Kendi Alanını Belirlemek

Kendi Alanını Belirlemek

Hayat yolculuğunda önüne çıkabilecek çakıl taşlarının çoğunun aslın da kendi eseri olduğunu bir keşfedebilse, benim kanâtimce %90 mutluluğun formülünü de yakalamış olacaktır. Nasıl mı? Buyrun durumu beraber tahlil edelim. Her insanın yaşamın da sorumlu olduğu, kendini her halle ifade edebildiği bir özgürlük ve yaşam alanı bulunmakta, buna siz ev, oda, çalışma alanı ya da ruhsal olarak kendini ifade alanı deyin. Alan belirleme kişiye göre değişir.

Biz eğer belirlediğimiz ve kendimize ait olduğunu çevreye deklare ettiğimiz sınırlar için de, gerekli sorumlulukları yerine getirmezsek dışardan bir kolluk kuvveti mutlaka müdahale edecektir bunun adı; eş, çocuk, yakın akraba vb. gibi olabilir biz düzenimizi kurup, sistemimizi doğru işletebildiğimiz taktir de, dışardan bir kolluk kuvvetinin gelip bizim alanımıza müdahale adımları atması çoğunlukla mümkün olamaz.

Alanımızı belirleyip gereğini yaptığımızdan önce biz emin olmalıyız. Önce biz kendimize kendimizi ispat edebilmeliyiz ki, güçlü tavır ve davranışlarımız karşısında herkes bize rağmen duracağı noktayı bilsin. Her şey kendine değer vermekle başlıyor aslında sen değerli olduğunu hissedip, hissettirecek çalışmalar için de olduğunda senden yayılan ışığı etrafında ki insanlar görüp buna göre bir tavır sergiliyor ve kırmızı çizgiyi geçtiklerinde nelerle karşılaşacaklarını bildiklerinden ona göre bir davranış tarzı sergiliyorlar.

Tabi bu durum bizim de başkalarının alanı na saygılı olmamız gerekliliğini her seferinde bize hatırlatmalı ne demişler? "Kendine yapılmasını istemediğin birşeyi başkasına yapma. "Bir de bazen alanımızla ilgili sınır ve sorumluluğumuzu yerine getirsekte yine de müdahalelerle karşılaşabiliriz, o zaman da müdahale edene kendimizi öyle etkili cümlelerle kırmadan ifade etmeliyiz ki, muhatabımız kendi alanımızla ilgili patronun kim olduğunu iliklerine kadar hissedebilsin ve huzur ortamı bozulmasın. Kimsenin, kimsenin alanı üzerinde kendi düzenini dikte ettirmek gibi bir hakkı yok, herkes duracağı çizgiyi bildikten ve birbirlerinin alanı için de hükmedici kıyafetini giymeye hevesli olmadıktan sonra, barış ortamını devamlı tutmak hiç de zor değil.

Saygı önce insanın kendine saygılı olması ile başlar. Kendimizle başlayan bu saygı dalgası topluma yayılarak toplum huzurunun en iyi şekilde var olmasını, bütüne armağan edecektir. Formül çok basit kendinden emin isen sana sorulmadan insanların işine karışma. Olumlu eleştirileri kullan ama herkesin senin alanınla ilgili duracağı ya da ilerleyebilme izni olan sınırı bilmesini nazikçe sağla.