Kendimizle ve Adımlarımızla Yüzleşmek Neden Zordur?

Çoğu zaman İnsanlarla, olaylarla, yüzleşebiliriz, bununla beraber en zoru kendimizle ve kendi adımlarımızla yüzleşmektir. Yüzleşmekten kastım, kendini ölçmek, değerlendirmek, yaptığın şeyin sorumluluğunu alabilmek iyi ya da kötü bunun için cesaret etmek. Bazen bunu başarmak, kimimiz için gerçekten zorlayan bir durum haline gelebilir.

Kendimizle ve Adımlarımızla Yüzleşmek Neden Zordur?

Başarı, hayatımızda baş tacı ettiğimiz özel bir kazanımdır. Başarıya giden en temel ve ilk unsurun hedef oluşturmaktan geçtiğinden, daha önce hedef oluşturmakla ilgili yazılarımızda bahsetmiştik. Hedef oluştururken, dikkat etmemiz gereken noktalar vardır. Hedefimizi bu noktalara göre oluşturmak,  başarıya giderken bize daha kestirme yollar sunar. Bunları kısaca hatırlatmak gerekirse:  Hedefimiz olumlu mu? Faydalı mı? Ulaşılabilir mi, Tarihi belli mi? Somut mu? Sizin kontrolünüzde mi? Detaylandırılmış mı? Şimdiki zaman kipiyle ifade etmiş miyiz? Gibi soruları cevaplama şeklindeydi. Bu şekilde hedefi belirledikten sonra ikinci adım olarak, eyleme geçeriz ve üçüncü adım olarak da atmamız gereken adımları atıp, sonuçları değerlendirmemiz gerekir. Tam da bu noktada takılmalar yaşayabiliriz.

Çoğu zaman İnsanlarla, olaylarla, yüzleşebiliriz, bununla beraber en zoru kendimizle ve kendi adımlarımızla yüzleşmektir. Yüzleşmekten kastım, kendini ölçmek, değerlendirmek, yaptığın şeyin sorumluluğunu alabilmek iyi ya da kötü bunun için cesaret etmek. Bazen bunu başarmak, kimimiz için gerçekten zorlayan bir durum haline gelebilir.

 Peki, neden bu tıkanmayı yaşarız? Sonuçları değerlendirirken istediğimiz sonucu alamadığımız takdirde,  yaşayacağımız duygudan kaçmak adına, bu adımı görmezden gelebiliriz. Hayal kırıklığı, başarısızlık, yetersizlik, değersizlik gibi birçok duyguyla yüzleşmemek adına bu adımı yok sayabiliriz. Bu durum bize kazandırır? Ne kaybettirir?

Bu durum kısa sürede kazançlı görünse de fırsatları elimizden kaçırmamıza ya da atmamız gereken yeni adımları atmaktan uzak kalmamıza sebep olabilir. Sonuç olarak da ilk başta koyduğumuz hedeften gün be gün uzaklaşıp, belki hedeften vazgeçmemize sebep olabilir.

Bu durumda olayı nasıl değerlendirirsek süreci kolay atlatabiliriz. Öncelikle yaşayabileceğimiz duyguları göz önüne alırsak, gene her şeye kendimizden başlamamız gerektiğini fark edebiliriz. Mükemmel olmak zorunda değiliz. Her halimizle yeterliyiz, değerliyiz bunu önce içselleştirmek gerekiyor. Eğer ki gittiğimiz yol bizi hedeften uzaklaştırıyorsa,  başka yollar keşfetmemiz gerektiğine dair gelen sinyalleri erken zamanda fark edebiliriz.

 999 deneyden sonra hala ampulü keşfedemeyen Edison’a ‘Neden hala deneylere devam ettiğini sorduklarında ‘Ben 999 kere ampulün nasıl yapılmayacağının yolunu öğrendim’ der.

İşte bu bakış açısı bizim esnek olmamızı, yeni yollar keşfetmemizi, yapabildiklerimize odaklanıp,  yapamadıklarımızı geliştirmek konusunda hangi adımlara ihtiyacımız olduğunu gösterir.

Başarı yollarının, azmin taşlarıyla döşeli olduğu hep hatırda tutalım.

 

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!