Yüzyıl Sonraki Torunuma Mektup-33

Hayatınız boyunca şerrin altındaki hayrı görebilmeye niyet edin. Kimseyi yargılamayın, yadırgamayın, kınamayın, sevin, sevilin, aradığınız bütün soruların cevapları sizde farkındalıkla bulabilmeye niyet edin. Kendinizden başlayarak bütüne faydalı olun ve faydalı nesiller yetiştirmeye niyet edin.

Yüzyıl Sonraki Torunuma Mektup-33

Canlarım ben MESUDE neneniz .Biraz kendimden bahsedeyim sizlere, beş çocuklu ailenin ilk
çocuğuyum 38 yaşındayım .ERZURUM /HORASAN DOĞUMLUYUM .İlk göz ağrım Yusufum'un son
beşigim Nehirim'in annesiyim.


Can parçam bu gün içimde öyle bir heyecan öyle bir farkındalık varki kolaylıkla sağlıkla sizlerle
paylaşmaya niyet ediyorum. Dedeniz ile 7 yıllık sevdamızı sizlere anlatmak istiyorum. Dedenizin bana
aşık olduğunu öğrendiğimde lise 1 öğrencisiy dim.Tabi bizim zamanımızda kız çocuklarının bırak aşık
olması dışarıda başını kaldırıp hiç bir erkeğe bakamazdı.


İçten içe bende ona karşı birseyler hissediyordum. Dedeniz beni görebilmek için kardeşlerim Mesut
ve Adem le arkadaş olmuştu. Gece gündüz evin etrafında elinde voltmenle dolanıp dertli dertli
türküler dinlerdi. Bu sevdayı bütün mahalle biliyordu benim ailem dışında.


Bir gün evden dışarı çıktım dedeniz mahallenin bütün gençlerini toplamış tabi benim kardeşlerimde
aralarında bizim evin karşındaki dağa beyaz taşlarla seni seviyorum yazmıştı. Kardeşlerim bir bilse o
yazıyı kimin için yazdığını olanlar olurdu. Neyse yıllar geçti evlendik yıl 2004 haziran 15 . Kocaeli/
Gebze ye taşındık. O kadar mutluydumki. Sabahları dedeniz işe giderken gözden kaybolana kadar
peşinden bakardım. Eve dönüş saatindede aynı şekilde beklerdim pencerenin önünde.


Yavrularım ne yazıkki bu mutluluk 3 yıl sürdü. Dedeniz günden güne benden uzaklaşmaya başladı
içine kapandı sadece işe gider gelirdi. Artık hiç bir şeyle ilgilenmezdi. Aldığı maaşı bana verir her şeyi
benim yapmamı beklerdi. Alış veriş faturalar ,evin bütün sorumluluğunu ben üstlenmiştim .Bu durum
beni çok üzüyor ve yıpratıyor du . Ağlıyorum , bağırıyorum neden benden uzaklaştın diye ama bir
türlü cevabını alamazdım.


27 Eylül pazartesi 2010 .sabah işe giderken alnımdan öptü gitti.O kadar mutlu oldum ki o gün içimde
bir heyecan tekrar eski günlere gerimi dönüyoruz diye kıpır kıpır yerimde duramıyorum.
Akşam sevdiği yemeyi yaptım çocukları süsleyip yolunu bekledim . Ama kendi deyil haberi geldi. 29
Eylül Çarşamba günü horasanda morgda son defa gördüm.


Artık yaşayamam diye düşündüm ama dönüp evlatlarıma baktım yaşadım yaşadım ama on iki yıldır
hep içimde neden dedeniz bana öyle davrandı diye düşündüm. Bunun cevabını bulmak uzun sürdü
ama bu gün artık anlayabiliyorum.


Dedeniz aslında benden uzaklaşarak onsuz da yaşayabilmem için beni bu duruma hazırlamış. Her işi
bana yaptırması ise kendi ayaklarım üstünde durabilmem içinmiş. Rabbime şükürler olsun . Bu
farkındalığa ulaşabilmemi nasip etti.


Umutsuzluk içinde sancılı bir dönemde Bülent gardiyanoglu hocam Nefes 21 akademi ailesi içinde
buldum kendimi bu bir tesadüf değil Rabbimin bir hediyesi olarak aldım kabul ettim.
Canlarım bunları size niye anlatıyorum.

Hayatınız boyunca şerrin altındaki hayrı görebilmeye niyet edin. Kimseyi yargılamayın, yadırgamayın, kınamayın, sevin, sevilin aradığınız bütün soruların cevapları sizde farkındalıkla bulabilmeye niyet edin. Kendinizden başlayarak bütüne faydalı olun ve faydalı nesiller yetiştirmeye niyet edin.


Allah yar ve yardımcınız olsun.

Mesude Balaban

Yazar'ın diğer yazılarına ulaşmak için 

https://nefes21.com/profil/mesude-balaban

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!