Yüz Yıl Sonraki Torunuma Mektup - 1

Öyle güzel canlarla bir aradayım ki. Uyanış yolculuğuna geçen bizleri destekliyorlar, teşvik edip, “Haydi Kendini Erteleme, Harekete Geç” diyorlar. Biliyorsunuz işleyen demir ışıldar. İyilik çoğalıyor canlarım, dünyayı iyilik kurtaracak. Şimdi hayal ediyorum, sizlerin nasıl bir yerde doğayla iç içe sevgiyle huzurla yaşadığınızı. Sizler işin sırrını çözmüş güzel düşünerek güzellikleri hayatınıza çekmiş olduğunuzu görür gibiyim. Başınıza ne gelirse gelsin tekamül sürecinde kabule geçtiğinizi, bütüne hizmet eden, hayat amacınızı bulduğunuzu görür gibiyim. Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum.

Yüz Yıl Sonraki Torunuma Mektup - 1

Merhaba canlarım, ben büyük büyük anneniz Ayşe Özkılıç. Ülkemiz konumu itibariyle Anadolu’nun kadim coğrafyasında yüzyıllardır bir arada barış ve huzur içinde yaşamış olan, farklı kültür ve toplulukların evlatlarıyız. Atalarımız bizlere bu güzel toprakları emanet ettiler. Çiçekler, böcekler, hayvanlar, denizle, ormanlarımız bizlere tüm ihtişamlıklarını sergilemek için adeta yarış halindeler.

Çocukluğumdan beri bahçe işlerini ve doğal ortamları çok seviyorum. Bana huzur ve sakinlik veriyor. Kendimiz ekip dikiyoruz, meyve ağaçlarımız var. Sebzelerimizi ata tohumlarında yetiştiriyoruz.Yeni güne uyandığımda şükürle başlıyorum. Sabah uyanabildiğim için, gözümün gördüğü,kulağımın öten kuş seslerini işittiği için, burnumun koku aldığı için şükür elhamdülillah diyorum.

Tüm vücudumun kusursuz bir sağlığa sahip olduğu için şükrediyorum. Ve hiç vakit kaybetmeden bahçeme çıkıp “ağaçlarım merhaba, çiçeklerim, domateslerim hibiskus’um günaydın” diyorum.Ağaçtaki kuşlara sesleniyorum “bugün ve her gün güne sizinle başlamak, teşekkür ederim” varlığınıza şükürler olsun. Rengarenk sardunyalar, mis kokulu güller, evime kadar ulaşan portakal ve limon çiçeği kokusunu içime çekiyorum. Mutlu, huzurlu, hafif ve sakin, kendimi bulabildiğim, kendim olduğum bu yerde bu kokular her zaman bilinçaltımda bana tebessüm ettirecek güzel anılarla her daim hatırımda olsunlar, diye rüzgarın sesini dinliyorum. Salıncakta sallanırken bulutları izliyorum.

Murat dedeniz ekiyor, dikiyor, çapalıyor. Ben olmuş biber, domates, patlıcan ve kabakları toplayıp kış için konserve yapıyorum. Domates, biber, kabak kurutması, kışın yerken ayrı bir lezzetli oluyor. O mis kokulu çilekleri toplayıp reçel, olgunlaşmış meyvelerden meyve suyu yapıyorum. Nane ve reyhanları kurutması ayrı keyif veriyor bana, ben buduyorum bir hafta sonra yine bir bakıyorum yine bir boy atmışlar. Kışlık hazırlıklar bitti sanmayın. Tarhanamızı, eriştemizi, ve turşularımızı da yaz sonu itibariyle yaptık mı hazırlıkların sonuna yaklaşmışızdır. Gelen konuklarımıza ikram eder, yapamayanlarla paylaşırız. Paylaştıkça çoğalır, bereketi artar. Sanmayın ki hazır gıdalar yok. O kadar çok çeşitli hazır gıdalar var ki, biz doğal yemeyi tercih ediyoruz canlarım. Sizlere ekmiş olduğumuz mısır, nohut, fasulye, domates, biber ve buğday tohumları bırakıyoruz, bir asır geçse de elinize ulaşmıştır diye düşünüyorum.

