YOĞURTÇU
Osmanlı’da havanın aşırı soğuk olduğu bir günde, ermiş bir zat dışarıyı seyrediyormuş. Yoğurtçunun sesini duyup, hanımına “kap getir yoğurt alayım” der. Hanım “yoğurt var. İhtiyacımız yok” deyince, Mübarek de “Bizim ihtiyacımız yok ama yoğurtçunun ihtiyacı var ki bu soğukta sokaktan üçüncü geçişi…” der…
Ona ;
-"Yumurtaları ne kadara satıyorsun?"
diye sordu."
Yaşlı adam cevap verdi,
-"Tanesi 1 lira hanımefendi" deyince,
-"5 liraya 8 yumurta alacağım, yoksa gideceğim. ' ' '
Yaşlı satıcı şöyle cevap verdi:
-"Gel istediğin fiyata al.
Belki de bu iyi bir başlangıç olur çünkü bugün tek bir yumurta bile satamadım"
Yumurtaları aldı ve kazandığını (!) hissederek çekip gitti.
Süslü arabasına bindi ve arkadaşıyla lüks bir restorana gitti.
Orada, o ve arkadaşı, istedikleri her şeyi sipariş ettiler.
Biraz yediler ve sipariş ettikleri birçok şeyi de yemeden bıraktılar.
Sonra hesabı istedi.
Fatura ona 150 TL'ye mal oldu.
200 TL verdi ve üstü kalsın dedi!
▪Mesele şu ki,
Neden her zaman muhtaç olanlardan satın aldığımız zaman güç bizde oluyor?
▪Ve neden biz ihtiyacı olmayan insanlara karşı cömert olduk?
Bir yerde okumuştum.
▪Babam, ihtiyacı olmasa bile yüksek fiyatlarla fakir insanlardan basit ürünler satın alırdı.
Bazen onlar için gereksiz şeyler alırdı fazladan para öderdi.
Bu rol beni endişelendirdi ve ona,
-"Neden böyle yapıyorsun.?" diye sormuştum
Babam şöyle cevap vermişti :
-" Bu, insanların onurunu kırmadan, yapılan yardımdır.
**Hayatta; iyi insanlarla, , kuldan utanması olan insanlarla karşılaşmanız dileği ile...
En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!