Otorite Karşısında Hangi Tavrı Takınıyoruz?
Bin dokuz yüz kırklı yıllar. Yer, babamın köyü (BALIKESİR ili GÖNEN ilçesi KÜPÇIKTI köyü). O yıllarda erkeklerin, toplanma, sohbet etme, sosyalleşme yeri; caminin yanında bir oda yani cami odası...
Firdevs MANDACI 
Köy ile ilgili önemli kararlar burada alınır. Sohbetler ve kahramanlık hikâyeleri hep burada anlatılır. Köyümüzün bir de ağası var. Üzeyir Ağa köylü onu dinler, talimatlarını ve emirlerini yerine getirirdi. Üzeyir Ağa'nın son günlerde bir şey dikkatini çekmişti. Cami odasına gelenler sohbetlere katılıyor ama namaza katılmıyorlardı. Üzeyir Ağa bu duruma çok sinirleniyordu.
Yine o gün de diğer günler gibiydi ama Üzeyir Ağa farklıydı. Üzeyir Ağa hiddetlenmiş ve köy odasında oturduğu yerden aniden kalkıp, hiddetle bundan kelli (bundan böyle) namaz kılmayan cami odasına gelmesin. Her kez sus pus, ortalık buz kesti. Üzeyir Ağa gibi düşünenler çoğunlukta idi.
Bunun yanında namaz kılmaya gönülsüz olanlarda vardı. Bizim köylü Ahmet de onlardan biri idi. Ağanın söylediği çiğnenmez, lafı tartışmaya açık değil, yapacak bir şey yok, ağanın emri. Bizim Ahmet birkaç gün oyalandı, bireylerde, canı sıkıldı başka zaman geçirecek yer yok köyde.
Sonunda çaresiz canı istemese de gitti cami odasına. Namaza niyet etti. Nasıl mı? Ne Allah için ne lillah için, Üzeyir ağanın korkusu için, Allahu Ekber. Bunu arkasında namaz kılan bir kişi duymuş, Üzeyir Ağa'ya haber vermiş. Ağa şaşkın, şokta ne için talimat verdi ne oldu, düşünmüş taşınmış sonunda bizim Ahmet'i namaz konusunda serbest bırakmış. Aslında Üzeyir Ağa'nın niyeti herkes Allah’a yakın olsun. Köylü komple cennete gitsin idi.
Korkularımız bize neler yaptırıyor? Neleri korkarak, neleri isteyerek yapıyoruz hayatta? Güçlüyken aldığımız kararların sonuçları ne oluyor? Gücümüzü nerede kullanıyoruz? Gücümüzü dengeli kullanabiliyor muyuz?
Sevgiyle kalın;
Firdevs MANDACI
Profesyonel Yaşam Koçu
En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
