Bugünden İtibaren Nasıl Dilemeliyim?

"Neden, dilediklerim benim talep ettiğim gibi bir sonuca ulaşamıyor?"

Bugünden İtibaren Nasıl Dilemeliyim?

"Neden, dilediklerim benim talep ettiğim gibi bir sonuca ulaşamıyor?"

"Neden?..." ile başlayan soru kalıplarının çıkış noktasını bulmamız adına, bu soruyu yöneltenin zihnin içindeki bencil(egosal) taraf olduğunu ifade etmek isterim. Ego, yapısal olarak hayatta kalmaya, kendini korumaya programlanmıştır ve her zaman ben merkezli davranışları savunur. "Neden?" demeyin, görevi bu! Eğer öyle olmasaydı, tehlikeye karşı istemsiz davranışlar, hareketler, refleksler de gerçekleşiyor olamazdı.

Dileklerimizi bilinçli olarak analiz edip, yeniden yapılandırdığımızda; gelişim ve dönüşüm için en uygun sonuca odaklanmak daha akılcı olacaktır. Akıl-zihin merkezli bir sonucu hedeflemek egosal, nefsi olurken; akıl-kalp merkezli bir sonuç bütünsel, ilahi bir fayda sağlayacaktır. Zira o bütünün içinde siz de varsınız.

Diğer taraftan, varlıkların bir başlangıç, gelişme, tamamlanma, yenilenme ve tekrar yaratım süreçleri bulunur. İşte buna benzer bir halde, yaptığımız niyetlerde de yaratım süreçleri vardır. Bununla beraber her dilek ve niyette ilahi sistemde memur olanlar sizin için harekete geçirilir, gerekirse yeni yaratımlar gerçekleştirilir. İşte bu oluşumu değerlendirdiğimizde; soru sorma tekniğiniz ve niyet etme şekliniz de değişmeye başlar. Dönüşüm gerçekleştikçe, kesin sonucu görebileceğiniz duru bir görüş ve duru bir bilişe kadar kapılar, pencereler kuvvetiniz miktarınca açılır.

"Neden?" sorusu yerine, sormanız gereken asıl soru şu;

"Bu farkındalıkla, bugünden itibaren nasıl dilemeliyim?"

Sorunun yanıtına ulaştığınız anda bütünselden ziyade, tamamen kişisel bir sonuç elde ediyorsanız, bunun bencil bir beklenti olduğunu fark edebilirsiniz. Açıklamak gerekirse; herhangi bir durumda niyetinizden emin olun, yapabileceğiniz kadarı için elinizden geleni yapın, "sonuç hayrıma olacak!" diye inanın ve güvenin; fakat net bir beklenti içine girmeyin, o vakit üzerinize sınav çekersiniz. İşte bu sınavın adı tevekküldür, yani ilahi sisteme ne kadar güveniyorsunuz ya da güvenmiyorsunuz, yaptığınız dilekle(niyetle) birlikte bu da test edilir.

Niyet, uygun ve samimi şekilde yapıldıktan sonra, akış ve yaratım aşamaları tamamen Yaradan'a teslim edilirse, güven sistemi tahsis edilmiş olur. İlahi sistem memurları da yapması gerekeni zaten yapmış olacaklardır. Böylece hiç beklemediğiniz bir anda dahi sizin olan size gelecektir. Şaşırmayın, Şükredin!

Konuyu toparlayacak olursam, kişinin inisiyatifi dışında bulunan alanlara müdahil olmak için enerji harcaması, bir tür israftır; yani zararı faydasını yok eder derecededir. Aşırı beklenti ve hırs ile yola çıkan kesinlikle yorulacaktır. Bu arzunun altındaki egoyu, nefsi görmek gerekmektedir. Hırs aşırılığı bir reddedilme korkusunun alt başlığı olabilir mi, ne dersiniz?

"Bizler, hizmet odaklı yola çıkmaya niyet ettiysek, elimizden tutan Yaradan’ımızdır. O bizim için en faydalı olanı nasip edecektir."

Sevgiyle, sağlıkla, huzurla yola devam…

Muhammet GEBEŞ

Sosyal medya hesabı: https://www.instagram.com/muhammetgebes_resmi/

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!