Vesvese Sözlüğü 88- Ben Suçlu Değilim

İnsan ilişkilerinde ve kişiler arası iletişimde sorunların birçoğunun gerisinde suçlanma korkusu vardır. Bu korkuyu taşıyan kişi “ beni suçlayacaklar “ düşüncesinde olduğu için, sürekli kendini savunma halindedir. Bu nedenle iletişimin büyük bir kısmı yanlış anlaşılmalarla devam eder ve bu gidişatla ilişkilerin çeşitli vesveselerle zayıfladığı görülür.

Vesvese Sözlüğü 88- Ben Suçlu Değilim

İnsan ilişkilerinde ve kişiler arası iletişimde sorunların birçoğunun gerisinde suçlanma korkusu vardır. Bu korkuyu taşıyan kişi “ beni suçlayacaklar “ düşüncesinde olduğu için, sürekli kendini savunma halindedir. Bu nedenle iletişimin büyük bir kısmı yanlış anlaşılmalarla devam eder ve bu gidişatla ilişkilerin çeşitli vesveselerle zayıfladığı görülür.

Suçlanma korkusu olan birine “ Nasılsın “ diyerek yüzüne baksanız,  “ Bir şey mi demek istedin, iyi görünmüyor muyum, neden öyle baktın yüzümde bir şey mi var? “ gibi sözlerle huzursuz, tedirgin, kaygılı bir şekilde söylenecektir.

Suçlanma korkusu olan kişilerde aynı anda hata yapma korkusu da vardır. Sürekli bir şeyleri yanlış yapmaktan ve suçlanacak sözler duymaktan korkarlar.

Bir gün bir hanımefendiye misafir olmuştum. Su içecektim: “ Bizim evde su içmek için bardak bulmak önemli demişti. Önce anlamadım. Bizim evde devamlı bardak kırılır, yani çoğunlukla ben kırarım. Eşim de kızar, bardak almaya yetişemiyorum der “ demişti.

Küçük bir çocukken bardak kırdığını, bunun birkaç kez tekrar ettiğini, annesi başta olmak üzere evdekilerin “ sakar, beceriksiz “ dediğini o günlerden itibaren de devamlı bardak kırdığını anlattı. Çünkü ben sakarım, küçükken hep beni suçlarlardı, evlendim, çocuklarım var. Halen sakarım ve eşimle, çocuklarım beni suçlamaya devam ediyorlar demişti.

Hanımefendi ile birkaç kez daha buluştuk, konuştuk. Kendini suçlamaktan vazgeçince, ben sakarım inancını dönüştürünce, mutfak onun acı çektiği bir yer değil, keyifle bütün hünerlerini gösterdiği bir yer oldu. Hatta sonrasında, yabancı bir şirketin müdürünün evinde aşçılık yaptığını, mutfağı ona emanet ettiklerini, yaptığı yemekleri çok beğendiklerini anlattı ve  “ Artık sakar değilim, bardak kırmıyorum “ diyerek güldü.

Çocukken suçlanıp, yıllardır bununla yaşayan kişiler için bu bir ıstıraptır. Ya kendilerini suçlu görürler ya da suçlayacak birilerini ararlar. Aslında tamamı vesvesenin oyunlarıdır.

İletişime başlamadan önce şöyle bir niyet yapabiliriz:

Allah’ım suçlanma korkumdan sana sığınırım. Bu iletişim bizim ve bütünün hayrına olsun. İletişimimizin her anı senin ilahi koruman altında olsun. Ben herkesi kolaylıkla anlarım, herkes de beni kolaylıkla anlar.

 

 

YAZAR: Yasemin Aktağ

Yazar'ın diğer yazılarına ulaşmak için

https://nefes21.com/profil/yasemin-aktag

Yazar'ın sosyal medya hesabı

https://instagram.com/yaseminaktag?utm_medium=copy_link

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!