Özgürlük ÖZ'ünde Olmasın ?

Hayatımızda özgürlüğü nerde arıyoruz? Özgürlük bizim en temel hayati ihtiyaçlarımızdandır. Özgürlüğün nerde aranması gerektiğini ve iç dünyamızda ki Öz'ün nekadar önem arz ettiğini anlatan bir yazı.

Özgürlük ÖZ'ünde Olmasın ?

Özgürlük kelimesi sözlükte herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma anlamlarına gelmektedir.

Peki senin için özgür olmak ne anlam ifade ediyor?

Ben özgürmüyüm?

Beni bağlayan veya bağladığını düşündüğüm şartlar varmı?

Bu soruları dönem dönem kendimize sorabiliyoruz. Bazen kendimize sormuyor, kendimizi kısıtlanmış hissettiğimizde başkalarına kızıyoruz.

Ve neden öfkelendiğimizi anlamıyor ve egomuzu doyuracak başka nedenler arıyoruz.

Kimine göre özgürlük istediği herşeyi yapabilmektir. Kimine göre paradır. Kimine göre eğitğimdir. Kimine göre her canının çektiğini yiyip içebilmektir. Kimine göre kendine güvenmektir.

Diğer bir kısma göre huzurdur. Düşüncelerini istediği ve zihninden geçtiği şekilde ifade edebilmektir. Aklını kullanabilmektir. Kimine göre duygularını yaşabilmek ve ruhun hür olması özgürlüktür.

Daha birçok tanım sayabiliriz. Özgürlüğü anlayabilmek için ilk önce birinin veya bir hakimiyetin esaretinden geçmek gerekir.

Herşey zıttı ile yaratılmıştır. Bu sebeple tutsaklıkta bize ögür olmanın değerini fark ettirir.

Bir gün danışanlarımdan birisi tutsaklıktan korktuğunu ve biryere bağlı olduğunda boğulma hissi yaşadığını anlattı.

Bu tutsaklık korkusu peki nerden geliyordu?

Belki zor bir bebeklik geçirdiğinden, belki çocukluğunda yaşadığı bazı travmalardan kaynaklanıyordu. Belki de özünü unutup hayatın gereliliklerine tutuğundandı.

Ama yaşadığı bu duygu hali onun önüne birçok olumsuz olay getirmiş ve en sonunda çocuklarına dahi yansımıştı. Tutsaklığı ve hürriyetsizliği yavrularına miras bırakıyordu.

Şükürler olsun bu korkunun farkına vardı ve bir dönüşüme girdi.

Hayatımızda bir çoğumuzun ortak derdi ne yaparsak yapalım kendimizi ruhen hür hissedemeyişimizdir.

Kimimiz bunu duygu bulanıklığı, kimimiz bunalma, kimimiz ise 'kocaman bir boşluk' olarak hissederiz.

Gerçek özgürlük yolculuğu öze ve yaratılışa yolculuk ile olur.

Öze yolculuk ise kendini tanımak ile olur.

Güzel bir üstad kitabında şöyle diyor: ''Kalabalık bir ortamda, gürültü arasında, bir arının uçuşunu, vızıltısını duymak nekadar zorlaşırsa, insanında kendi özünün ağlayışını ve arayışını duyması, o denli zordur. Öyleyse tüm kalabalıklara ve gürültülere dur diyerek, onlardan yüz çevirerek, içimizdeki özün sesine kulak vermeliyiz''1.

Diğer bir paragrafda ise ''Birey, dışarıdan kendisine hürriyet verilmesini beklemeden önce, kendi hürriyetini kullanmanın yolunu bulmalıdır''2, ifadesiyle özgürlüğün kaynağını belirtmiştir.

Kendi özünü tanımakla beraber içimizde ki mücevher adeta çiçek gibi açılır ve ruh kendi hürriyetine kavuşur.

Zihnin susması ve özün açılmasıyla beraber doğru ve yanlışı ayırt edebilme kudretine ulaşırız.

Bu da demek oluyor ki Rabbimiz ihtiyacımız olan bütün özellikleri kendi esmalarından yola çıkarak ruhumuza üflemiştir.

Yaradana güvenerek başkalarına güven limanı oluşturabiliyoruz. Ve bu ruhumuza sonsuz güvende ve hür olduğunu aşılıyor. Ruh inandıkça özgürleşiyor. Kalp zikrettikçe ferahlıyor ve bütün bedenin frekansını yükseltiyor. Böylelikle insan zindan da olsa dünyanın en hür insanı olabiliyor.

Bu yüzden her birey kendini tanıma yolculuğuna çıkmalıdır. Kimi zaman yorar, kimi zaman bunaltır, kimi zaman ise hüzünlendirir. Ama zahmet etmeden rahmeti bulamıyoruz.

Bütün bir kainat bu yasanın üzerine kurulmuştur. Gece olmadan sabah olmuyor. Sancılar olmadan bir bebek doğamıyor.

Şuan ve şimdi yapmamız gereken tek şey cesaretimizi toplayıp öze yolculuk yapmak ve kendimizi keşife çıkmaktır...

Özgürlük ile alakalı yazımızı okuduktan sonra şöyle bir soru yöneltmek istiyorum:

Özgürlük deyince zihnine hangi çiçek geliyor?

Karanfil mi? Papatya mı? Gelincik çiçeği mi?

Hangi çiçek özün de hürriyetin saklı olduğunu anımsatıyor?

Ve hangi çiçek ruhunun hür olduğunu hissettiriyor?

Kalbinden geçen çiçeğin bir resmini veya çiçeğin kendisini kendine hediye etmelisin.

Bu güzel çiçeği veya çiçeğin resmini hergün görebileğin bir yere koymalısın.

Bu hürriyet çiçeğin her gün özünü yaşamanın nekadar elzem olduğunu ve aynı zamanda özgürlüğün dışarda değil bilakis kendi içinde olduğunu hatırlatmasını temenni ediyorum...

Saygıdeğer Müfit Selim Saruhan hocama bana olan maddi ve manevi katkılarından dolayı şükranlarımı arz ederim.

SEVGİLERİMLE

Bütünsel Nefes Koçu

Zülal PELİT

1Saruhan, Müfit Selim, Özgür Ol, s.15

2Saruhan, Müfit Selim, Özgür Ol, s. 72

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!