Nefes ile Duygu Farkındalığı

Biz ilk nefesle hayata başlayıp, son nefesle hayata veda etmemize rağmen, ortalama 70-80 sene süren yaşamımızda genelde ilgilendiğimiz son şey nefesimiz oluyor. Herkese ve her şeye ayıracak zamanı bulabilirken, birkaç farkındalıklı nefes almayı hatırlayamıyoruz çoğu zaman.

Doğduğumuzda gerçekten orijinal ayarlarımızla dünyaya gözlerimizi açıyor olmamıza rağmen, sadece 3 yaşımıza kadar doğru nefes alabiliyoruz. Sonrasında anne ve babamızdan duyduklarımız, gördüklerimiz, yaşadığımız tecrübeler ve atalarımızdan gelen kalıplar sonucunda doğal ayarlarımızdan koparak, yeni bir benlik oluşturmaya başlıyoruz. Kişinin nefesine bakarak benliğini ortaya çıkartmak, parmak izini ortaya çıkartmak gibidir. Kişilerin nefes alış verişlerine göre yaşam kaliteleri de şekillenmektedir. Dolayısı ile nefes, kişinin psikolojisini otomatik olarak etkilediği gibi bedensel, ruhsal, fiziksel, duygusal her anlamda etki yaratmaktadır.

Genel olarak baktığımızda bizler hep hasta olduktan sonra doktora gider, bir avuç dolusu ilaçlarla iyileşmeye çalışırız. Oysa ki, yapmamız gereken şey, bize emanet edilmiş bedenimize en iyi şekilde bakmaktır. Yani sağlığımızı korumaktır. O halde doğru nefesle sağlığımızı koruyabilmemiz mümkünse biz bu en doğal ilacı neden kullanmıyoruz ya da en son kullanmaya çalışıyoruz?

Peki, nedir bu doğru nefes denilen şey? Birçok şey söyleniyor nefesle ilgili. Ağızdan al ağızdan ver diyenler var, burundan al ağızdan ver diyenler var ve burundan al burundan ver diyenler var. Bunların hepsi yerine göre kullanıldığında elbette doğru yöntemler.

Şimdi şöyle bir şey yapalım ve yazının devamını okumadan önce bir çalışma yapalım.

Gözleriniz kapalı bir şekilde, hiç ara vermeden, güçlü, derin, nefesinizi ve ruh halinizi gözlemleyerek ve kaliteli şekilde toplam 28 tane nefes alıp vererek sizde yarattığı duygulara bir bakın.

 Hangi grupta hangi duygular ortaya çıkacak bir inceleyin.

Alacağınız 28 nefesi aşağıdaki şekilde böleceğiz ancak arada hiç boşluk olmayacak şekilde, bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlı nefesler olsun.

7 tane burundan alıp burundan verin,

7 tane burundan alıp ağızdan verin,

7 tane ağızdan alın ve ağızdan verin ve son olarak

7 tane ağızdan alıp burundan verin.

Şimdi büyük çoğunluğun ağızdan alıp ağızdan nefes verirken çok hoş olmayan duygular hissettiğini düşünüyorum, eğer ağızdan alıp ağızdan nefes verirken rahatlayıp, burundan nefes alıp verdiğinde rahatsız olanlar olduysa psikolojik durumlarını incelemelerini öneririm.

Çoğunluğun bu çalışmadan alınması gereken sonucu yakaladığını düşünerek ve farklı bir durum yakalayanlar için doğru nefes tanımını yapmak istiyorum. Kısa ve özet olarak doğru nefes burundan alıp burundan verilen, derin alınıp uzun kullanılan, akciğerlerin tamamının kullanıldığı, diyafram kasının aktif olduğu ve sessiz  ( yani burun ve genizden hışırtı vs gibi ses gelmemesi) nefestir.

Kapsamlı ve doğru bir nefes için en az 8 saniyeye ihtiyacımız var. Yani 2 saniye nefes alıp, 2 saniye nefes tutup, 2 saniye nefes verip 2 saniye tekrar nefes tutmak yeterli bir oksijenlenme için size zemin hazırlayacaktır. Bu sistemi hayatınıza oturttuğunuzda yaşamınızda ve sağlığınızda birçok iyileşme yaşadığınızı fark edeceksiniz.

Gün içinde nefesinizi daha sık hatırlamaya çalışın ve nefesinizi hatırladığınızda şunu da mutlaka hatırlayın, soluk almakla nefes almak aynı görünse de farklı şeylerdir, soluk almak bizim otonom sinir sisteminin işlettiği ve yaşamımızı sürdürmemize yardımcı olan bir sistemdir, oysa nefes almak, onu hissetmek, onun farkında olmak ve oksijenlenmektir. Oksijenlenmek demek ise sağlıklı, zinde, genç ve uzun bir ömür demek. Bu birbirine bağlı işleyişi hayatınızın merkezine oturtabildiğinizde emin olun yaşamınız çok daha iyiye dönüşecektir.

O zaman şimdi doğru nefesler almaya başlama vakti.

Sevgi ve ışıkla kalın

Dilek Torun