Samimiyet, Yüce Bir Makamdır.

İlişkileri ve iletişimi pozitif yönde kuvvetlendirip, dostluk bağını sağlamlaştırmak; kişinin geliştireceği koşulsuz sevgi ve samimiyet anlayışına bağlıdır. “Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol.” (Hz. Mevlana)

Samimiyet, Yüce Bir Makamdır.

Ruhsal olgunluğa ulaşmayı hedefleyenler için samimi ilişkiler önemlidir, çünkü samimiyetle kurulan bağ, dostluğu pekiştirerek gönülleri canlı tutar. Bununla beraber, samimiyetin mutlaka korunması gerekir ki, ahlâk ölçüsü bunu gerektirir. Kadim tarihte, manevi dostluk mimarlarının hayat hikayelerini okuduğumuzda nasıl da huzur buluruz, öyle değil mi?

İşte tam da bu nedenle, isimleri dillere destan âşıkların halleri gibi: Samimiyet bir erdemdir ve ilahi seviyede yüce bir makamdır. Ahlaken samimiyete erişmeyi dileyen bir gönül, koşulların, sebeplerin ötesine geçmeli ve insanlığa öyle bir yerden bakmalıdır ki, baktığı yerde kendisini de görebilmelidir. Tıpkı, Hz. Mevlâna ile Hz. Şems gibi...

İlişkileri ve iletişimi pozitif yönde kuvvetlendirip, dostluk bağını sağlamlaştırmak; kişinin geliştireceği koşulsuz sevgi ve samimiyet anlayışına bağlıdır.

İnsanlarla iletişim halindeyken bazı kişiler için;

“Onun içi dışı birdir, bu nedenle kimseye zararı yoktur.”

“Onun yalan söz konuştuğunu gören olmamıştır.”

“O, emanete sahip çıkar.” gibi, olumlu değerlendirmeler yapar veya işitiriz. Doğal olarak, bu karaktere sahip kişilere karşı güven duygumuz gelişir.

Güven kategorisinin dışında kalan bazı kişilikler vardır ki, onlar genelde gizli kapılar ardında hesaplar yaparlar ve ilişkilerinde de mutlaka içten pazarlıklıdırlar. Elbette bu tarz kişilerden hiç kimse hoşlanmaz. Dikkatlice gözlemleyip, incelediğinizde bu kişilerin iki yüzlü ve fakat konu ne olursa olsun sürekli sizden tarafmış gibi davrandıklarını görebilirsiniz.

Peki, sinsi ve hal gizleme becerisi yüksek, samimiymiş gibi davranışlarla aslında samimiyetsiz, sözleriyle insanları tesiri altına alan manipülasyon uzmanlarını biz hangi hallerinden tanıyabiliriz?

Bu anlamda, birkaç özelliği sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bu kişiler:

  • Büyük iddia sahibidirler, ancak konuyu karşı tarafa hissettirmeden ilerletirler.
  • Diğer kişilerdeki zayıf noktaları araştırırlar, bunu genelde başka birinden söz edermiş gibi yaparlar; çünkü daha sonra bulabildiği açık kapıdan sinsice giriş yapmaya çalışacaklardır. Her zaman kendi bildiklerinin doğruluğuna inanmışlardır.
  • Konuşmalarında sürekli ispat cümleleri kurarlar; çünkü bilinçaltlarında suçlanma korkuları vardır.
  • Çıkarcı yapıları vardır. Kaybetme ve terk edilme korkuları olduğu için davranışları aşırıdır. Örneğin: Menfaat güttüğü kişiyi başkalarının yanında fazlaca över ve yüceltirler. Talepleri adına uygun ortam(lar) oluştuğunda, vakit kaybetmeden harekete geçerler.
  • İyilik yapıyormuş gibi davranırlar, gösterişli ve yapaydırlar. İlişkilerde beklentili oldukları için kişileri seviyormuş gibi yaparlar, esasen bu sevgi gösterisi kendileri için bir çeşit ön ödeme yöntemidir. Vakti gelince vermiş olduğu yapay sevgiyi, gerçek sevgi olarak misliyle geri almak isterler.
  • Başkasının madden ya da manen sıkıntılı durumlarına tanık olduklarında içsel olarak keyif alırlar; çünkü zihinsel olarak kendilerinden başkası asla önemli değildir. Bununla birlikte üzülüyormuş görünümünü çok iyi yansıtırlar, rol yetenekleri müthiştir.
  • İletişimde göz temasından kaçınırlar; çoğunlukla isteksiz olduklarından dolayı, iletişim için karşı tarafa zaman ayırmak istemezler.

    ”İşler nasıl gidiyor?”

    ”Hayat nasıl?” gibi standart, detay istemeyen sorular sorarlar. Bu, kişilerle iletişimde kalıyormuş izlenimi vermek içindir.

    Güzel Canlar; güven, doğruluk, dürüstlük, samimiyet ve alçak gönüllülük gibi özniteliklerin varlığına sahip çıkıldığı ve yaşatıldığı ölçüde bilinçlerin anlama kapasitesi açılır. Böylelikle dönüşüm yolumuz, kolay ve huzur içinde devam eder.

    Hazır yeri de gelmişken, Hz. Rumi’nin konuyu taçlandıran şu sözünü paylaşmadan geçemeyeceğim:

    “Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol.” 

    Benden başlayarak, bütüne doğru ulaşacak faydanın her an katlanarak artması niyetiyle; Şükür ve teşekkür içeren olumlama cümleleriyle şimdilik yazımı tamamlıyorum.

    “Sağlıkla, kolaylıkla, güven, selamet ve huzur içinde uzun olan yaşam yolumda, yaşam amacıma uygun; bildiğim ve bilmediğim tüm helal kaynaklarla, maddi ve manevi alanlarda daima desteklendiğim için, şükürler olsun.”

    “Bana gelen bolluğun ve içindeki bereketin farkındayım. Cesaretli ve Üretkenim. Kendimin, ailemin, yakınlarımın ve bütünün faydası için ürettiğim yeni projelerin yaşam sahasına dahil edilmesi adına gerekli olan kuvveti ve bolluğu, bana ilahi sistem her an aktarıyor. Desteklediğim için şükürler olsun.”

    “Bolluğumu; kendim ve yakınlarım ve ihtiyaç sahipleriyle birlikte, diğer canlılarla da sevgiyle paylaşıyorum. İmkanlarımdaki faydalı artış için şükürler olsun.”

    “Sağlıkla, kolaylıkla şükretmeye ve paylaşmaya devam ettiğim için bolluğum katlanarak çoğalıyor, şükürler olsun.”

    “Sağlığımın, bolluğumun, bereketimin, iletişim ve ilişkilerdeki saygınlığımın, üretkenliğimi destekleyen cesaretimin; kolaylıkla, huzurla ve sevgiyle devam ediyor olması, sağlıklı ve güvenli.”

    “Olumluyu, faydalıyı ve ahlak güzelliğini yaratıp; tüm imkanları, benim de içinde olduğum bütüne ikram ettiği için, yüce yaratıcımıza sınırsız şükürler olsun.”

    Selametle…

    Muhammet Gebeş

    Sosyal medya hesabı: https://www.instagram.com/muhammetgebes_resmi/

    En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!