Vesvese Sözlüğü 95- İçinden Sana

Ben senin içindeki değersizlik hissiyim. Küçüklüğünden itibaren seninleyim. Yaşam mücadelesi içinde olduğun anlarda sık sık ortaya çıkıyorum. Küçük bir çocuğum. Başım öne eğik, dizlerimi karnıma çekmiş öylece oturuyorum.Bakamıyorum kimsenin yüzüne. Korkuyorum. Aslında sen de aynada bakamıyorsun kendine. Sen neden korkuyorsun?

Vesvese Sözlüğü 95- İçinden Sana

Merhaba! Ben senin içindeki değersizlik hissiyim. Küçüklüğünden itibaren seninleyim. Yaşam mücadelesi içinde olduğun anlarda sık sık ortaya çıkıyorum. Küçük bir çocuğum. Başım öne eğik, dizlerimi karnıma çekmiş öylece oturuyorum.Bakamıyorum kimsenin yüzüne. Korkuyorum. Aslında sen de aynada bakamıyorsun kendine. Sen neden korkuyorsun?

Sen bebekken, senin çocukluğunda, gençliğinde, evlenip çocuğun olduğunda hep seninleydim. Farketmiyordun ama hissediyordun. İçine kapanıyordun başlarda, ağlıyordun, zamanla tepkiler vermeye başladın. Öfkelenip sinirleniyordun. Söylenmeye de başladın:‘Kimse değer vermiyor bana, bir gram değerim yokmuş kimsenin gözünde, yazıklar olsun!” diyordun.

Annen sana bağırdığında, okul arkadaşların seni oyuna almadıklarında, evlenip herkese saçını süpürge ettiğin zamanlarda da hep benim varlığımı hissettin. Zamanla kendini o kadar çok yordun ki, değer  görmek derdiyle başkaları için çabalarken kendini unuttuğunu fark ettin.

Artık daha fazla gücün kalmadı, görüyorum.Bağırmak, öfkelenmek, etrafındakileri suçlamak işe yaramadı. Sen böyle yaptın diye kimse sana ‘değer’ vermedi. Oysaki aradığın bumuydu…

Dışarı için gösterdiğin çaba ,gayretin bir işe yaramamış, üstelik seni bambaşka bir insan haline getirmişti. Bu sen değildin, biliyordun. Ama hayat şartları işte, başka türlüsü mümkün müydü?

Bir gün kendine doğru yolculuğa çıkmaya karar verdin. Beni fark ettin.Benimle tanıştın. İsmimi koydun :” Değersizlik.” Herkesin, her şeyiyle ilgilenmiştin zaten. Bir kendin kaldın geriye. Sahi sen kimdin,neleri severdin, neye yetenekliydin , ne seni çıldırtırdı, neye tahammülün yoktu, bugüne kadar hiç vakit ayırmış mıydın kendine, kendini tanımaya, el gözünde bir gram değerin yok muydu yani?

Kendini tanınmaya değer bulduğun anda başladın değişip dönüşmeye. Emeğini, zamanını ve zihnini, kendine ayırmaya başladın. Aynada kendine bakmaya da başladın. Kimseyi suçlamıyorsun artık, kendinle meşgulsün.

Değersizlikten korkmak, hayatın her alanında değer görmek için çabalayıp durmak yerine, kendini değerli hissetmeye, kalbi olan bir varlık olarak görmeye başladın.

Kendini tanıdıkça, tıpkı kızdığın, sana değer vermediklerini düşündüğün diğer insanlardan eksik bir yönünün olmadığını, senin de sana ait, seni sen yapan özelliklerinin olduğunu, bütün bu özelliklerin bir aradayken kendinin biricik olduğunu anladın. Allah’ın bu dünyada seni tek ve biricik yarattığını düşündükçe yalnızca sen olmanın huzuruyla başka  çaba harcamadan kendi değerini bilmenin tadını çıkarmaya başladın.

Artık beni tanıyorsun, tabi kendini de. Kendini değerli olarak görmeye başladığın anda , hayata da kendine baktığın gibi farklı bir pencereden bakmaya başladın. İnsanları da anlamaya başladın. Çünkü onların da kendilerince bir değer taşıdığını, kimsenin kimseden üstün veya aşağı durumda olmadığını, aslında tüm hissettiğimiz olumsuz duygu ve korkularımızın, birbirimizin farklılıklarına yüklediğimiz anlamlar olduğunu fark ettin. Değerli olduğunu hisseden birinin,hayatının her alanına değer katabileceğini artık biliyorsun. Yaşadın çünkü.

Evet, ben senin içindeki değersizlik hissiyim.

Şimdi seni çok uzaklardan seyrediyorum.  

YAZAR: HİLAL YENER

Yazar'ın sosyal medya adresi 

https://www.instagram.com/hlcglyn/

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!