Ben yaratılmış her canlıyı seviyorum. Sokak hayvanlarının beslenme ihtiyacını elimizden geldiğince karşılamaya çalışıyoruz. Yaz-kış su kapları koyuyoruz. Kuşlar için pencere önüne bir kap su ve ekmek kırıntısı bırakıyorum.Bazı hayat tecrübelerimizi yaşadıktan sonra farkındalık yolculuğuna çıkmak nasip oldu. Bu öyle bir yol ki Allah çok güzel kapılar açıyor.

 

Allah’ım temiz bir gelecek için;

“Soyumun duruşunu değiştirebilmeye niyet ediyorum”

“Faydalı üretken olabilmeye niyet ediyorum”

“Bütüne hizmet edebilmeye niyet ediyorum”

“Hayat amacımı bulabilmeye niyet ediyorum”

 

“Kendim ve soyum için atalarımdan aldığım sevgiyi, çocuklarım ve bende sonra gelecek soyumla paylaşıyorum”.

Öyle güzel canlarla bir aradayım ki. Uyanış yolculuğuna geçen bizleri destekliyorlar, teşvik edip, “Haydi Kendini Erteleme, Harekete Geç” diyorlar. Biliyorsunuz işleyen demir ışıldar. İyilik çoğalıyor canlarım, dünyayı iyilik kurtaracak.Şimdi hayal ediyorum, sizlerin nasıl bir yerde doğayla iç içe sevgiyle huzurla yaşadığınızı. Sizler işin sırrını çözmüş güzel düşünerek güzellikleri hayatınıza çekmiş olduğunuzu görür gibiyim. Başınıza ne gelirse gelsin tekamül sürecinde kabule geçtiğinizi, bütüne hizmet eden, hayat amacınızı bulduğunuzu görür gibiyim. Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum.

Ben aile büyüklerimi gördüm ve kendimi çok şanslı hissediyorum. Onlarla anılarımı dün gibi hatırlarım. Anneannemin annesinin adı Ayşe’ydi. O gülen yüzünü hiç unutamam. Bayramda ve yaz tatillerinde gittiğimiz de o köy evinin merdivenlerinin gıcırtısını ve köy kokusu hala özlüyorum. Yazın çok sık giderdik, dereye girerdik. Babamın dedesini de gördüm. Ağ dede derdik. Çok zenginmiş o zaman bile bir sürü küçükbaş hayvanı varmış.

Dokuz on yaşlarındaydım. Bayramda elini öpmek için gittiğimizde bize belinde sarılı olan kuşağının içinden harçlık verirdi. Babaannemin annesi, onun adı da Ayşe’ydi. Adımı nenelerimden almışım. Yine bize yakın bir köyde otururdu. Evladının yanında kalırdı. O zaman bile nerden bilirmiş espri yapmayı, bizi çok güldürürdü. Bize anılarını anlatırdı. Yunanistan’ dan göçmeden önce askerlerin köylerini nasıl baskın yaptıklarını ve küçük bir çocukken gizlendiğini ve kaç gün orada öylece kendi başına saklandığını ve ortalık durulunca ailesini bulamadığını anlatırdı. Onları çok özlüyorum. Canım nenem. Bizim çok eski tarihlerde yaşamış adını destanlara yazdırmış, 1888 Erzurum ’lu Kara Fatma. Milli mücadele döneminde asker eşiyle cephede savaşmıştır.

Yine milli mücadele döneminde bir milletin hayal kurabilmesini sağlayan Halide Edip Adıvar.

Sultan Ahmet meydanını inlettiğini okuyoruz, tarih kitaplarında. Sivil olmasına rağmen askeri rütbe alan ilk kadınlardan biridir, Halide Edip Adıvar.

Neziha Muhittin, kadınların siyasal haklarını elde etmesi için hayatını buna adamıştır. Tarihe adını yazdırmış Nene Hatun’umuzu unutmak ne mümkün. Onları rahmet ve minnetle anıyoruz. Lider kadınların özellikleri bir hayale sahip olmalarıydı. Geleceğin tüm çiçekleri bugünün tohumları içindedir. Geleceğe umutla bakmalı,hayallerimizin peşinden gitmeliyiz.

Sen çiçek olup etrafa gülücükler saçmaya söz ver. Toprak olup seni başının üstünde taşıyan bulunur, demiş Hz. Mevlana

Bütüne şifa olsun.

 

YAZAR: AYŞE ÖZKILIÇ

Yazar'ın diğer yazılarına ulaşmak için

https://nefes21.com/profil/ayse-ozkilic

Yazar'ın sosyal medya hesabı

https://www.instagram.com/ayseozkilic39?r=nametag

 

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!