Hayatın Altı Üstünden Güzel

Başına ne gelirse gelsin karamsarlığa kapılma. Bütün kapılar kapansa bile, o sana  kimsenin bilmediği gizli bir patika açar. Sen şu anda göremesende dar geçitler ardında nice cennet bahçeleri vardır. Şükret istediğini elde edince şükretmek kolaydır. Dileğin gerçekleşmediğinde de şükret.(ŞEMS) 

Yaşamlarımız altı üstüne geldiginde panikleniyoruz. Gelen her kaos bir Öğreti ve yeni yaşam için gelir. Dert olarak görürsen senin için o şey derttir. Ardındaki hikmeti görürsen o senin için bilgi ve derstir. Hiç bir şeyde  geç kalmış sayılmasin, geç kalan zihnin ve egondur. Vesvesenin oyunlarından biri, sen o sese kendini inandirmışsın..Gereksiz olumsuz yargının ardından gidiyorsun vasat anlamlar yüklemişsin.

Yaşlandım, kilo aldım, çok çirkinim, zaman yaş geçti artık beynim hiç birşey almıyor, unutkan olmuşum, yavaşladım düşuncesiyle bedenini ve kaderini sekilendiriyorsun. Bedenin, söylediğin her cümleye itaat ediyor. Geç kalmışlık zihnin hologram yanıltısı. Ayet: Vesvesenin şerrinden Allaha sığınırım. ( Olumsuz düşüncenin şerrinden Allah'a sığınırım.)  

Olumsuz yargılar pek tesirli. Saf, katıksız inandığımız için gerçekleşir. Neye inanırsak o olur. Olmasını istediğin şeyleri sürekli erteliyorsun. Çünkü acı bedende yaşamak senin için hem kolay hem zahmetsiz iştir. Gördüklerin yaşadıkların senin yaratımın. Hz. Nuh  geleceğini, yaşamın güzellikleri için  gemi İnşaa etti, İlahi ses, ilerle dedi  gemiyi yap . İllahi sesi dinleyip yeni yasam gemisini inşaa etti. Tufan geldiği vakit eşine seslendi ! Arkana bakma dedi eşi geriye arkasına baktı ve ilerleyemedi helak oldu. Biz aynı şekilde geçmişin tesiriyle bakış açımızı ve düşüncelerimizle kaderimizi yaratıyoruz.

Atalardan, aile ve toplumun dayattığı kaderi yaşıyoruz. Değersizlik, kıtlık bilinci, yoksulluk korkusu, hastalık, başarısızlık duygusuyla yaşam süruyoruz. Bizde kendi kıyametimizi tufanımızı yaşıyoruz. Geç kalmışlık diye bir şey yok, şimdinin gücü var . İllahi sesi dinledi gemiyi inşaa etti. O gemi senin  kaderinin kollarından saklı. Gemini yeniden  inşaa et. Arın şifalandır kelimelerin sihirli gücünden faydalanıp  yeni bir sen var edebilirsin. Aksın mucizeler. Dedikoduyaye vesvese kulağını tıka. Zamanını israf etme. Her şeyi kişisellestirmişsin. Sorun ve acılara tutunmuşsun. Seni kötü hissettirecek olay ve durumlara sımsıkı tutunup ehlileştirmişsin. Düşlediğin her ne ise o sana gelecek.

Güzel iş, ev, ilişki... Ruh eşinle karşılaşıncaya kadar yaşam yolunda tekamülünde  sana yolculuk eden insanlarla karşılaşacaksın. Sevgisiz, ilgisiz halleri yaşıyorsun ve bu durum sana mesaj veriyor öğrenmen gereken şeyler oldugunu gösteriyor. Demek ki; yeterince kendini sevmemişsin değer vermemişsin. Sen öncelikle kendini sev  işte o vakit yollarında doğru insanlar gelecek. Gün içerisinde aynı düşüncenin etrafında dönüyorsan, kelimelerini içinden fısıldayarak söylüyorsan hiç merak etme kaderini kodladın. 

Aciz beşerden sevgi beklenilmez. Kendini sevmeyen hiç kimseyi sevemez. Aynadan bak gözlerine ve kendini sev. Tekamüllerinde ders aldığında sınav biter. İstedin iş ilişki zahmetsizce gelir. İllahi sistem kusursuz işler. Sen bariyerlerini indirdiğinde sistem sana çalışır. Hiç kimse başına gelmiyor, sen kendi başına geliyorsun. İnsanlara katkı olmak istersen,  Sistem o gün katkı olman gereken şeyleri önüne getirir. Yolda karsılaştığın insan metroda yanında oturan adam, komşun, ailen uyanışı yaşamak isteyenleri sana gönderiyor. .İyilik yapmak istersen her şekilde iyilikle karşılaşırsın. Kıyamet bütün dinlerde yıkılış ve diriliştir. Sen düşüncelerini zehirli otlardan arındırmazsan her gün kiyamettini yaşarsın. Zehirli otlardan arındığında yeniden dirilirsin yeni  yaşama yelken açarsın. Dedikodu, yalan, boş yaşam, cehalet kıyametin ta  kendisidir.