Yüzyıl Sonraki Torunuma Mektup-101

Merhaba Sevgili torunlarım,

Ben Büyük Anneniz Elif.

Sizlere bu mektubu Nisan 2023 yılından yazıyorum. Ben 25 Şubat 1991 doğumluyum. Şu an 32 yaşındayım ve sizlerin atası olan Hüseyin Ekber’in annesiyim. Oğlum şu an üç buçuk yaşında. Ben Ziraat Mühendisiyim ve toprakla uğraşıyorum. Benim annemin dedesinin çiftliği vardı ve bu yüzden genlerinizle tarım ve toprak işleri olduğunu düşünüyorum. Meslek olarak yapmasanız bile hobi olarak toprakla uğraşmanızı tavsiye ediyorum. Torunlarım, sağlıklı gen için temiz gıda gerektiğini farkındayım. Dolayısıyla sizlere sağlıklı bir gen bırakabilmek için temiz gıdalar üretmeye ve oğlumu bu besinlerle büyütmeye çalışıyorum. Sizlerin de kendi evlatlarınız için doğal besinlere yönelmenizi tavsiye ediyorum. Silsile sırası sizde ve sizlerin de layıkıyla elinizden geleni yapacağınıza inanıyorum. Ayrıca şu an farkındalık eğitimi alıyorum. Atalarımdan gelen korkulardan kurtulup size temiz bir gen bırakabilmek için çalışmalar yapıyorum.

Her ne iş yapıyorsanız en iyisini yapın. Kendinize, insanlığa faydalı işler yapın. Kim sizin yolunuza taş koymaya kalksa buna izin vermeyin. Her ne olursa olsun, hayallerinizin gerçekleşmesi için pes etmeyin. Unutmayın bu dünyada size yardım edecek ilk kişi yine sizsiniz. O güç sizin içinizde var. Kendinizi asla hafife almayın yeteneklerinizi keşfedin. Benim sanat konusunda yeteneğim var sizde de bu yetenek mevcut olabilir. Araştırmanızı tavsiye ediyorum.

Sizin zamanınızda teknoloji nasıl bilmiyorum ama şu an kameralı cep telefonu, laptop, robot süpürge, çamaşır makinesi, kurutma makinesi gibi aletler var. Sizin sahip olduğunuz teknoloji elbette daha ileridir. Benim hayal bile edemediğim icatlar vardır. Unutmayın teknoloji sizin zamanınızı daha iyi değerlendirmeniz için zamanından tasarruf sağlar. Ama sizler en değerli şey olan zamanı boşa harcamayın. Unutmayın bir zamanlar ben de sizin gibi bu dünyadaydım. Bu dünya gelip geçici evimiz. Bu dünyada kalacak gibi çalışın, aynı zamanda sanki yarın ölecekmişsiniz gibi düşünüp ebedi dünyamız için de çalışmalar yapın. Bu hayatta en değerli şey sizin aileniz. Ailenize sahip çıkın. Mal mülk davası için birbirinizi incitmeyin. Unutmayın mal her zaman bulunur ama aile bulunmaz.

Benim çocukluğumda biz sokakta oyunlar oynardık. İp atlar, top oynardık. Sizin zamanınızda çocuklara yönelik aktivitelerin seyri nasıl oldu bilmiyorum fakat kendi yaşıtınız insanlarla aktivitelere katılmaya, onlarla zaman geçirmeye çalışın. İnsanı insan yapan sağlıklı iletişim kurabiliyor olması ve paylaşmayı bilmesidir. Bu yetenek de ancak deneyimleyerek kazanılabilir. Biz çocukken yeni bilgileri matbaalarda basılı kitaplardan okuyarak öğrenirdik. Şimdilerde çocuklar genellikle tabletlerde yazılanları okuyarak öğreniyor. Siz zamanınıza uygun teknolojik araç her ne ise onu kullanarak muhakkak okuyun. Yeni bilgiler öğrenmek sizin en büyük servetiniz olacaktır. Size tarih okuyuculuğunu tavsiye ediyorum. Geçmişte bizlerin yaptığı hataları okuyarak öğrenmek ve bizlerin ömrümüze mal olan hatalarımızdan ders çıkarmak sizlere kendi zamanınızda yaşayan kişilere kıyasla inanılmaz bir deneyim sağlayacaktır.

