Yıldızlara Bakarak Kendi Esma'nı Bulabilir Misin?

Sana nefesinden üfleyen Yaradan, kendi isimlerini sende tecelli ettirir. Kişi çoğu zaman deneye yanıla, kendi esmasını arar durur. Esmanın kişideki tecellisi bazen az, bazen de çoktur. Şanslıysan gençlikte, daha da şanslıysan olgun yaşında farkedersin. Kimimize kendiliğinden ve kolaylıkla gelir, kimimiz de çalışıp çabalayarak onu bulur.

Esma ül Hüsna’nın izi küçük hayatlarımızda da görülür. Örneğin Yaradan, Er Rezzak ismiyle, tüm kainata, dünyamız ölçeğinde tüm insanlara, sokaktaki kediye, dağdaki kurda, asfalt çatlağından boy vermis çiçeğe, ormandaki ulu çınara rızk verirken; sen de cüz’i iradenle, küçük hayatında kendine, ailene ve ihtiyacı olan başka canlara rızk vermektesin. Ya da örneğin Allah, El Alim ismiyle kainatta senin bildiğin ve bilmediğin bütün bilgilere hakim iken, sen de kendi çapında bazı konularda uzmanlaşmış ve hatta alim olma yolundasındır.

Esma ül Hüsna sadece anlamı ile değil, seslendirildiği anda vücuda ve ruha verdiği etki ile de çok güçlüdür. Örneğin sessiz bir ortamda, yavaşça “Ya Allah” dediğinizde, ilahi dünyaya açılan kapı olan alın çakranızda ve kalbinizde bir titreşim hissedersiniz. Ya da “Ya Kahhar” dediğinizde öfke duygusunun çokça hissedildiği karın bölgeniz ve boğazınız titreşir.

Bunun anlamı ise basitçe şudur: eğer siz kendi esmanızı bulursanız ve uygun şekilde auranıza yüklerseniz, hayatınızdaki sorunlu alanı/çakrayı dengeleme şansınız olabilir. Ayrıca, hayatınızdaki sıkıntılı döngülerde kendi esmanızı seslendirirseniz, o dönemleri ucuz atlatabilirsiniz.

Kişi esmasını kendiliğinden bulursa çok şanslıdır, ama bulamayanlar için, astrolojiden destek alınabilir. Astrolojik haritalarda nasıl hayata bakış, duygular, hareketler, düşünceler ile beraber, hayattaki sıkıntı ve acının gelebileceği konular, öte yandan şanslar ve fırsatlar görülebiliyorsa, Allah’ın o kişiye üflediği nefesin izi olan kişisel esması da bulunur.

Astronomi ve astroloji ile ilgilenen Müslüman alimler, gezegenlerin insan hayatı üzerindeki etkilerini yüz yıllar öncesinde biliyorlardı. Bu bilgileri, çeşitli hesaplama yöntemleri kullanarak Esma-ül Hüsna ile birleştirdiler. Allah nasıl her birimizi bir diğerine benzemez şekilde yarattıysa ve bu durum nasıl astrolojik doğum haritalarına “kişiye has bir mühür” olarak işlenmiş ise, o haritalarda “kişiye has esma” da bulunabilir mi diye araştırdılar.

İslam alimleri bu bakış açısıyla hem astrolojik haritalar hem de gök cisimlerinin döngüleri üzerinde çalışarak kişiye özel esma hesaplama yöntemleri buldular. Bu bağlamda Güneş, Ay, Venüs, Mars, Satürn ve Jüpiter esmaları hesapladılar. Kişinin bu dünyaya geliş amacını anlatan Ayan-ı Sabite esması da bunun içindeydi.

Eğer bu yazıyı okurken, yukarıda örneğini verdiğim esma seslendirmelerini yaptıysanız farketmişsinizdir ki Esma ül Hüsna çok güçlü frekanslardır. Fakat kontrolsüz güç, güç değildir, bu yüzden çok dikkatli kullanılmalıdırlar.

Esma ül Hüsna’nın Arapça’daki harf değerleri üzerinden ebced hesabıyla bulunmuş bazı sayısal değerleri vardır. Bu sayılar, esmanın sorunsuz şekilde tekrar edileceği sayıları gösterirler. Bu sayılardan daha az yapılan zikrin etkisi olmayacağı gibi, fazla yapılanın da zararı olabilir.

