Vesvese Sözlüğü 102- Değersizlik, Değeriniz Olmasın

Seni değerli kılmış ki, bir hiçken vücuduna bedenini giydirmiş,kendi ruhundan ruh üfleyip var etmiş.Sırf sen yalnız kalma diye, anneni, babanı yaratmış.Senin için, koskoca ağaçları, çiçekleri, değişik türlerde nebatatı, denizi, farklı renklerde, tatlarda, kokularda çeşit çeşit besin yaratmış, hepsi senin için…

Vesvese Sözlüğü 102- Değersizlik, Değeriniz Olmasın

‘’Geceyi gündüzü, güneşi ayı sizin istifadenize vermiştir. Yıldızlar da O' nun buyruğuna boyun eğmiştir. Bunlarda, akleden kimseler için dersler vardır’’.(nahl-16/12)

 

Değer kelimesi, kökeni itibariyle, “tegir,” yani pay, hisse, kıymet anlamlarında kullanılır. Bizim daha çok dikkat çektiğimiz kısım ise; kıymet, değer hissi ve değersizlik duygusu üzerinedir.

İnsanın mahiyeti itibariyle, diğer insanlarla kendini kıyas ettiği ve bir yarış halinde  olduğu, sosyal bir toplumda yaşıyoruz. Bu bağlamda, insanın kendisine vermesi gereken kıymeti, değeri bir başkasına vererek kendimize haksızlık ettiğimizin farkına varamıyoruz. Mesela , başkasına çok fedakarlıklarda bulunuyor, kendimizi önemsemeyip al ver dengemizi bozuyor, sonra da karşılığını alamayınca üzülüyoruz. Ya da başkasına fazlasıyla sevgimizi verip kendimizi ikinci plana atarak, ne severiz, nelerden hoşlanırız, ne yapmak isteriz hiç düşünmüyoruz.  Her halükarda hepimizin düştüğü hatalı bir durum bu. Ancak içinde yaşadığımız  toplumun tarihinden gelen bildiğimiz örnekler ve yaşanmışlıklarla, fedakarca yaşamaya, elde avuçta ne varsa vermeye, ben yemesem de olur, çocuğum yesinlere, herkese faydam var bir tek kendime yoklara, ne kadar çok sevdim karşılığı bu muydu tepkilerine alışkın olduğumuz için,  benliğimizi hiçe sayıp, hayaleti oynamaya devam ediyoruz. Çünkü asıl değeri bekleyen, asıl sevilmeyi isteyen biz olduğumuz gerçeğini unutuyoruz.

Halbuki, bizi diğer mahluklardan ayıran ve açıkça onlardan üstün kılan(isra 17:70),  Ancak insanı en şerefli ve en üstün varlık olarak yaratan (isra 70) ve zerreden, atom altı parçacıklarından koca kainatı, evreni, galaksileri, gökyüzünü sadece bizim emrimize veren bir yaratıcıya sahibiz.

Seni değerli kılmış ki, bir hiçken vücuduna bedenini giydirmiş,kendi ruhundan  ruh üfleyip var etmiş.Sırf sen yalnız kalma diye, anneni, babanı yaratmış.Senin için, koskoca ağaçları, çiçekleri, değişik türlerde nebatatı, denizi, farklı renklerde,  tatlarda, kokularda çeşit çeşit besin yaratmış, hepsi senin için…

Sana akıl vermiş aklet, kalp vermiş ki hisset, kendi değerini amacını bul, hayat yolunda denge üzerinde yaşa diye. Bir dua ile, ellerini açtığın an yaratıcıyla başbaşasın. Neden? Yalnız olmadığını bil, değerli olduğunu, kaale alındığını, sana kıymet verildiğini, sesinin duyulduğunu  bil diye,

Evet, yaratıcı,  sırf bizim emrimize musahhar olan bu nimetleri vererek o kadar güzel değer biçmiş ki, nasıl değersiz olabilir yaratılmış olan insan? Böyle değerli bir varlık , nasıl kendini sadece bir olayda değersiz hisseder? İşte hepimizin zaman zaman düştüğü durum  yanlış anlamaya neden olur.Olaya geniş bir perspektiften bakarsak nasıl da üstün bir değerlilik duygusu ile yaratıldığımızı anlayacağız. Farkında olabilmek, idrak edebilmek ve kendimizi çokça sevebilmek duasıyla…

YAZAR: EDANUR AKYOL

Yazar'ın diğer yazılarına ulaşmak için

https://nefes21.com/profil/edanur-akyol

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!