2020 yılında Covit-19 adında bir virüs Çin'den bütün dünyaya yayıldı ve pandemi oldu. Maskelerle dışarı çıkmak zorunda kaldık. Uzun zaman evlere kapandık. Toplum olarak salgından korunmaya çalıştık. Akrabalara, eşe dosta gidemez olduk çünkü taşıyıcı olma korkusu ve insanlara bulaştırırım endişesiyle birbirlerimizden uzak durduk. Bu olaylar bize sağlığımızın ne kadar önemli olduğunu ve sevdiklerimize koşullar uygunken sarılabilmenin ne büyük nimet olduğunu gösterdi. Biz yıllarca bırakın sarılmayı, sevdiklerimizi görmeye hasret kaldık.

6 Şubat 2023'te ise 7.7 büyüklüğünde Kahramanmaraş’ta deprem meydana geldi. Güneydoğu Anadolu’da bulunan 10 ayrı il bu depremden zarar gördü. Çok fazla yurttaşımız yaşamını yitirdi. Bu durum bizlere depremin değil binanın insanı öldürdüğünü ve liyakatsiz insanlarca yapılan binaların yıkıldığı gerçeğini öğretti. Siz çok değerli torunlarımın altına gururla imza atacağınız işler yapacağınıza olan inancım tam. Her zaman liyakatli olmanıza ve işinizde ehlileşmenize niyet ediyorum.

Anlayacağınız son birkaç yıl içinde deprem, sel, yangın, virüs gibi felaketlerle karşılaştık. Aslında bunlar bize birer ders niteliğindeydi. Kendimize gelmemiz ve ailemize, sevdiklerimizi daha sıkı sarılabilmemiz için vaktimizin olduğunu anlamamızı sağladı. Sizler böyle felaketler yaşamadan gidin ve sevdiklerinize sarılın.

Şimdilerde yaşayan insanlar maalesef doğanın dengesini hızla bozmaya devam ediyor. Yaşadığınız dünyada doğa ne hale geldi bilmiyorum ama umarım sizden önceki nesil doğaya açtığı savaşı yenememiş ve sizlere yaşanabilir bir dünya bırakmıştır. Ben oğlumu yani sizin büyük atanızı doğaya karşı saygılı bir birey olarak yetiştirmeye gayret ediyorum. Sizlerin de kendi çocuklarınıza bu mirası temiz bırakacağınıza inanıyorum.

Biz olumlu veya olumsuz her ne yaşarsak yaşayalım, altında muhakkak almamız gereken bir ders vardır. Sizler de her ne ile karşılaşırsanız karşılaşın, her zaman ‘’ bana ne demek istiyor’’, ‘’ ben bundan ne ders çıkarmalıyım’ ’diye düşünün. Her zaman kendinizi ve ailenizi Allah'a emanet edin ve kendinizi akışa bırakın. Sözlerinize, düşüncelerinize, davranışlarınıza dikkat edin. Unutmayın! Bunlar, siz farkında olmadan hayatınıza birer sınav çekmenize sebep olabilir. Her zaman dürüst olun. Haramdan uzak durun. Haksızlık yapmayın. Adaletli olun. Unutmayın bu dünya geçici ve şu anki yaşam size bir hediye. Bu yüzden bu hediyeyi en güzel şekilde kullanın.

Sizleri önce Allah’a sonra da ailenize emanet ediyorum. Sizleri çok seviyorum. Sizlerle gurur duyuyorum benim canım yavrularım. Sevgiyle kalın.

Büyük Anneniz Elif TENLİK