Travma Nedir? Nasıl şifalanır?
Travma denince insanların aklına çok trajedik yaşanmışlıklar gelir yakınını kaybetme, trafik kazası ve buna benzer çok ağır şeyler gibi düşünülü
Travmanın oluşması bazı kişilere Atalardan genetik olarak aktarılan bilinç düzeyidir, yani geçmişte Atalarında büyük bir acı, kayıp, hak yeme, hakkını koruyamama, işlenen cinayetler, haksız yere adam öldürme, yaşadığı olayları hazmedememe gibi yaşanmışlıklar kişiye istem dışı aktarılmışta olabilir.
Genelde travmalar anne karnında oluşmaya başladığını gözlemledim. Bebek anne karnındayken, bebeğin bilinçaltı anneyle telepatik bağ içindedir. Annenin çocuğu karnında taşıdığı süre içinde yaşadığı duyguları, düşünceleri, davranışları içinde bulunduğu her türlü olumlu veya olumsuz her şeyi farkına varmadan istem dışı çocuğun bilinçaltına aktarır. Anne hamilelik sürecinde her kimle ne yaşıyorsa, bebek bundan etkilenir ve bilinçaltı bütün bunları kendisi yaşıyormuş gibi hisseder. Çünkü bilinçaltının görecesi olmadığı için her şeyi kayıt cihazı gibi kaydeder. Bu durum sadece anneden değil, etrafta yaşanan, olan biten her şeyi kayıt altına alır.
Dünyaya geleceği esnada annenin doğum korkusu, ve buna benzer bir çok korkuları bebeği etkiler. Doğum esnasında yaşanan her şeyden bebek etkilenir.
Eğer 40 haftasını tamamlayamayan ve erken doğan (sezeryanla) ve akabinde bebeğin küveze alınması, bebeği ayriyeten olumsuz bir şekilde etkiler, çünkü annesinden zorla koparılmıştır, Bilinçaltı o şekilde algılar. Hayata güvensizliği orda başlar. Ayrıca 40 haftayı tamamlayamadığı için organlarının gelişmemesi özellikle akciğerler nefes almakta zorlanır ve bu durum bebeği ayrıca bir korku ve panik olmasına sebebiyet verebilir.
Normal doğumda dahi bebek doğunca bebeğin kendini anne karnından (güvenli sıvı ve sıcacık alandan)çıkıp tanımadığı ve bilmediği yabancı soğuk bir alana gelmesi ve bazı sağlık sebeplerinden dolayı annenin direk kucağına alamamasıda bebekte travma oluşturabilir.
Daha bebek dünyaya gelirken aynı zamanda birçok korkularıda yanında getirebiliyor. Çocuk için anne ve baba çok önemlidir, ikisinin birarada olması. Anne ve babanın ayrılmış olması çocukta olumsuz etkiler yaratır. Güvensizlik hisseder hayata ve insanlara karşı özgüven eksikliği oluşmaya başlar.
Çocuk yaşta yaşanan herhangi bir olaya şahit oluyor, Örnek : anne çocuğu kısa bir süreliğine komşuya bırakıyor, çocuğun elinde oyuncak bebeği var. Komşununda 1 yaş büyük çocuğu olsun.
En çok sevdiği güvendiği ve inandığı annesi bunu yapan. Annesinin kendisini terk ettiğini, sevmediğini, yalnız bıraktığını, istemediğini, değer vermediğini, önemsenmediğini, acı çektirdiğini, sesini kimse duymadığını, bir daha annesini göremeyeceğini düşünerek farkına varmadan inanç kalıpları oluşturur.... Birde komşunun kendisinden bir yaş büyük çocuğu kendisinden daha büyük, daha güçlü olduğunu düşünür. Elinde tuttuğu bebeğinide çekip elinden alırsa, tüm serveti tutunduğu elinden alınmıştır. Hakkını savunacak kendisini koruyacak, sığınacak hiç bir yer ve hiç kimse yok, güçsüzüm, çaresizim, yalnızım, beni kimse anlamıyor diyerek ayriyeten daha yeni inanç kalıpları ekmeye devam eder. Bilinçaltına ekmeye başladığı tüm düşünceler zamanla filizlenmeye başlamıştır. Zamanla bu filiz koca bir ağaç olur ve gittikçe büyür.....
Travmalar küçük şeylerle başlar ve bunlar dönüştürülmediği ve şifalandırılmadığı sürece kişinin hayatını olumsuz şekilde etkiler.
Küçükken elinden alınan oyuncak bebek senin en büyük servetindi ve kendini çaresiz, güçsüz, zayıf korumasız hissediyordun, peki şu anda ne yaşadın ve yine aynı duygular içindesin?
En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!