğru değil. Çünkü gözlerimden geçen ışınların, beynimin içinde ki yansımaları kendi gerçekliğimde oluşuyor olabilir.

İşte bu noktada, dünya üstünde yedi buçuk milyar insan, yedi buçuk milyar bakış açısı var demektir. Önemli olan gözlerimizle gördüğümüz ve diğer işitsel dokunsal, duyusal, tatsal, beş duyu organımızla yaşadığımız gerçeklik olgusu içerisinde bir bahçede yaşıyoruz. Aslında bir nevi uykudayız. Bütün yaşam alanımız kafatasımızın içinde hiçbir zaman ışık görmeyen fakat bütün kâinatın ışıklarını size imajinasyon yapabilen bir organın içinde yaşıyorsunuz.

Bu sebeple kendi doğrularını yüzde yüz eminim demeden önce Allah'ın hakikatini bulabilmeyi, gözlemleyebilmeyi, kavrayabilmeyi niye dedin.

Kur'an'ı bilgilerini okurken nötr, saf, temiz ve sevgi dolu bir kalple okuyarak hissetmeye niyet edin. Hissetmek beş duyu organımızın ötesinde olduğu için Allah'ın hakikatine bu şekilde ilerleyebilirsiniz. Görmek, sınırlı ışık değerleri içerisinde size gözlem imkanı sunar. Hissetmek yaratılmış her zerrenin alem ve boyutlarının, farklı zaman dilimlerinin ve Allah'ın izniyle daha birçok şeyin algılanabilmesinde size yardımcı olur.

Herkes kendi yaşanmışlığı, atalarından öğrendikleri, toplumundan gördükleri ve daha birçok sebepten dolayı aynı gözlemlediği olayı farklı yorumlayabilir. Görmek ve bakmak arasındaki fark!

Demek ki hayatın içindeki herkesin, aynı olayı aynı şekilde birebir anlaması, idrak etmesi, çok da mümkün değildir.

Herkes kendi beyninin içinde yaşar, algılar ve kendi çözümlerini de kendi idraki kadarıyla içsel ya da dışsal kaynaklara aktarır.

Allah bizlere hayatı Hz. Muhammed efendimizin algısıyla algılayabilmeyi, hissedebilmeyi, sevebilmeyi ve en önemlisi hazmedebilmeyi nasip etsin.

Yorumlarınızı yazabilir ve sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz

Allah'a emanet olun