Vesvese Sözlüğü 36- Posta Güvercini
Her insanın açık kapısı vardır. Eğer açık kapılarımızı tespit eder ve vesveseye karşı kapatabilirsek yada geldiği gibi gönderebilirsek açık kapılarımız bizim yol göstericilerimiz olabilir. Her açık kapımız bir sebep üzerine açılmıştır. Bizlere hatalarımızı hatırlatıp, düzeltmemiz için kurulmuş ilahi bir sistemdir.
Olumlu ya da olumsuz dengede olmadığımız her an bizim açık kapımızdır. Zaaflarımız, geçmişte yaşadığımız kötü olaylar ve bilinçaltımız vesvesenin bir numaralı silahlarıdır. Bizim irademizi yıkmak için bu silahlarla kapalı olan kapılarımızı açar ve içeriye girer. Açık kapılarımız bu şekilde oluşur. Vesvese açık kapılarımızdan girdiği anda, tüm irademizi eline alır ve bizi yönetmeye başlar. Elimizden her anımızı çalar. Fısıltılarıyla vaktin, zamanın, sevginin, dengenin, huzurun tanımını unutturur.
Her insanın açık kapısı vardır. Eğer açık kapılarımızı tespit eder ve vesveseye karşı kapatabilirsek yada geldiği gibi gönderebilirsek açık kapılarımız bizim yol göstericilerimiz olabilir. Her açık kapımız bir sebep üzerine açılmıştır. Bizlere hatalarımızı hatırlatıp, düzeltmemiz için kurulmuş ilahi bir sistemdir.
Açık kapılarımızla bize gelen mesajları alamazsak vesvesenin oyunlarına düşebiliriz. Gelen mesajı fark edip, kabullenesiye kadar açık kapılarımız kapanmaz. Vesvesenin fısıltılarıyla yeni kapılar açılabilir.Açık kapılarımızın bize gelen bir mesaj olduğunu gözlemleyerek fark eder ve üzerimize düşen ilahi sistem içerisinde affedip, hâlleşip, kabullenip, yargılamadan, kınamadan özümüze ulaşırsak açık kapılarımızın gül bahçelerine çıktığını görebiliriz.
Şimdi hayal edelim bizi sinirlendiren, dengemizi kaçıran tüm olayların saman kâğıtlara yazılı birer mesaj olduğunu ve bize ulaştıranlarında posta güvercinleri olduğunu düşünelim. Büyük bir kalenin sahibi olduğunuzu düşünün. Kalenizde posta güvercininin pencereden girip yanı başınıza sakince konduğunu hayal edin. Elinizdeki yemleri güvercine veriyorsunuz. Ayağında bağlı olan mesajı aldınız. Kâğıdın üzerindeki ipi çözdünüz. Okumaya başladınız, dengeniz kaçtı. Sinirden gözünüz kimseyi görmez oldu. Kalenizdeki herkes sinirinizden nasibini aldı. Sonrasında sakinleştiniz. Yaptıklarınızdan pişman oldunuz. Güvercinin getirdiği mesajı tekrar okumaya karar verdiniz. Yeniden okuduğunuzda en alt satırda kâğıdı ters çevir, ısıt yazıyor. Ters çevirdiniz, başucunuzdaki mumun üzerinde hafifçe tutunuz. Kâğıdın üzerinde harfler belirdi büyük puntolarla “dengeye gel” yazıyordu. Kâğıt elinizden kaydı ve yere süzülerek indi.
Evet değerli dostlar, yukarıdaki gibi üzülmek istemiyorsak gelen mesajı sonuna kadar okuyalım ve tersten yani farklı açılarla bakıp, gelen mesajı görelim.
Açık kapılarımızın bizim pusulalarımız olduğunu unutmayalım.
Sevginiz yolunuz olsun.
Pusulanız farkındalıklarınız olsun.
YAZAR: AHMET UYGUN
Yazar'ın diğer yazılarına ulaşmak için
https://nefes21.com/profil/ahmet-uygun
Yazar'ın sosyal medya hesabı
En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!