Yüzyıl Sonraki Torunuma Mektup-90

Sevgili yavrularım 100 yıl sonra bu mektubu kimler okuyacak bilmiyorum ama düşüncesi bile beni çok heyecanlandırıyor.

Ben sizin büyük anneniz ninenizim, şuan yaşım 45 bu zamana kadar hayatımın deneyimlerinden bahsetmek istiyorum sizlere;

Dolu dolu çocukluğum geçti, sizin döneminizde çağın çocukları nasıl oyunlar oynuyor hiçbir fikrim yok bizler sokaklarda boş arazilerde çocuk oyunları oynardık.

Gençlik yıllarında her şeyi başarabileceğimi her şeyin üstesinden geleceğime inandım ama bunun yanı sıra hayal kırıklıklarımda oldu tabi. Tuttuğunu koparan aklına koyduğunu yapmaya çalışan kısmen de başarılı olan başarılı olamayınca çok üzülen bir kişiliğim vardı.

2004 yılında evlendim 2006 yılında oğlum Onur dünyaya geldi bu evliliğimin bana vermiş olduğu en büyük hediye idi.

Hayatım boyunca kendimi sevdiğim insanlara adadım onları mutlu edersem benimde mutlu olacağıma inandım, onlarda beni mutlu eder diye düşündüm ama yanlış olduğunu ne yaparsam yapayım geçici mutluluk verdim mutlu edemedim bende mutlu olmadım.

Zaman içinde aslında ilk önce ilk benim kendimi mutlu etmem gerekli olduğunu öğrendiğimde arkamda mutlu edemediğim bir sürü insan ve yaşadığım üzüntü ve stresten kendi sağlığını kaybetmiş ben duruyordum. Yaşadığım dönemde her şeye bir anlam yükler neden başıma böyle bir şey geldi diye sorularla kafamı meşgul ederdim. Hayatım boyunca çevremdeki insanların sevdiklerimin, ailemin benim istediğim gibi olmalarını istediğimin farkına varmadım; 0ysa onları olduğu gibi kabul etseydim her şey daha farklı olacakmış.

Zararın neresinden dönersen kârdır diyerek kulaktan dolma doğru bildiğim bilgilerimi değiştirerek ilk önce kendimi her halimle olduğum gibi hatalarımla günahlarımla sadece ilk önce benim kendimi sevmem gerektiğini öğrendim. Daha sonra herkesi olduğu gibi kabul etmenin ne kadar doğru olduğunu, her olayın elbet bir olumlu yanının olduğunu beklentiye girmeden sadece kendi istediğim için davranışlarda bulunmamam gerektiğinin farkındalığı bu yaşımda oluştu. 

Aslında karşıma çıkan beni üzen beni kıran insanlarında beni bana gösterdiklerini de öğrenmem çok acılı ve sancılı süreçti. Ben kendimi değiştirirsem Dünya’nın değişeceğini fark etmek benim miladımdı. Sizler yaşadığınız çağa göre bizlerden daha farkındalıklısınızdır diye düşünüyorum ama naçizane benim de size öğüdüm olacak;

Sizler rabbimin bu dünya üzerinde değerli kıldığı en güzel insanlarsınız. Kendinizi çok sevin değerli olduğunuza inanın her şeyin en iyisini hak ettiğinizden de şüpheniz olmasın. Elbet hakikat ilminde sınavlarınızda olacak kolaylıkla sağlıkla geçmeniz dileğiyle.

Hayata karşı hep olumlu düşünün, olumlu sözcük kurun ve bunun olacağına da gönülden inanın.

Hayata karşı seçimleriniz deneyimlerinizi, deneyimlerinizde sizi hayata karşı olgunlaştırdığını göreceksiniz.

Evrenden size sevgi dolu pembe ışıklar gönderiyorum birbirinizi çok sevin…

Sizi seven nineniz; Ayla KALAYCI