Yüzyıl Sonraki Torunuma Mektup- 85

Merhaba 3022, Ben Nuray. 37 yaşındayım ve tabii ki hayatta değilim. Bu devirde insanoğlunun ömrü ortalama 70 yıl. Ölümsüzlük gibi bir derdim yok elbette süreci tamamlayacağım. Yine de bir kadın olarak güzel yaş almak her devrin popüler uğraşı olmuştur. Muhtemelen 3022 de de geçerli bir konudur. Ben de bu popüler konunun meraklısıyım. Sizi temin ederim genetiğimiz fena değil. Popüler konuların yanı sıra, sizlere bu devirde yaşadığım bazı tecrübelerimi aktaracağım. Bu yaşlara gelene dek geçtiğim aşamalardaki çıkarımlarımın, benden sonraki soyuma faydalı olmasını temenni ediyorum.

Öncelikle Canlarım bugüne gelebilmek için kaydettiğim aşamalarda önemli bir göç geçmişimizin olduğunu bilmenizi isterim. Atalarımın yolculuğu Karadeniz’in yüksek, inatçı ve sarp dağlarından, Akdeniz’de bir Ada olan Kıbrıs’a kadar uzanmış ve 3 iklim geride bırakılarak sıcak bir iklime taşınmış. Bu yolculuk beraberinde bölgenin özelliklerinin karakterimizde toplanan inatçı yönümüzü de yarı yarıya geride bırakıp ilerlememizi sağlamış. Sıcak bir iklim olan Akdeniz iklimi aileme ve bana güzel bir samimiyeti öğretti. Kıbrıs'ta doğdum büyüdüm ve 23 yıl boyunca Kıbrıs’ta yaşadım. Daha sonra yeniden Türkiye’ye döndüm ve güzel Kıbrıs’ta öğrendiğim tüm içtenlikle halen daha Türkiye’de yaşamaktayım. Sizler de bu göçü devam ettirecek misiniz açıkçası merak ediyorum. Bu çağda insanın doğduğu evin kaderi yani büyüdüğü ev ve bölgenin hayattaki seçimlerinde belirleyici olduğu çokça konuşulan kavramlar.  Atalarımızdan aldığımız yazgı ile ilerlediğimize inananlardanım açıkçası. Soyuma bu kaderin olabilecek en pozitif haliyle yansımasına Yüce Allah’tan niyaz ediyorum. Atalarımdan ve yolculuğumuzdan bahsediyorum çünkü gelecekteki sizlere kim olduğunuz ne tarz yolculuk ve öğretilerden geçtiğimiz ile ilgili kendinizi tanımlama konusunda yardımcı olacağını düşünüyorum. Kişinin geçmişini bilmesi farkındalıklarını, kök inançlarını bilmesi, atalarından neleri almış olabileceğini bilerek kendin özüne olan yolculuğunda kolaylık sağlayacaktır.

Geçmişten gelen pozitif veya negatif inanç kalıplarını bilmek  “şimdi” yi anlamlı kılan, kişinin kendini yaşamda yönetebilme kabiliyetine yardımcı olan kıymetli farkındalıklardır.  Bu anlamda benim hayatımı bu göç hadisesinin büyük ölçüde etkilediğini, hayatımdaki; cesaret, tutunma, sabır, kabul görme gibi değerlerimin şekillenmesinde rol oynadığını söylemem mümkündür. Çocuklukta aldığım bu değerler bir sonraki gençlik evresinde kemikleşmiş, nihayetinde yaşadığım her şey beni bugünkü Nuray haline getirmiş oldu. Şu an 40’lı yaşlara doğru giderken sizlere verebileceğim en anlamlı tecrübe “an” ve onu yaşamanın önemi olabilir. Yaşam her nereden nereye doğru aksa da yaşanılan olaylar pozitif veya negatif etkiler bıraksa da zihnimiz her anın kıymetini bilmeye uyanık olmalıdır. Her zorluk beraberinde kolaylığı, her keyifli an beraberinde keyifsiz bir hadiseyi doğurabilmektedir. Önemli olan “an” ve bunu fark edebilmemizdir. Yaşadım diyebilmek büyük meziyettir. Şu an içinde bulunduğum farkındalık çalışmalarına dek ne yaşadıklarım konusunda yetersiz bir değerlendirme yetkinliğim varken. Farkındalık çalışmaları ile hayatımı değerlendirmek ve bir sonraki adım için harekete geçebilme de bu kıymetli çalışmaların etkisinin büyük olduğunu söylemek isterim. “an”ı yaşamanın önemi belli bir olgunluk ve farkındalıklar hissedilir. Buna bağlı olarak da mutlu ve mutsuzluğumu yönetebilmem yaşa değil tecrübelerime bağlı olmuştur. Yıllar ve şartlar ne olursa olsun kendi özel zamanınızda ilerliyorsunuz. Kimseye göre geç yâda erken kalmadınız veya zamanlı/zamansız değilsiniz. Farkındalık zamansızdır. Kendi tekâmülünüzde ilerliyorsunuz. Erken evlilik, geç mezuniyet gibi durumlar sizin özel ilerleyişiniz veya tecrübelerinizdir.

