Şimdi Kalbimizin Sesini Dinleme Vakti

Siz hiç kalbinizin sesini dinlediniz mi ? Hayır !Duygusal bir söylem değil kastım. Kalbinizin size verdiği 
sırlardan ziyade, bebekleri sakinleştiren, heyecanlandığımız da kulaklarımızda hissettiğimiz o ilahi ses. 
Kulaklarımız 20-20.000 ds aralığını duyar. Bu muazzam ayar sayesinde organlarımızın sesini duymayız 
ama onlar içimizde ahenkle çalışır. Ta ki biz heyecanlanana kadar. Heyecanlanınca yada korkunca 
kalbimizin sesine şahitlik ederiz. organlarımızı yönettiğinin ispatı bu herkesçe bilinen ama yeteri 
kadar idrak edilmeyen mucize. Duyduklarımız organlarımızı kontrol ediyor. O yüzden ne 
duyduğumuza dikkat etmeliyiz.
Şimdi size bir mucizeden daha bahsetmek istiyorum. 4 yaşında ki oğlumla bir ziyaretteydik. Oğlum 
ezan okunuyor dedi. Ezan okunmuyordu. Ney üfleniyordu. Ney sesinin ilahi bir ses olduğunu anlayıp 
ezanla bağdaştırmıştı. Orada ney sesiyle ilgili dostlardan çok güzel ithaflar dinledik, şad olduk ama 
oğlumun, o sesi ilahi ses olarak algılaması beni çok etkiledi. Çünkü ‘ney’ in bir hakikati var ,hikayesi ve 
bir ruhu var diye anlatılan şeye ben zaten inanırım. Ama küçük bir çocuk bunu duyabiliyorsa bu bir 
ispattır. ‘Ney’ sesinin bir ruhu olduğunun ispatı. Sesin bir ruhu olduğunun ispatı. Ve bizim doğuştan 
bunu anlayacak kapasitemiz olduğunun ispatı. 
Kulaklarımızın pasını silip güzeli dinlersek, güzel dinlersek kalbimizin pası silinir belki. Çünkü 
kulaklarımızı ve kalplerimizi çok yoruyor gürültü. Kapatmayalım tabi ki kulaklarımızı olana bitene bir 
el de biz uzatalım, yanana, düşene .Hiç bir şey yapamıyorsak bir damla göz yaşımızla söndürmek için 
dua edelim. O gözyaşı oraya niyetimiz kadar ulaşır. Kalbimizdeki pası siler. Şimdi durma vakti değil. 
Şikayet etme vakti, hiç değil. Kafalardaki çürümüş zihniyet her ne yapıyorsa dimdik karşısında durma 
vakti. Karanlığa küfretme değil, bir mum yakma vakti.
Biliyorum en çok karanlıkta parlar ufacık ışıklar.
Şimdi kalbimizin sesini dinleme vakti