Vesvese Sözlüğü 34- Yalnızlık Kader Değil, Tercihtir
Görünmeyen bağlarla bağlı olduğumuz Dünyamızda okuduğumuz kitabın enerjisinden yediğimiz yemeğin ruhumuza işlemesine kadar şöyle bir düşünürsek “yalnızlık” kelimesini lügatimizden çıkartmamız bize kuvvet verir.
İnsan yaşadığı şartlar gereğince farklı ortamlarda bulunup farklı durumlar ve duygular yaşayabiliyor. Bunlardan bir tanesi de bilimsel adı eremofobi, monofobi veya izolofobi kelimeleri ile karşılanmakta olan “Yalnızlık Kokusu”dur. Bu korku bir kişinin kendi başına zaman geçirmesi durumunda ya da bu durumun düşüncesinin bile kişiyi aşırı endişeli ruh haline sokmasıdır.
Annem babam çalıştıkları ve bana bakabilecek kimseleri olmadığı için ben tek çocuk olarak büyüdüm. Ailem o dönemde beni uzun süre anneanneme taşıdı. Sonrasında ise kreş döneminde yine onlardan uzak nice zamanlar geçirdim... Çocuktum, haliyle annemi ister ve özlerdim. Beni kreşe bıraktıklarında yalnız kalmış, bazen terk edilmişlik hissiyle o küçücük yaşımda annemin peşinden ta bindiği arabaya kadar koşmaya çalışır ve gözyaşları içinde beni bırakmamasını isterdim. Sonra annem beni üzülse de mecburen kreşime geri götürürdü. İlkokulda evde yalnız olduğum için çok sıkılır kendimi mutsuz hissederdim. Hatta bu durum kısa süreli bir kekemelik yaşamama sebep oldu. Çok şükür ki bilinçli bir ailenin çocuğu olduğum için bol bol kitap okuyarak bu durumu kısa sürede aşabildim. İlerleyen yıllarda ise arkadaşlarımla ne zaman fikir ayrılığı yaşasam, farklı bakış açılarında olsak yalnız kaldığımı hisseder endişelenirdim. Bu durum lise dönemlerinde yerini kaybetme korkusuna bırakmaya başladığı için insanlara “Hayır” diyemez, kendi duygu ve düşüncelerimi ifade edemez duruma gelmeme sebep olmuştu. Bu durum kendimi buluncaya kadar özgüven problemi yaşamama yol açtı..
Güvensizlik, endişe, kontrolcü olma, nefes alamama, düşünme güçlüğü, yalnız kaldığında en kısa zamanda arkadaş bulmaya çalışmak, mantıksız gelse dahi insanların gitmesini istememek, ilişkilerde bağımlılık derecesinde bağlılık gibi durumlar yalnızlık korkusunu yaşayan insanların hissettikleri duygularla sergiledikleri davranışlardır. Günümüzde yaşlı ya da genç pek çok insan bu korkunun esiri olmaktadır. Yalnızlık korkusunun sebebi çocukluk yaşlarında benim de yaşadığım gibi terk edilme korkusu ya da anne babanın vefatı olabilir. Muhtaçlık duygusu da bizim yalnız kalmaktan korkmamıza sebep olan bir durumdur.
Yalnızlık korkusu olan insanların yaşam koşulları ister istemez sınırlanmaya istemeden de olsa yaşam konforlarını kaybetmeye başlarlar. Onlar yanlarında başka insanlar olduğunda yalnızlık korkusundan uzaklaştıklarını ve konforlu yaşadıklarını düşünürler. Aslında öze baktığımızda hiçbirimiz yalnız değiliz. Bize şah damarımızdan daha yakın olan Allah'a Tealaya sığınmalı, içimizdeki gücü fark etmeli, kendimizle barışmalıyız.
Ben yalnızlık korkumu voleybol takımına girerek yenmeye çalıştım. Önceleri sadece antrenmanlara gidiyor, seçmeler ve maçlar olduğu zaman hata yapıp dışlanma korkusu nedeniyle kaçıyordum. Bir gün beden eğitimi öğretmenim bütün okulun önünde beni yanına çağırdı ve “Bu sene seçmelere ve maçlara katılmazsan seni antrenmanlara da almayacağım. Bu kadar iyi oynarken takımın sana ihtiyacı var. Şimdi arkadaşlarının önünde bize söz ver Elif.”dediğinde hem çok utanmış hem de çok gururlanmıştım.
Yalnız kalmayı zorunluluk olarak değil de bir tercih olarak görmeye başlayıp küçük küçük sosyal faaliyetlerde bulunmak özgüvenimizi tazeleyecektir. Bu da kendimizle barışmamıza dışarıdaki sevgiden ziyade içeride sevgi oluşturmamıza yardımcı olacaktır.
Başka insanlarla yapabileceğimiz alışverişe, sinemaya, yemeğe, yürüyüşe, tatile gitmek gibi aktiviteleri kendimiz küçük denemelerle yapmaya başladığımızda kendi ayaklarımız üzerinde durduğumuzu görerek aslında kendimizin en iyi arkadaşı olduğumuzu yalnızlığın sadece bizim tercihimiz üzerine şekillendiğini öğreniriz. Ancak bilinçaltımızın konfor alanından çıkmak istememesi nedeniyle korkularımız tetiklenebilir. Bunun için de kendimize vereceğimiz telkinler, yapacağımız meditasyonlar, nefes çalışmaları rahatlamamızı sağlayacaktır. Korkumuzu yenmemiz için sebat etmemiz çok önemlidir. Edindiğimiz motivasyon defterine adımlarımızı ve başarılarımızı eklememiz bize ayrıca destek verecek bizi kuvvetlendirecektir.
Görünmeyen bağlarla bağlı olduğumuz Dünyamızda okuduğumuz kitabın enerjisinden yediğimiz yemeğin ruhumuza işlemesine kadar şöyle bir düşünürsek “yalnızlık” kelimesini lügatimizden çıkartmamız bize kuvvet verir.
YAZAR: ELİF GÖKCÜ
Yazar'ın diğer yazılarına ulaşmak için
https://nefes21.com/profil/elif-gokcu
Yazar'ın sosyal medya hesabı
En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!