Yüzyıl Sonraki Torunuma Mektup-96

Her şey senin içinde unutma sen kendi merkezinde dengede kalabildiğin sürece dışarıdaki imkânsız görünen hiçbir şeyin önemi kalmayacak, dünya senin bakış açınla şekillenecek. Yaşamın parmak izin gibi eşsiz olsun.

Yüzyıl Sonraki Torunuma Mektup-96

                                                                                                                                                                             01.03.2023

Sevgili torunum;

Sana, ne yapıp yapmayacağınla ilgili nasihatlerle dolu bir mektup yazmayacağımı önceden beyan ederim. Umarım seni mutlu edecek ve ruhuna dokunabilecek satırlar yazabilirim. Şu an yaşadığım dünyanın senin yaşadığın dünya ile ne gibi farkları olacağını bilmiyorum ancak kendi yaşadığım dünya ve kendimle ilgili bir takım bilgileri sana aktarmak istiyorum.

Ben bu mektubu yazarken 36 yaşımdayım, doğduğum yer Sakarya’nın Karasu ilçesi ve köyüm kestane pınarı; buraya atalarım Giresun Görele-Güneyköy’den göç etmişler. İlkokul yıllarımı köyde, doğanın, hayvanların ve bol oksijenin içerisinde geçirdim. Çocukluğumda teknoloji olarak evlerde tüplü kocaman televizyonlar ve kablolu ev telefonları mevcuttu, sonraları teknoloji gelişti kocaman uydular evrenin boşluklarını çöplüğe çevirdi, insan aklıyla her şeyin akıllısını yaptı ve aklını kullanmayı bıraktı. Her neyse gelelim gençlik yıllarıma, ilkokul yıllarımdan sonra İstanbul’da yaşamaya devam ettim, burası kalabalık, gürültülü bir o kadar da alımlı bir şehir. Gitmek istersin gidemezsin gitsen bile ya geri gelir ya da hep özlersin. İşte öyle nazlı, gösterişli kendini beğenmiş bir sevgili gibi bu şehir. Canım torunum benim bu şehirde bir ailem oldu ve üç güzel evladım oldu. İsimleri Begüm, Alperen ve Aybüke dedeniz, Feyzullah ben ve dedeniz devlet memuruyuz işten geri kalan vakitlerimizi çocuklarımızı yetiştirmek için kullanıyoruz. Şu an Begüm 12 yaşında bir ergen vaktinin çoğunu odasında çizim yaparak geçiriyor, onun çizim konusunda yeteneği var, ileriki hayatında yeteneği üzerine bir meslek yapacağına inanıyorum. Alperen 7 yaşında tam bir mühendis kafası var bir şeyler üretip tasarlamaya bayılıyor, sanırım bu yetenekler senin genlerinde de olacak ve kim bilir bu yeteneklerin ile ilgili mesleğin olacak. Yaşaman için hangi mesleği seçersen seç seçtiğin mesleğin seni mutlu etsin, insan mutlu olmadığı işi iyi yapamaz ve işini iyi yapmayanlar dünyanın olağan sistemini bozar ve bu genelde bir kişi ile başlar o yüzden yaptığın işi sev ve örnek ol. Hayatını koşullardan ve olasılıklardan bağımsız olarak yaşa bil ki olan her şey hayrınadır o yüzden anı yaşa anda kal ki şu anı güzel olan geçmişini de geleceğini de en güzel inşa edendir.

Sevgili torunum; senin hayata güzel başlayabilmen için gayret ediyorum. Kendimi geliştirmeye ve sana öfkeden, küslüklerden, olumsuz tüm duygulardan arınmış bir gen aktarabilme niyetindeyim. Bilmeni isterim ki bunları dünyada savaşlar, yangınlar, salgın hastalıklar ve şu an güzel ülkemin içinde bulunduğu ve milyonlarca insanımızın vefat ettiği deprem felaketi gibi zor şartlar altında yapmaya çalışıyorum. Hayattaki en büyük gayem İslam dinimize uygun güzel nesiller yetiştirebilmek ve bu dünya hayatından ebediyete intikal ettiğimde ardımdan hayır dua etmenize vesile olacak eserler bırakabilmek. Sana şu ana kadar sadece tavsiyelerde bulundum, sana tek bir nasihatim var güzel torunum; Kur’an’ı öğren onu yaşamının her alanına dâhil et onu idrak etmeye çalış göreceksin ki o zaman hem dünya hem ahiret hayatın iyi olacak. Burada sana fazladan iyi insan ol hak yeme adaletli davran gibi şeyler söylemiyorum çünkü zaten sana verdiğim tek tavsiyeyi dinlersen bunların hepsini fazlasıyla yapmış olacaksın. Bende yüz yıl önceden Kur’an’ı okuyup idrak edebilmene niyet koyuyorum.

Sana Ömer Hayyam’ın “cennet de cehennem de sizin içinizde” sözüyle veda etmek istiyorum. Her şey senin içinde unutma sen kendi merkezinde dengede kalabildiğin sürece dışarıdaki imkânsız görünen hiçbir şeyin önemi kalmayacak, dünya senin bakış açınla şekillenecek. Yaşamın parmak izin gibi eşsiz olsun. Güzel evladım bu mektubumda sana yüz yıl önceden kısa bir aktarımda bulundum, eminim ki satır aralarını dolduracak donanımdasındır. Sana ve tüm torunlarıma yüz yıl öncede sevgilerimi gönderiyorum…

                                                                                                                                                                             Naciye Arslan

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!