Önemli Olan Kahvenin Tadı Değil Onu Kiminle İçtiğinizdir

Günün öğle saatlerinde gökyüzünün parlak, denizin masmavi göründüğü güzel bir günde, İstanbul’un tam da boğaza hakim bir noktasında gittiği kafenin pembe renkteki rahat koltuğunda arkasına yaslanmıştı genç kadın. Bir taraftan İstanbul’un adeta simgesi haline gelmiş martıların yorulmadan kanat çırpmalarını izlerken bir taraftan da boğazdan gelip geçen gemileri seyrediyordu. Aynı zamanda hafif bir esinti ona eşlik ediyordu. Kendisini huzurlu ve mutlu hissettiği o anda garson kızın masasına bıraktığı kahvenin kokusu ile çocukluk yıllarına gidiverdi. Annesi, babası, ablası ve abisi ile yaşadığı, her zaman özlemle, sevgiyle andığı çocukluk yıllarına… 

Yaşadığı o güzel şehre, Eskişehir’e. İnsanı insan yapan değerlerin yaşandığı, İnsanların  sevgiyi, saygıyı ve dostluğu doyasıya yaşadığı yıllara. Kahvenin kokusu ile tekrar bulunduğu ana ve mekana döndüğünde kahvesinden bir yudum daha aldı ve daha derin düşüncelere dalıverdi. Çocukluk anıları gözünün önüne geldi. Oturduğu koltuğa biraz daha yerleşti ve derin bir nefes aldı. Her zaman onun için şükür sebebi olan, ailesini düşündü. Birbirlerini çok seven, mutlu anları paylaşan, bununla birlikte olumsuzlukların ilişkilerini etkilemesine izin vermeyen, her zaman birbirlerine destek olan huzurlu bir ailede büyümüştü.

Evleri bu güzel şehrin merkezinde, oldukça iyi bir semtte bir apartmanın üçüncü katındaydı. Dışarıya çıktıklarında mutlaka “kahveciler sokağı” denilen mekândan geçmeleri gerekiyordu. Burası küçük, yan yana Osmanlı mimari ile dizayn edilmiş dükkanlardan oluşmuş bir mekandı. Dış cephesinde adeta kahvenin rengini anımsatan ahşabın da kullanıldığı bu sevimli sokakta, günün her saati taze kahve çekilir ve kokusu sokaklar ile hem dem olur, alınan her nefes ile tüm vücuda yayılırdı.

Genç kadının çocukluğunun en güzel anıları buram buram kahve kokusu ile hatıralarında yerini almıştı.  İnsan yaşam çizgisinin bütününde anlam arayan bir varlık, bu anlam arayışı içinde geçmişe dair her ne varsa o ana yüklediği duygu oranında anılarda yerini alır ve unutulmaz olur. Bazen o anları çok güzel duygular ile, bazen de hissettiğimiz olumsuz bir duygu ile anımsarız. Kahve bazen sevdiğimiz bir arkadaşlarımızla sohbete eşlik eden ortak bir içecek olur, bazen bir dostla muhabbetimizin şahidi, bazen de şiirlere, şarkılara söz olur, resimlerde bir anlam olur, bazen de aradığımız sevgi, huzur, mutluluk, dostluk, küçük bir kahve fincanından yayılan kahve kokusunda olur. Ve tabi ki güzel anılarımızın baş aktörü olup vazgeçilmezi olur.

Kahve vefanın anlamını bilenler için sadece bir içecek olmaktan çıkar “Bir kahvenin 40 yıl hatırı var” denecek kadar anlamlı bir içecek oluverir. Bob Dylan ne güzel ifade etmiş” Bir fincandaki kahve gibidir hayat bazen tatlı bazen değildir önemli olan kahvenin tadı değil onu kiminle içtiğinizdir.” Hepimizin bildiği “Gönül ne kahve ister ne kahvehane gönül sohbet ister kahve bahane” sözü ne güzel de özetler.      He zaman hayatınıza anlam katan, değer katan, sizi gülümseten, size enerji veren dostlarınız olsun ve tabii ki birde size eşlik eden köpüğü ve telvesi bol kahveniz olsun. Sevgi ve muhabbetle...         

Profesyonel Koç Kadriye Borak