Vesvese Sözlüğü 78- Bir Ben Var?

Vesvese hayatımızın her noktasında bizi etkilediği gibi beden dilimiz üzerinde de önemli bir etkiye sahiptir. Beden dilimize etki ederken kullandığı yöntemler değişmez. İlk görevi bizi değersizleştirmek olabilir ya da tam tersi sen bir numarasın diyerek bizi kontrolü altına alır çoğu zaman. İnsanın beden dilini okumasını bilene çok hikâyeler anlatır. Dış görünüşümüzden bahsetmiyorum zihniniz dış görünüşe kaymasın dikkat edin bu da vesvesenin oyunlarındandır. Bedenimizle yaptığımız tüm hareketler, aslında yaşadığımız olaylardan izler taşır. Bilinçaltımız da beden dilimizde önemli bir yere sahiptir. Beden dilimizde çoğu zaman sadece durarak  insanlara anlatırız halimizi. Vesvesenin beden dilimizdeki etkileri sayamayacağımız kadar çoktur.

Size kendimde gözlemlediğim vesvesenin bende oluşturduğu beden dillerinden bahsetmek istiyorum. İlk olarak insanların gözlerinin içine bakamadığımı fark ettim. Toplum içinde konuştuğum zaman boncuk boncuk terliyordum. Yolda yürürken omuzlarım düşük yürüdüğümü, etrafıma bakarken hep bir mahcubiyetle baktığımı gördüm. Aynanın karşısına geçtiğimde kaşları çatık, suratı asık bir adamla karşılaştım. Yürürken ellerimi yumruk yaparak yürüdüğümün farkına vardım. Fotoğraflarda hayattan bezmiş bir halde çıktığımı gördüm. İnsanlarla konuşurken çekingen bir tavırla konuştuğumu gördüm. Dışarıda çekingen, evde ise her işi yönetmeye çalışan bir benle karşılaştım. Aklına geçmişteki kötü anılar gelince  de  eli ayağı tutmayan bir ben vardı. Her olayda kendini suçlu hisseden, bir köşede sessizce kendini bitiren ben vardı.Yolda hızlı adımlarla yürüdüğümü fark ettim. Nedeni basitti, hayatın tadını çıkarmayı unutmuş bir ben vardı. Kalabalık ortamda sıkılan, terleyen bir bahaneyle yalnızlaşan bir ben vardı. Çok çalışan sağlığını düşünmeyen bir ben vardı. Bedeni yaşadığı zorluklarla vesvesenin oyunlarıyla hastalanmış bir ben vardı. Size kendimde gözlemlediğim, vesvesenin beden dilimi nasıl etkilediğini gösteren birkaç eski davranışımdan bahsettim. Eski yaşadıklarım ve halim olmasaydı şimdi bu satırları yazamazdım. Sevgiyle vesvesenin bende  etki ettiği tüm beden dillerimi şifalandırmaya niyet ettim.

Ben niyet ettikçe, bu yolda emek verdikçe ilahi akış tarafından beden dilimin yeni bir hale büründüğünü fark etmeye başladım. Vesvesenin attığı düğümleri severek, yargılamayarak, kınamayarak, affederek, kabullenerek çözdüm. Etrafımda en yakınımdan en uzağımdaki kişiler değişimimi fark etmeye başladı. Herkes ilk başlarda Ahmet delirdi herhalde dediler.

Aynada kendime baktığımda yüzü gülen bir benle karşılaştım.

Yürürken sevgiyle yürüyen bir benle karşılaştım.

Konuşurken kendinden emin bir benle karşılaştım.

Fotoğraflarda artık güldüğümü gördüm.

Vesvesenin oyunları hiçbir zaman bitmeyecek bunun farkına vardım. Dengenin hayatımda ne kadar önemli olduğunu fark ettim. Peki, “İlk farkına varmama vesile olan kimdi?” diyecek olursanız. Değerli hocam, gönül dostum, büyüğüm Bülent Gardiyanoğlu ve o güzel gönüllü ekibi tuttu elimden, bir Yusuf misali çekti kuyudan hepsine huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Bu dönüşüm yolunda vesile oldukları için Allah razı olsun.

Bu satırları okuyan değerli can vakti geldi.!

Boşuna okumadın bu satırları sıra sende vakit bu vakit.!

Okudukça bulduğun hazineler sende durma zamanın geçti. Üretme zamanın geldi. Vesvesenin oyunu bitmez. Fısıltıları bırak kalbinin sesini dinle açılsın kapılar.

Hayat yolculuğunda sana gülmek yakışır. Sevmek yakışır. Affetmek yakışır.

Sevgiyle kalın.

YAZAR: AHMET UYGUN

Yazar'ın diğer yazılarına ulaşmak için

https://nefes21.com/profil/ahmet-uygun

Yazar'ın sosyal medya hesabı

https://www.instagram.com/aahmetuygunn/?hl=tr