Pandemi Döneminde Veli Olmak

Yıllar önce okuduğum bir capste "Anne baba olmaya karar verdiyseniz, dışarıda da atan bir kalbiniz olduğunu kabulendiniz demektir." yazıyordu. Bu söz üzerinde uzun uzun düşündüğümü hatırlıyorum o günlerde. Zira anne baba olmak tam da buydu.

 Anne-baba olmanın getirdiği keyif bir yana, pandemi ile birlikte çocuklarımız okul çağında ise mart ayından beri en çok kafa yorduğumuz konu şüphesiz okullar açılacak mı? Açılacaksa hangi koşullarda açılacak? Gerekli hijyen koşulları nasıl sağlanacak? Açılmayacaksa çocukların akademik eksikleri nasıl telafi edilecek?

Biz bu yazımızda okulların tam zamanlı eğitime geçememe ihtimali üzerinde konuşuyor olacağız...Z kuşağı olarak tabir ettiğimiz bu nesil, mart ayından beri örgün eğitiminin uzağında yaşıyor. 18 yaş altına uygulanan sokağa çıkma kısıtlamaları nedeniyle sosyal hayatın, arkadaş ortamlarının uzağında kalan bu çocuklarımız; TV, PC ve cep telefonu üçgeninde vakit geçiriyor. Okullarda yüzyüze eğitimin ileri bir tarihe ertelendiği şu günlerde bu dijital bağımlılık bir süre daha devam edecek gibi görünüyor.

9 Ağustos 2020 tarihinde Millî Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk, Facebook hesabından şöyle bir paylaşım yaptı:

Yaz bitmeden vakit varken torunlarınıza;

  -turşu kurmayı,

  -biber kurutmayı,

  -hoşaf-reçel yapmayı,

  -etamin işlemeyi,

  -çiçek aşılamayı,

  -bez bebek yapmayı,

  -nane kurutmayı,

  -ekmek yapmayı,

  -hamur açmayı,

  -otlardan düdük yapmayı,

  -tulumbadan su çekmeyi,

  -bildiğiniz bir masalı,

  -yaşamasını istediğiniz bir geleneği, öğretin.

  Alttaki yorumları okurken de " Bugünün anne babalarının pek çoğu bu saydıklarınızı bilmiyor Sayın Bakanım." diyen bir beyefendinin yorumu da gözümden kaçmadı. 

Sevgili anne babalar, sayın bakanımızın da ifade ettiği gibi bu pandemi sürecini fırsat bilip, değerlendirmek bizim elimizde.Çocuklarımıza yaşamasını istediğimiz geleneklerimizi öğretelim. Kızlarımız etamin seccade- pano işlesin mesela.Şiş ile lif örsün, tığ ile dantel yapmayı denesin...Turşu malzemelerini yıkasın, onları kavanozlara dizsin...Kurabiye- kek yapsın, yumurta kırsın...Bırakın mutfak biraz dağılsın.Oğullarımız kavanoz domateslerini soysun, otlardan düdük yapsın. Spor yapsın...Koridora monte edeceğimiz bir barfiks çubuğu ile satın alacağımız birkaç spor aleti ile bu mümkün... Yabancı dil pratiği yapsınlar mesela... Dijital platformlarda önce alt yazılı, sonra tamamen alt yazısız izleyecekleri dizi ve filmlerle telafuzlarını geliştirsinler. Evde küçük kardeşleri, evcil hayvanları, çiçekleri varsa; bunların bakımı ile ilgili sorumluluk alsınlar...Balkonda saksıda taze soğan ve maydanoz yetiştirsinler. Çünkü bunlardan uzak geçirdikleri her dakikada onları dijital dünyanın bağımlılığına mahkum ediyoruz. Evde kalmalarını sağlayarak beden sağlıkları ile birlikte ruh ve akıl sağlıklarını da korumak bizim elimizde.