Aslolan olumsuz gibi duran olayların dönüştürülebilme becerisidir. Bu dönüştürme becerileri sizlerin hayatla birlikte manevra yapma yeteneğinizdir. Örneğin; 20 ‘li yaşlarda henüz gelmek istediğiniz hedefi koyamamışken, bunu 40’lı yaşlarda başarmış olabilirsiniz. Bu durumlarda ne yapmanız gerektiğini fark edip harekete geçmek önemlidir.

2022’den geleceğe bir tavsiye vermem gerekirse, zamanın herkese göre farklı şartlar sunabileceğidir. Olumsuzluklar kişiyi anı yaşamaktan geri koymamalı ve motivasyonununu düşürmemelidir.

Geç kalmıyorsunuz, kendi zamanınıza has ilerliyorsunuz. Yaratıcı kullarına farklı farklı kader tayin etmiştir. Kişilerin iradeleri ile içinde bulunduğu maddi-manevi şartlar doğrultusundaki tekâmülleri farklı hızla ilerler. Kimseye göre geç kalıp erken hareket etmiyorsunuz. İşte bu yüzden kendinizi kıyaslamayın. Sadece hedef koyup hayatla birlikte mücadele edin. Benim de hayatımda “geç kaldım” veya “erken oldu” diyebileceğim tecrübelerim oldu. Nitekim kendi hızında ve tam da olması gerektiği yerde yaşandı farkındalığına ulaşmam, yaşadıklarımı dönüştürme gayretimin sonucunda elde ettiğim bir kazanım oldu. Zaman zaman yaşadığım olumsuzluklara takılı kalsam da, zamanı geldiğinde (ki bu hep olur, yani bir olgunlaşma zamanı vardır) bu olumsuzlukları dönüştürmem gerektiğini fark edebiliyorum. Bu fark ediş, bizleri olumsuz gibi görünen hadiselere karşı bakış açımızı yani bizi geliştiren harika bir aydınlıktır.

Takılı kalmayın! “yaşadım” diyebilmenin hazzı hayatla birlikte akmaktan geçer ve zaman akıyor. Hayat bir nehir bizler de o nehrin içerisindeki sabit duran taş olamayız. Durağanlık doğaya aykırıdır. Kâinat hareket halinde ve bir an bile sonrakinin aynısı kalabilmek mümkün değildir. Yaşamınızda ve seçimlerinizde durağan olmamak için kararlı olun. Pişmanlıklarınızı ise uzun tutmayın. Almanız gereken dersi alıp ilerleyin. Kararsızlık zaman kaybettirir ve ben bunu deneyimledim. Umarım bunu şu sıralar fark ediyor olmam sizlere pozitif miras olsun. Aynı noktada farkında olana dek yerinizde saymak istemiyorsanız kararlı olmanız gerekir. Eş, iş gibi önemli seçimlerde kararlı ve akıllıca davranmak, hatta çok kıymetli hocalarımın da dediği gibi vaktinde vazgeçebilme özgürlüğüne sahipseniz iyi iş çıkarıyorsunuz demektir.

“Pek az insan başkalarının deneyimlerinden faydalanır” demiş Fransız yazar Voltaire. Sizlerin zaman kaybetmeden benim deneyimlerimden faydalanabilmenizi ümit ediyorum.

Son olarak hayatın içinde kendimizi bilmek ve bulmak için size 2022 den sesleniyorum. “yaşınız ve yaşadıklarınız ne olursa olsun sizler de kendinizi bilmek, özünüzü bulmak ve mutlu olmak istiyorsanız öncelikle kendinizi fark edip, olumsuzluklara takılı kalmadan hareket edin ve tekrarı olmayan bu hayatı hakkını vererek yaşayın!”. Bu ilerleyişin bir güzelliği de manevi bir yolculukla olursa çok daha anlamlı bir hal alacaktır. Burada inanç noktasında muhakkak bir inanca tabii olmanız büyük önem taşıyor. Bir inancınız olsun. Samimiyetle Allah inancına bağlı ve rızası üzere yolda olmanızı temenni ediyorum. Size huzur vereceğini ve çoğu tekâmülü inancınızla gerçekleştireceğinize inanıyorum. Benim yolum ve yolculuğum Allah rızası üzerine ve iyi ki öyle. Şükürler olsun.

Sizleri 100 yıldır seviyorum

Nuray FINDIK