Vesvese Sözlüğü 48- ( Vesvese Ego-2 ) Kuru Gürültü, Ateş Topu
İçimdeki ‘’imdat! ‘’ çığlıklarını duyar gibiyim. Allah’ım! Ne oluyor bana? Kafamın içi bir savaş meydanı, kuru gürültüden ne yapacağımı bilmiyorum. Herkesin mi kafasının içinde sürekli konuşan biri var? Ya kalbim, içim, orada da bir ateş topu hareket ettikçe içimi yakıyor, nefes alış-verişimi kesiyor. Kafamın içini susturamıyorum, kalbimdeki sıkıntı nereden geliyor? Bulamıyorum. Ne zaman dinecek bu ıstırap? Karanlık, dipsiz, bucaksız bir kuyuda gibiyim.
Kelime anlamı olarak benlik anlamına gelen ego, kişinin devamlı surette kendini ortaya koyması ve kendi özelliklerini yüceltmesidir.Vesvese ise, zihinde beliren ve kişiyi kötü düşünce ya da faydasız davranışa sürükleyen fikir, şüphe ve kuruntudur.
Vesvese ile ego çok iyi işbirliği yapan, iki arkadaş gibi iş ortaklığı yaparlar. Çoğunlukla aynı yola hizmet ederler. Egomuz vesvesenin pohpohlamasindan beslenir ve şiştikçe şişer.
Egonun hoşuna giden, vesvesenin kulağımıza fısıldadığı durumlardan bahsedelim.Bu cümleleri okuduğunuzda sizlere de tanıdık gelecektir:
‘’ Sen işyerindeki arkadaşlarının hepsinden daha yeteneklisin, başarılısın. Onlar senin eline su bile dökemez. Onların bir günde yaptığı işi sen iki saatte yaparsın.’’ Bu ve bunun gibi işyerindeki vesveselerimiz bitmeden ikili ilişkilerimizde ve özel hayatımızda da vesvese zihnimizde dönüp duran düşünceleri fısıldamaya başlar:
‘’Sen daha iyisine layıksın, o kişiyle sohbet ediyorsun ama senin bildiğinin yarısını bile bilmiyor, dengin değil o senin .’’ Bunlar ve benzeri cümleler dönüp durur zihnimizde, şiştikçe şişer egomuz.Sonunda insanlara tepeden bakmaya başlarız.
Ya da tam tersi fısıltılar: ‘’Ne kadar beceriksizim ben, hiçbir şeyi de başaramıyorum. Herkes bana küçümser gözlerle bakıyor, ‘’yeteneksiz’’ dediklerini duyar gibiyim.Onunla sohbet ediyorum ama o bir derya, ben ise deryada bir damla bile değilim, ne haddime benim, onunla sohbet etmek.’’ gibi cümleler zihnimizi işgal ediyor. Vesvesenin iş başında olduğu ve egomuzun hoşuna gitmeyen bu fısıltılar beynimizi kemirip duruyor.
İçimdeki ‘’imdat! ‘’ çığlıklarını duyar gibiyim. Allah’ım! Ne oluyor bana?Kafamın içi bir savaş meydanı, kuru gürültüden ne yapacağımı bilmiyorum. Herkesin mi kafasının içinde sürekli konuşan biri var? Ya kalbim, içim, orada da bir ateş topu hareket ettikçe içimi yakıyor, nefes alış-verişimi kesiyor. Kafamın içini susturamıyorum, kalbimdeki sıkıntı nereden geliyor? Bulamıyorum. Ne zaman dinecek bu ıstırap? Karanlık, dipsiz, bucaksız bir kuyuda gibiyim.
Ben de bir gün yolumu bulabilecek miyim?’’
Vesvese bizi nerelere getiriyor fark ettiniz mi? Öncelikle egomuzu şişirdi ve diğer insanlardan üstün olduğumuza inandırdı. Tepeden baktık insanlara. Oysa peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) Veda hutbesinde: ‘’ Allah indinde en şerefliniz, takvaca en ileri olanınızdır. Ne Arap’ın Aceme(Arap olmayana ), ne de Acem’in Arap'a üstünlüğü yoktur.’’ Yani üstünlük ancak Allah'a kul olmakta gizlidir.
Ya da vesvese bizi fısıltılarıyla değersizleştirdi. Varlığımızı ayaklar altına aldık. Yetersiz, başarısız, değersiz hissettik kendimizi. Özümüzü, yaratılan en şerefli mahlûk olduğumuzu unuttuk.
‘’ Yok mu bunun bir ortası? Ya diplerdeyiz, ya da göklerde. ‘’ Bu ve benzeri soruların cevaplarını düşünürken ve araştırırken içimizden gelen bir ses, kapı aralar bize.İçimizden gelen ses ne diyor,gelin hep birlikte kulak verelim?
-Öncelikle: '' Fark et! '' İnsanoğlu ile sürekli uğraşan, onun dengesini bozan vesveseyi. Çünkü fark etmek, ilk adımdır. Kendi içsel yolculuğumuza çıkmak için attığımız ilk adım.
-İkinci adım olarak zihnimizi biraz sakinleştirelim. Önce gözlerini kapat, ‘’burundan yavaşça derin nefes al ve yavaşça ver. Burundan yavaşça derin nefes al ve yavaşça ver’’.Bu şekilde nefes egzersizlerini zihninizdeki sesler yükseldiğinde 3-4 kez yaparak zihnini sakinleştir.Beyninizi kemiren düşüncelerin azaldığını fark edeceksiniz. Zihniniz sakinleştiğinde,bu süreç içinde kalbinizde de rahatlama olduğunu hissedecek, iç sesinize kulak verebileceksiniz.
Vesvese hep bir şeyler fısıldayacak bize, önemli olan fısıltıların vesveseden geldiğini fark edip, ondan gelen olumsuz düşüncelere, fikirlere itimat etmeyelim.
Zihnimizin ve kalbimizin kolaylıkla ve sağlıklı bir şekilde dinginleşmesine, dengede olmasına niyet edelim.
Sakinleş! Dengeyi bul! Kalbindeki rahmani sesi duy!
İşte o zaman hayat huzuruyla ve güzellikleriyle kollarını açıyor bize.
Sevgiler…..
YAZAR: Mehtap DOĞAN
Yazar'ın diğer yazılarına ulaşmak için
https://nefes21.com/profil/mehtap-dogan
Yazarın sosyal medya hesabı
https://www.instagram.com/invites/contact/?i=ttbvc1a3zz0z&utm_content=12az81m
En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!