Birisini, Allah'a neden havale ederiz?
Bizim yapımızda süper bir düşünce var: ENDİŞE…
“Ne olacak bu çocuğun hali?”. Endişe, korktuğun bir şeyin gerçekleşmesi için süper bir çekim gücüdür. Çocuğunun derslerinin kötüye gitmesini istiyorsan, onun derslerinin kötüye gideceğini düşünmen, bunun için endişelenmen yeterli. Eşinin seni aldatmasını istiyorsan, içinden onun seni aldattığını düşünmeye başlaman ve bu konuda endişelenmen yeterli. Çünkü o, senin için bunu yapmak zorundadır. Çünkü bununla yüzleşmek istiyorsundur. Yüzleşip de temizlersen tamam, ama temizleyemezsen benzer sınavlara tekrar mı giriyorsun? Biz yıllarca ne yaptık, dışarıda hep suçlu aradık. “Senin yüzünden…” Bu hareketi artık hepiniz biliyorsunuz. İşaret parmağınız karşınızdakini gösterirken diğer üç parmağınız da sizi gösterir.
Eğer hala dik kafalıysan ve korkularının başına geldiğini görmüyorsan, olay içerisindeki kişileri Allah’a havale ediyorsun.
Niçin Allah’a havale ederiz? “Allah’ım benim gücüm yetmedi. Şuna sen iki tokat at, ben de onun süründüğünü göreyim de rahatlayayım” diye. Kimse, karşı tarafın gerçekten mutlu olması için onu Allah’a havale etmiyor. Gücün yetmediği zaman Yaradan’a havale ediyorsun, gücün yetmediği zaman dua ediyorsun. Aramızda kaç kişi var, gerçekten hayatının en keyifli ve mutlu bir anında ibadet etmeye devam ediyor? Çünkü biz dara girmeden Yaradan’ı hatırlamıyoruz. Binlerce kişi bana diyor ki: “hocam bana dua öğret para gelsin, dua öğret sevgili gelsin, dua öğret çocuk okulu geçsin, dua öğret iyileşeyim…” O zaman sahip olduklarına şükür duası et.
Bir çocuk düşünün sadece sıkıştığında sizi seviyor ve hatırlıyor, onun dışında hep sokakta geziyor, harçlık alacağında sana geliyor ve sonra kaçıyor. Biz de Yaradana karşı böyleyiz çoğu zaman. Sıkıştığımız zaman kuran açıp karıştırıyoruz, “Nasıl bir zikirmiş bu, nasıl bir duaymış bu?”. Acaba kaçımız huzur, kaçımız koşulsuz sevgi, kaçımız hoşgörü için bunu yapıyoruz? Amacım sizi tenkit etmek değil. Eğer evrenin ilahi dilini, yani sistemin dilini konuşmak istiyorsanız sistemle bütün olmanız gerek. Sistemle başın dara girdiğinde bağlanıp, her şey yolundayken, keyfin yerine geldiğinde sistemden kopup kendi bildiklerini yapıp, dara girdiğinde, tekrar duvara tosladığında, tekrar geri gelmek değil konu.
Konu, Allah’ı her zaman anmak ve Kur’an da anlatıldığı gibi kul olabilmeye niyet edip, adım atabilmek…
Yorumlarınızı yazabilir ve sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz...
En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!