Yüzyıl Sonraki Torunuma Mektup- 71
Güzellerim, miniciklerim, güzel saf ve duru yürekli torunlarım. Ben Ebru Kaya, Almanya Duisburg şehrinde doğdum ve büyüdüm ve şuan 36 yaşındayım.
Güzellerim, miniciklerim, güzel saf ve duru yürekli torunlarım. Ben Ebru Kaya, Almanya Duisburg şehrinde doğdum ve büyüdüm ve şuan 36 yaşındayım. Bana özel eğitim ögretmeni eşime de Polis mesleği nasip oldu. Millet için faydalı işlerde bulunmaya niyet ettik ve Rabbim bunu bize hayırlı kıldı. Büyükbabam işçi olarak Almanya´ya gelmisti. Benim daha iyi geleceğim olsun diye yollara düştü. Çalıştı, çabaladı babamı ve kardeşlerini de Almanya´ya getirdi. Annem de aynı şekilde bu topraklara geldi. Dil, din, ırk, giyim ve yaşam kültürü çok farklı olan bir ülkeye. Burada gençlik dönemini geçirip, evlenip bizler torunları olarak Almanya´da doğduk. Hep iki kültür arasinda büyüdük. Evin içinde ilim ve kültürü ayakta tutmaya gayret gösterirken okulda başka bir kültür ile büyüyorduk. Saygı içinde birlikte yaşamak mümkündü.
Benim zamanımda şuanki olduğu gibi krizler, siyasi görüşler, savaşlar çok gündemimde değildi. Anneanne evinde, parklarda, bahçelerde haberlerden uzak bir çocukluk geçirme imkanım vardı. Şuan çocuklarım daha çok krizleri işitmek durumunda ve onları bu çağın sorun ve çözüm yollarıyla büyütmek zorundayız. İnsanlıktan yapaylaştırılmış bir akıla geçiş dönemindeyiz şuanda. Medya analizine girince Bülent Gardiyanoğlu ´nun kitabı Gönül gözü farkındalık ve kişisel gelişim ile ilk buluşmam oldu. Bu kitaptan sonra Dört Sınav, Kendini ertelemekten vazgeç ve Yüreğinle Konuşanlar kitapları ile farkındalığım günden güne zenginleşti. Sıkıştığım ve çaresiz olduğum durumlardan kurtulmak için çok değerli kılavuz oldu benim için. Öğretmen olarak çocukları çok gözlemleme firsatı bulduğum için onların bakışından olayları yorumlamaya çabalayıp orta yolu ve dengeli bir eğitim tarzı yaşatmaya çalışıyorum. Meslek hayatına girince sistem gereği kurulan kural ve ders içerikleri canımı sıkmaya baslamıştı. Çocukların gönül gelişimi için bir yer yoktu. Ders ve kural çerçevesinde elimden gelen en iyisini çocuklara yaşatmaya çalışıyordum taki bu virüs hayatımıza girene kadar. Yeni bir sınav ile karşılaştık.. İmtihan dünyasi değil mi işte? Zihnimdeki sesler yine çoğalmaya başlarken bunu sevgi ile çözebileceğime inanıyordum. Kişiler hayatımdan çıktı yerine başkaları girdi. Yargılama ve aşağılama olmadan iletişim mümkün olmalıydı. Farkli görüşlerdeki insanlar cünkü bir aradaydi. Kiskirtma, ayirma, yanlizlastirma arttikca caresizlik icinde cözümlerin de olacagina hep inandim. Icimdeki korkular ile buluşmaya hazırdım..Korkularım artik cok birikmisti bunlarin yerine olumlu duygular yerlesmeliydi yoksa dengemi kayipediyordum. Korkularda bana kazandirdigi durumlar oldu elbette, fakat korkularim arttikca dengeden ciktigimi hissediyordum. Üretmem gerekiyordu, icimdeki olumsuz sesleri dönüstürmem gerekiyordu. Beni dıştan etkileyen durumlar azalmalıydı zihnimi sabote etmemesi için artık zihnimi daha iyi tanıyıp yönetmem gerekiyordu. Benim hangi duygum bunu bana yaşattı? Benim hangi duygum şuan bunu bana söyletti? Bunu bana yaptıran şuan hangi duygum? Kendim sordum kendim cevapladim. Doğru sorular sormayı meğersem öğrenmeliydim. Icimdeki duyguyu dönüstürmeden karsidan bana göre dogru davranisi beklememeliydim. Çaresizlik bana cok şey kazandırdı demekki. Şikayet´ ten şüküre, korkudan teslimiyete, bilimden tekamül yolculuğuna ve ilahi akışa girmem için neler mümkündü? Şuanın gücünü yaşamam için, içten teslimiyet duygumu çoğaltmam için neler mümkündü? Yaradanı, peygamberimi, hayatı, insanı, ilahi sistemi seviyorum.. Rabbimden bize nimet olan hediyeleri şükür ile kabul edip onların şükrünü eda ederek yaşamaya gayret gösteriyorum. Gayret etmek, üretmek, paylaşmak, ruhumu dinledirmek ve dinlemek, Rabbimi zikir etmek ve bu güzel enerjiyi yaymam için daima gayret icinde olmaya niyet ettim.. Çok güzel eğitimler ile karşılaştım..Günden güne ruhumun sesini daha iyi işitiyordum, batılı haktan daha iyi ayırabiliyordum. Dünkü günüm bugüne benzememesi için daima gayret içindeyim. Bir gün beni toprağa gömdüklerinde „Ebru güzel yürekli bir kuldu ona hakkımı helal ediyorum“ demelerini diliyorum. Çünkü kendi iradem ile başka bir kula veya varlığa zarar vermekten Rabbime sığınırım. Güzel yürekli insanlar ile buluşmayı talep ediyorum ve seçiyorum. Evet küreselci şirketler var bunu inkar edemeyiz. Projeleri var, yatırımları var, gündem içinde medya aracı ile insanlığı kaosa sürüklemek amaçları. Onların gayreti var evet ama Rahmanın da bir yolu var. Benim tercihim burada nedir? Canım torunlarım yazacak anlatacak çok şey var ama size şunu yürekten söylüyorum. Daima rahmanın sevgi yolunda neleri görmek, okumak, yaşamak, yaşatmak mümkün sorusunu sorun ve güzelliklerle buluşmaya içten niyet edin. Çaresiz kaldığınızda sadece Allah´ tan dileyin Allah´ tan ümidinizi kesmeyin. Bütün güzellikler sizi bulsun.
Ebru Kaya – Almanya- Duisburg
En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!