Vazgeçmeyin önce kendinizden, sonra tüm değerlerinizden

Duruşunuzun evrensel etik değerler doğrultusunda olduğuna inanıyorsanız vazgeçmeyin.

Vazgeçmeyin önce kendinizden, sonra tüm değerlerinizden

Vaz geçmeyin önce kendinizden, sonra tüm değerlerinizden

Duruşunuzun evrensel etik değerler doğrultusunda olduğuna inanıyorsanız vazgeçmeyin.

Burada iki şey dikkate alınması gerekiyor

1-Kendimizi araştırmamız ve bu araştırmanın amacı “benim duruşum evrensel etik değerlerle örtüşüyor mu” olmalı.

2-Evrensel etik değerlerle yol aldığımdan eminsem, ısrarla bu platformumu korumalıyım.

Soruları duyar gibi oluyorum.

-Evrensel etik değerlerler ne?

-Neden evrensel etik değerler?

-Kendimi bu konuda nasıl araştırabilirim?

-Kafamın karıştığı yerde güvenebileceğim cevapları nerden alabilirim?

-Diyelim ki ben bu konuda hakikaten yolcuyum ve eminim ama kimseyi ikna edemiyorum, bu nasıl çözülecek?

-Benim inandığım evrensel etik değerler, makroya nasıl katkıda bulunuyor?

Bu konuda her an bir soru doğabilir, ki en güzel yolculuk da bu. Çünkü artık sorduğunuz sorulara cevaplar Allah’tan, dolaylı olarak evrenden gelir (bkz. kitap: Evrensel İşaretleri Okumak Emine Gardiyanoğlu).

Her zaman olduğu gibi konuyu tek örnek üzerinden açıklamaya çalışacağım.

Evrensel etik değerlerim  bir konu, davranış, duruş bireyden fazlasına hitap ediyorsa, yani benim bir davranışım benden başkasına etki ediyorsa bir sorumluluğum var, bu nasıl bir sorumluluk: başkasının hakkına ve alanına girmeden düşünsellik, bu başkası; Allah’ın yarattığı tüm var olan.

Ol dediği.

Hayvan, bitki, gördüğümüz görmediğimiz enerji olarak hissettiklerimiz, bakteri virüs bile.

Virüsü yok ederim sadece kendi alanımda, her alana karışamam, hatta belki de uyum sağlamam gerekliliği doğar yani bağışıklık kazanmalıyım. Bakınız yok edemediğimiz virüsle uyum gerekiyor, savaşsak kazanacağımızdan emin miyiz, hayır değiliz. Başta savaşıyoruz, baktık olmadı anlaşma yolu   seçiyoruz, bağışıklıkla uyum, panzehirle tedavi gibi (yılan sokmasına karşı). Panzehir  yılan dan alınan bir parça zehir ile, bize uyum sağlatacak şekle getirilip damara zerk edip, tedavi edilir.

Ne kadar açık ve net doğanın verdiği uyum mesajları.

Evrensel etik değerlere uyum.

Tüm doğa bunu yapıyorsa, doğamız bunu tanıyor ve talep ediyor demektir, direnmek ne işe yarar, bunu zaten hep yaptık sonuçta elde ettiklerimiz, hastalık, stres, olumsuz u hayata çekmek hepsi bu temel güdüyü anlayıp davranamadığımızdan oluyor.

Örnek

Küçük kızım 28 yaşında, tıbbın tabiri ile zihinsel özürlü, insiyatif alamayan, vücudunun ihtiyaçlarını algılayamayan beyin yapısına sahip.

Evrensel etik değerlerimden kızıma bakınca, onun fıtratına uygun yol almam gerekiyor, Allah’ım yarattığına ve bana verdiğine göre, bu hak edişin bana bir öğretisi olmalıydı ve ben O’nun yarattığı ile uyum kurmalıydım ki hem öğretimi alacağım, hem de kızıma ebeveyn olarak, daha doğrusu iyi bir ebeveyn olarak eşlik etmiş olacağım bu dünyada.

Bir yönünü açıklayım.

Vücudunu anlayamıyor, mesela ağrının tanımı onda yok, dişin ağrıyor mu diye sorarım hep hayır der, hatta hiçbir şekilde anlayamamışımdır ağrı hallerini, dişler çürümüş ağız içi yaralar vs. ancak ben dikkatli bakacağım ya da tıp araştırma yapacak da anlaşılacak.

Çok ilginçtir, banyo yapmaktan korkardı, hissederdim korkusunu tabii ki emin değildim bu yüzden rahat bırakırdım kendi yıkansın alışsın diye, tabii ailemiz , geniş aile bu şekilde yaklaşmadı, pis kokuyor, görmüyor musun, ilgilenmiyor musun  gibi söyleniyorlardı etkilenip, ben yıkamaya çalışırdım tahmin edeceğiniz gibi kavga ede ede. Sonuçta çocuk suyun yüzüne değmesinden panik duyuyor.

Kendi çözümsüzlüklerim dolayısıyla bu kavgalı haller, 14 yaşına kadar sürdü.

Kızıma empati yapabilme ortamımın doğduğu senelerdi artık, evde iki kızımla yalnızım, geniş aile ile istersem görüşüyorum, sonuçta tekrar kızıma ulaşma alternatifleri arayabilirdim. Burada aslında geniş aile ile iç içe iken neden kendi fikrimi kabul edilebilir bir yönteme dönüştüremediğimin sorgulamaları başlamıştı, dışarda gördüğüm engelleri, arttırıyordum, içimden şikayetlerle.

Sanki başka biri var ona sürekli şikayet ediyorum ve savunmalarımı yapıyorum, kafamın içinde başka bir odada yaşıyorum, oysa kendi fikirlerime saygı duysam, başkasının da fikrine saygı duyardım  karşımda dediğim insanlar, en azından sessiz durup  bana yaptırım yapmıyordu,  evrensel etik değerlerimi bilip kendime saygı duyduğumda, onlara da saygı duyuyorum, evet onlarında birer inanışları var, bildikleri çerçevede konuşuyorlar, kimseyi yorum ve yargılamanın anlamı yoktu, onlarda öğrenecekler, neyi öğrenmeye geldiler ise.

Bunu keşfetmek dünyayı keşfetmek gibi oldu.

Evrensel etik değerlerime sahip çıkma adına, fikirlerime sahip çıkıp, inanıp karşı diye düşündüğüm fikre saygı duyduğumu ifade edip, kendi alanımı kendime ayırabiliyormuşum.

Peki kızıma yaklaşımımın evrensel etik değerim olduğuna inancımı nasıl edindim: cevaplar geliyordu, kızım ile uyum, gerilmeden konuşmalar ve ilerlemeler.

Sanırım, aklıma gelip yazdığım soruları cevapladım, sizler okurken aklınıza soru gelirse, yorumlarda yazın lütfen.

Biz bir bütünün parçalarıyız, yolumuz aşka.

Aşkla kalınız

Ümit Sağlıcak

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!