Sübliminal-1 Algımızı Çaldırmayalım

Algı sistemimiz her saniyede on bir milyon parça gönderir. Bir saniyede işleyebildiğimiz bilgi miktarı sadece 16-50 parça bilgi arasındadır. Bilincimiz kalan veriyi sağlıklı işleyebilmek için bilinçdışı alana gönderir. Bu alana gönderilen veriler, tekrar oranında hafızada yer eder. Biz farkına varmadan davranışlarımıza, tercihlerimize hatta hislerimize tesir eder.

Sübliminal-1 Algımızı Çaldırmayalım

Subliminal, sözlük anlamı olarak bilinçaltı, bilinçdışı ile algılanan manasına gelir. Latin kökenli, İngilizce ağırlıklı bir kelime olarak dilimize geçmiştir.

Sübliminal mesaj ise, bilinçaltımıza iletilen mesaj olarak tanımlanır. Bu mesajlar görsel işitsel olarak karşımıza çıkar. Belli tekniklerle direk hedef odaklı mesaj içerirler. Günümüzde kitlesel yönlendirme aracı olarak sıkça hayatımızın her alanında kullanılır.

Görsel Sübniminal mesajlar nasıl ortaya çıktı ve hangi yöntemle mesajlar insanların bilinçaltına işleniyor?

Sübniminal mesajların ilk örneği 1957 yılında yayınlanan “Picnic” isimli filmde kullanılmıştır. Bu filimde sahnelerin içine her 5 saniyede 1 saniyenin 1/3000’ ne denk gelecek şekilde “patlamış mısır ye” ve “şu marka içecek iç”  yazılmıştır. Bu yönteme frame adı verilir. Frameler sayesinde film aralarında “patlamış mısır” ve “şu marka içecek” satışlarında artış gözlemlenmiştir.

Yukarıdaki örnekte olduğu gibi görsel subliminal mesajlarda 25. Kare yöntemi kullanılmaktadır. Bu yöntem; televizyon ekranını 25 eşit kareye bölünmüş bir sistem içerir. Bu karelerin hepsi gözümüze yansır ancak 24 eşit parçayı görebilir ve algılayabiliriz.

Oysa göremediğimiz 25. Kareyi beynimiz bilinçaltımıza iter. 25. Kare yöntemi kitleleri yönetmek ve yönlendirmek için her alanda kullanılan bir dijital silahtır. Bilinçaltımıza itilen bu kare beynimiz tarafından algılanır ve önemli olarak adlandırılır. 25. Kare ister istemez karar mekanizmamızı etkiler. Biz anlamadan davranışlarımız, duygularımız, kişiliğimiz, sosyo kültürel çevremiz dâhil her alanımıza tesir eder. Cinsellik, ölüm, zenginlik, fakirlik doğası gereği doğrudan bilinçaltımıza etki eden konulardan sadece bir kaçıdır.

Görsel sübliminal mesajlar olduğu gibi işitsel subliminal mesajlarda vardır. İşitsel subliminal mesajları tanımlamak gerekirse şu satırlarla tanımlaya biriz;

Algı sistemimiz her saniyede on bir milyon parça gönderir. Bir saniyede işleyebildiğimiz bilgi miktarı sadece 16-50 parça bilgi arasındadır. Bilincimiz kalan veriyi sağlıklı işleyebilmek için bilinçdışı alana gönderir. Bu alana gönderilen veriler, tekrar oranında hafızada yer eder. Biz farkına varmadan davranışlarımıza, tercihlerimize hatta hislerimize tesir eder.

 Algı eşiğimiz dışında bilinçaltımız ruhsal ve fiziksel davranışlarımıza %80 alanında etki eden, ana merkezdir. Bu oran ancak sofistik zihin yapısına sahip yâda farkındalığı yüksek kimselerde bu miktar sapmaya uğrayabilir.

İşitsel subliminal mesaj tekniklerini şöyle sıralaya biliri;

Ses dosyasının içine farklı frekanslarla yerleştirilmiş sübliminal mesajlar.

            Ses dosyasına tersten okuma ile yerleştirilen sübliminal mesajlar.

Ses dosyasının içine hızlandırılarak veya yavaşlatılarak bilinçaltımıza etki eden direk sözcükler yerleştirilerek yapılan sübliminal mesajlar.

Genel olarak sübliminal mesajların üzerimizdeki olumsuz etkilerini şu şekilde sıralayabiliriz.

