Vesvese Sözlüğü 85- İlişkilerimizde Bağımlı Mıyız?

Bağımlılık sadece yeme- içme için geçerli değildir. Şayet eşimiz olmadan kendimizi eksik hissediyorsak; çocuğum olmadan nefes alamıyorum, hep yanımda, yanı başımda olsunlar ya da annem ve babam hep yanımda, çevremde olsunlar; arkadaşımın istediği zaman ve istediği gibi yanında olmalıyım gibi duygulara sahipsek bu durumda da bizler bu insanlara bağımlıyız demektir...

Vesvese Sözlüğü 85- İlişkilerimizde Bağımlı Mıyız?

İster psikolojik isterse de fizyolojik olsun hayatımızda şayet bir şeylerden vazgeçemiyorsak ya da ondan uzaklaşamıyorsak bunun üzerine bir düşünmemiz gerekir ‘’Acaba ben bağımlı mıyım?’’ diye.

Bağımlılık denilince aklımıza ilk kötü alışkanlıklar geliyor; alkollü içecekler, kumar, uyuşturucu, sigara kullanmak gibi. Bu ifadeleri okurken dahi insan kendini kötü hissediyor. Hemen: ‘’Allah korusun! Kendimi, çocuklarımı, ailemi ve tüm sevdiklerimi, bunlardan uzak eylesin!’’ diyoruz.

Bağımlılık bunlarla da kalmıyor. Daha zararsız olduğunu düşündüğümüz kahveyi ve çayı bile düzenli olarak tüketiyor ve gün içerisinde tüketmediğimizde bizlerin dengesini bozuyorsa biz bunlara da bağımlıyız demektir.

Bağımlılık sadece yeme- içme için geçerli değildir. Şayet eşimiz olmadan kendimizi eksik hissediyorsak; çocuğum olmadan nefes alamıyorum, hep yanımda, yanı başımda olsunlar ya da annem ve babam hep yanımda, çevremde olsunlar; arkadaşımın istediği zaman ve istediği gibi  yanında olmalıyım  gibi duygulara sahipsek bu durumda da bizler bu insanlara bağımlıyız demektir.

İnsan bağımlılığı da madde bağımlılığı gibi bizi hem psikolojik hem de fizyolojik yönden etkiler. Onlarsız bir şey yapamayacak duruma gelir, onlarsız ben bir hiçim diye düşünürüz. Bağımlısı olduğumuz insanlar ne istiyorlarsa kendi isteklerimizin önünde tutar, bu isteklerini her ne olursa olsun yerine getirmeye çalışırız. Her şeyde olduğu gibi bir denge işidir insan ilişkileri. Terazinin iki tarafı eşit olmazsa ağır olan taraf dibe doğru çöker ve terazi devrilir. Dengeyi korumak ilişkilerimizde de bu kadar önemli. Çünkü dünya ve içindeki her şey bir mizan üzere kuruludur.

İnsanoğlu doğadan görüp örnek aldıkları ile işlerini kolaylıkla yapar. Hayvanlar aleminden alacağımız birçok örnekler vardır. Bunlara uçmak en güzel örnektir. İnsan biyolojik olarak uçamaz. Bununla birlikte nasıl uçabilirim diye kuşları incelemiş. Hava hacmini, hava akışını ve havanın kaldırma kuvvetini keşfetmiş ve böylelikle tonlarca ağırlığındaki uçakları icat etmiştir. Buna benzer çok örnekler vardır hayvanlar aleminden esinlenerek kendi hayatımıza uyguladığımız. Bu gibi icatlar dışında onlardan alabileceğimiz başka bir örnek; yavrular belirli bir süre annelerinin bakımına ihtiyaç duyar ve zamanı geldiğinde kendi ayakları üzerinde durur ve kendi hayatlarını yaşamak için aileden uzaklaşırlar. İster dişi olsun ister erkek olsun hepsi kendi hayatlarını korumakla sorumludurlar. Birbirlerine bağımlı yaşamaz, o an ne gerektiriyorsa onu yaparlar. Bu beni daha çok sevsin, beni terk etmesin, ben tek başıma ne yapacağım diye düşünmezler. Böyle bir durum doğal dengelerini bozar çünkü. Bazen toplu bazen de yalnız kalmak avantajdır onlar için. Bunu dengede tutarak yaşamlarını devam ettirirler.

Bizler hayatımız boyunca birçok deneyim yaşadık, yaşıyoruz ve yaşayacağız. Ateş yakar, der ve çocuklarımızı korumak isteriz. Ne kadar söylesek de bazen o ateşi tutarak öğrenmeleri gerekir. Bağımlısı olduğumuz kişilerin yerine biz kendimiz hep ateşi tutmaya çalışırsak halimiz ne olur? Zamanla yıpranır başka bir şeyi tutacak bir uzvumuz kalmaz. Ateşi gördüğümüzde dahi travma yaşarız. Bu da psikolojik ve beden sağlığımızı yıpratır.

Kendi hayatımızda olmazsa olmazımız, alışkanlık olarak yapmaya devam ettiğimiz ilişkilerimizi gözden geçirmeliyiz. Bu davranışlarımız şayet karşıdaki incinmesin, beni terk etmesin, beni daha çok sevsin, beğensin, o da bensiz yapamasın, bana bağlansın düşüncesi veya güdüsü ile yapıyorsak, onların olmadığı bir anı düşündüğümüzde çıldıracak gibi oluyorsak işte bizler o kişiye bağımlıyız ve vesvese bizi buradan yakalamış demektir.

Bildiğimiz gibi olumsuz ve kötü olan, bizi dibe çeken alışkanlıklar bağımlılıktır. Bağımlılık özellikleri hangi durumlarda bizlerde görünüyorsa, oradaki gidiş hattımızda vesvesenin bizi istediği yönde yönettiğidir.

Bu farkındalıkla ilişkilerimizdeki al-ver dengesini gözetmeli, hep veren taraf biz olmamalıyız. Kendimizi şifalandırmak için öncelikle bunun bir bağımlılık(hastalık) olduğunu kabullenmeli ve ikinci adım olarak iyileşmeye niyet etmeliyiz. Bu adımlar çerçevesinde hatadan, kusurdan, eksiklik ve acizlikten, temiz, pak ve müberra, mukaddes ve münezzeh anlamlarına gelen ‘’EL-KUDDUS’’ (mutlulugunsifresi.com) esmasını 21 gün boyunca gün içerisinde 100 defa tekrarlamanızı tavsiye ediyorum.

 

Her halde ve her şeyde dengede olmak dileği ile…

YAZAR: SELMA ONATER

Yazar'ın diğer yazılarına ulaşmak için

https://nefes21.com/profil/selma-onater

Yazar'ın sosyal medya hesabı

https://www.instagram.com/selmaonater?r=nametag

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!