Örneğin El Vedud esmasını,  hayatına sevgi çekmek için kullanmak isteyen bir kişi, ebced değeri olan 20 (en fazla 400 olabilir) tekrarın üstüne çıkarsa, yani eline bir zikirmatik alıp binlerce kez “Ya Vedud, Ya Vedud” diye seslenirse, kendini aşırı merhamet içinde, en küçük bir haksızlığa karşı çıkamaz, ya da onu aldatıp kötülük yapanlara bile merhamet gösterip sonunda acı çeker halde bulabilir.

Güneş, Ay ve Ayan-ı Sabite esmaları kendi ebced değerinde okunabilirken, Venüs, Mars, Jüpiter ve Saturn esmalarının muhakkak kişiye özel sayıda okunması gerekir.

Kişinin esması ve ona özel tekrar süreleri bulunurken doğum haritasındaki gezegenlerin birbirine uzaklıkları hesaplanır ve ilgili gezegenin dünyaya uzaklığını ifade eden değerler kullanılır. Ayrıca, kişinin gezegeninin retro olup olmadığı da hesaba katılır. Örneğin, dünyaya yakın olan Venüs’ün esma tekrarı daha az sayıda olabilirken, çok daha uzaktaki Satürn’ün zikir sayısı binlerce kez olabilmektedir.

Kişiye özel esmanın zikir başlama gün ve saati, tekrarlarına dair hesaplar, bazıları için ise yeme-içmede dikkat edilmesi gereken hususlara kadar uzanan kuralları vardır. Bu kurallara uyulmadığı zaman, yarar görmemekle kalmaz, bilakis zarar görebilirsiniz.

Bu sisteme göre yıllık ve dönemsel zikirler önerilir ve belli aralıklarla hatırlama çalışmaları yapılır. Ayrıca önemli gezegen döngülerinde yaşayabileceğiniz sıkıntıları azaltmak için de zikirler yapılabilir. Beraber okunabilecek ya da okunamayacak esmalar da vardır.

Örneğin, kişisel esmalardan bir grup yapılıp okunmasına doğum gününde başlanır. Onun süresi bitince başka bir amaç için, başka bir esma grubu zikredilir. Ya da, Satürn döngüsüne girilip zorlanmalar yaşanabilecek bir dönem gelirken, yahut Jüpiter desteğine ihtiyaç duyulduğunda Satürn veya Jüpiter esmaları çalışılır. Yani belli dönemlerde okuyup bırakarak, yıl boyu sürecek bir esma okuma planı yapılabilir.

Sosyal medyada çok sayıda esma tavsiyesi görüyor olabilirsiniz, bu tavsiyelerin bilinçli olduğunu düşünsek bile, genele yönelik şekilde yazıldığını hatırlayalım. Genel tavsiyeler, esmanın kendi sayısında verilip 21, 33, 99 günlük süreler belirtildiği sürece kullanılabilir ama bunun dışındakiler faydasız ya da zararlı olabilir. Bu konuda dikkatli ve bilinçli olmak sizi zarar görmekten korur. Kendi astrolojik haritanıza özel esmanızı, bunun başlama zamanı, tekrar adedi ve süresi gibi konuları öğrenmek için bu konuda çalışan bir astrologdan destek almanızı öneririm.

Size özel esmanızı bulduktan sonra, başlama ve okuma saatlerini Allah ile buluşma ve O’nun sizdeki işareti üzerinden O’nunla huşu içinde bağlantı kurma zamanları olarak değerlendirebilirsiniz. Bunu yaptığınızda çok farklı duygu alanlarına girdiğinizi görebilirsiniz. Bazen gözyaşları, bazen baş dönmesi, titreme gibi şeyler yaşasanız da zamanla hem bedensel hem de duygusal dengelenme hissi deneyimleyebilirsiniz.

Gökyüzünde ne varsa yeryüzünde de o vardır. Bizler Yaradan’ın “OKU!” emri uyarınca O’nun yarattıklarını okumaya ve iyiye doğru yürüme yolunda kullanmaya çalışırsak, kendimize, sevdiklerimize ve hayata daha güçlü katkılar sunabiliriz.

Esmanızı bulmanız ve tez zamanda faydasını görmeniz dileğimle.