  1. Alışveriş alışkanlığımızı direk olarak etkiler. Bu durumun olumsuz yanları ise ihtiyacımız olmadığı halde tüketim yapmamıza ve maddi kaynaklarımızın hızla tüketilmesini hatta borçlu duruma düşmemizi sağlar. Bedensel ve ruhsal sağlığımızı olumsuz yönde etkiler. Domino taşı gibi, en yakınımızdan başlayarak en uzağımıza kadar olumsuz etkileri devam eder. 
  2. Kötü alışkanlık kazanmamızı neden olur. (Alkol, uyuşturucu, kumar, sigara vb.) Bununla birlikte sağlığımızı ve toplumsal refah düzeyimizi yıkıma uğratırız.  
  3. Dini inançlarımızın belli bir ideoloji içersin de tahrip edilmesine neden olur.
  4. Aile yapımızın bozulmasına ve anne, baba, çocuk kavramlarının içlerinin boşaltılmasına neden olur. Direk olarak aile yapısının ortadan kaldırılmasına sebep olur.
  5. Ruhsal çöküntülere neden olur. Bununla birlikte kendine zarar verme, hatta intihara giden bir sürece yol açabilir.
  6. Toplum içinde toplumsal yalnızlığa neden olur. Bireysel ve toplumsal olarak insanların birbirinden uzaklaşmasını ve yalnızlaşmasını tetikler.
  7. Sosyal medya aracılığıyla yeni akımlar ve trendler adı altında farkına varmadan zamanımızı boşa harcamamızı neden olur.
  8. Özellikle genç neslin düşünen, araştıran, çok okuyan, yazan bireylerden çok kalıplaşmış bir biçimde hayatı sadece sosyal medyadan ibaret sayan ve ona göre yaşan bir birey haline getirmeyi amaçlar. 
  9. Bireylerin eğitim seviyesini hedef alır. İnternet ortamında çok fazla boş ve yönlendirilmiş bilgi ile tahribata yol açar.

Yukarıdaki satırlarda detaylıca anlattığımız subliminal mesajları fark etmek için ruhsal ve davranışsal durumumuzu gözlem altına alıp farkındalıklarımızı arttırabiliriz değerli okurlar. Subliminal mesajlar ister görsel, ister işitsel olsun karar mekanizmamızı etkilediği için davranışlarımız, huylarımız, yaşadığımız çevreyi etkileyerek bütünsel bir durum haline geldiği için fark etmemiz o kadar kolay olmayacaktır. Farkındalığımızı arttırmak için aşağıdaki basit soruları kendimize soralım.

  1. İzlediğimiz ve dinlediğimiz diziler, filimler, şarkılar, reklamlar bizde bağımlılık yapıyor mu?
  2. İzlediğimiz ve dinlediğimiz dizilere, filmlere, şarkılara, reklamlara aşırı odaklanıyor muyuz 
  3. İzlediğimiz ve dinlediğimiz diziler, filimler, şarkılar, reklamlar hayatımıza etki ediyor mu?
  4. Dinlediğimiz şarkıların ve reklamların bazı kelimeleri yâda nakaratları istemsiz olarak gün içinde dilimize dolanıyor mu?
  5. İzlediğimiz ve dinlediğimiz diziler, filimler, şarkılar, reklamlar sonrasında duygu durumumuzda ani değişiklikler oluyor mu?
  6. İzlediğimiz ve dinlediğimiz diziler, filimler, şarkılar, reklamlar sizin başka bir iş yapmanıza engel oluyor mu?
  7. İzlediğimiz ve dinlediğimiz diziler, filimler, şarkılar, reklamlar sonrasında durgunluk hissi oluşuyor mu?
  8. Sosyal medya hesaplarımıza bakarken istemsiz olarak saatlerin geçtiğini anlamıyor muyuz?
  9. İhtiyacımız olmadığı halde alışveriş yapıyor muyuz?
  10. Alışverişte marka takıntımız var mı?

Yukarıdaki soruları türeterek çoğalttığımızda cevabımız evet ise subliminal mesajların hayatımıza etkisi ölçülemeyecek kadar yüksektir. Günümüz dünya düzeninde teknolojinin ilerlemesiyle subliminal mesajların da geliştiğini varsayarsak ortalama her ailenin evine, işine, eşine, çocuklarına, diğer aile bireylerine %90 civarında etkisinin olduğunu anlamalıyız. Küresel olarak dijitalleşen dünyanın yönlendirilmiş bireyleri olmak istemiyorsak çok okumalı, çok araştırmalı ve üretmeliyiz.

Sübliminal mesajları fark etmek için niyet etmeliyiz ve kendimizi ve etrafımızı gözlemlemeliyiz. Biz bu konuya emek verdikçe farkındalığımız artacağından şüphemiz olmasın değerli okurlar. Çokça okumalıyız. Günümüzün silahı bilgi olduğunu farkında olarak okumalıyız, öğrenmeliyiz ve çok araştırmalıyız.

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!