Yüzyıl Sonraki Torunuma Mektup-98

SEVGİLİ TORUNLARIM

Sizlere bu mektubu 2023 yılında yazıyorum.

Ben 1981 yılında Denizli'nin Çivril ilçesinin Işıklı kasabasında dünyaya geldim. Sizlerin ataları olan Beren Nisa Turan ve Mahmut Eren Turan'ın annesiyim. Öncelikle dünyanın merkezi kabul edilen Anadolu topraklarında doğmuş olmaktan gurur ve mutluluk duyuyorum.

Bizler Y kuşağı diye nitelendirilen, sizlerin ataları olan Z kuşağının ebebeyinleri, onların yol göstericileriyiz. Ben Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurmuş olduğu Türkiye Cumhuriyetin’de O’nun ilke ve inkılaplarının doğrultusun da İslam dininin sevgi diliyle yetiştirildim. Aynı özveriyle de kendi çocuklarıma yani sizlerin atalarına elimden geldiğince yol göstermeye çalışıyorum.

Bu yaşıma kadar deneyimlediğim hayat bana kim olduğumu ve bu dünyada neden var olduğumu sorgulamama sebep oldu . İşte tam da bu noktada hayatım bitti derken, yeniden başladı. Böylece kendimi bulma hikayem başlamış oldu. Bu konuda bana rehberlik eden kişiler , aldığım eğitimler hayatımı, bakış açımı ve vizyonumu tamamen değiştirdi.

Şu an yaşadığımız yılda dünyamız ve ülkemiz pek de iyi bir durumda değil . Bunu size uzun uzun anlatmayı çok isterdim fakat bunu kendi bilincinizle araştırıp öğrenmenizi daha çok isterim . Ama şunu biliyor ve inanıyorum ki siz bu mektubu okurken benim gelecekte hayalini kurduğum; sevginin, barışın ,saygının hakim olduğu ve sağlıkla bolluk bereket içinde yaşayacağınız bir dünya hayatını sizler deneyimliyor olacaksınız...Bunun mümkün olabilmesi için ben ve benim gibi dünyadaki milyonlarca ruh bütün enerjimizle, kalbimizle, sevgimizle ışığımızı yaymaya çalışıyoruz. Sizlere yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için…

Bizler şuan dünyamız ve insanlık adına büyük bir değişim ve dönüşüme şahitlik ediyoruz. Dünya var olduğundan beri bu değişimler hep yaşandı ve yaşanmaya da devam edecek.

Bu döngüde sizlerin de yüz yıl sonra kendi yaşam yolculuğunuz da unutmamanız gereken en önemli şey İnanç, Güven ve Teslimiyettir.

Sevgili torunlarım sizlere nasihatımdır....

Öncelikle nasıl bir yaşamda olursanız olun Yüce Yaradan'a olan inancınızı, sevginizi ve güveninizi kaybetmeyin. Her daim Allah'a inanın ve güvenin ve O'nun akışına teslim olun.

Sonra kendinizi sevin kendinize inanın ve güvenin

Her zaman kalbinize(iç sesinize) kulak verin ve onu dinleyin. Kalbiniz sizin yaşam merkezinizdir bunu sakın unutmayın.

Kin, nefret, öfke, korku ve kaygı gibi duyguların esiri olmayın. Bu duygular sizin frekansınızı düşürerek sizin Yaradan ‘la olan ilahi bağlantınızdan yani gerçeklikten uzaklaştırır.

Her zaman dengeli ve ölçülü davranın

Fiziksel bedeninize iyi bakın , İyi bakın ki ruhunuzu beslesin. Bedeniniz ruhunuzun aynasıdır.

Ruhunuzu şifalandırın, şifalandırın ki kalbinizdeki ışığınız parlasın.

Zihninizin sizi ele geçirmesine izin vermeyin o sizi yönetmesin siz onu yönetin, yönetin ki her daim denge de olabilin. Bu yaşamda varoluş sebebinizi bilir ve ona göre yaşarsanız dünya sonsuz bir cennettir.

Dünyanın size sunduklarına kulak verin ,görün ve hissedin. Dünya üzerinde yaratılan her bir canlının değerini bilin. Yaradan her türlü güzelliği ve cevabı insanoğluna sunmuştur. Yaşamınla ilgili her sorunun cevabı: gördüğün ,duyduğun ve hissetiğin herşeyin içindedir…yaşam senin içindedir,sende yaşamın içinde.

Ben , evlatlarımın yani ebeveynlerinizin yön eylemlerini kurarken titizliğimden ödün vermemeye çalıştığım için, siz torunlarıma da elimden geldiği kadar nacizane minik bir miras bıraktım.

Sizlere inanan ,sizlere güvenen ve sizleri çok ama çok seven büyük büyükanneniz

PENBE IŞIKLI