Kişi Kendisi İle Yüzleşebilir Mi?

İnsanoğlu kaç duygusunu tanımlayabilir. Sevgi, korku, öfke, kızgınlık, vb. bunlar temel duygular. Peki iki duygunun karışımı ile oluşan ara duygularımızı fark edebiliyor muyuz? Ara duyguların bazılarını kendi içimize dönünce, yansımalarımızda ya da kitap satırları arasında fark edebiliyoruz. Fark ettiğimiz ara duyguları isimlendiremiyorsak, tanımıyoruz, faydasını bulup özgürleşemiyoruz. Kitap satırları arasında kibir duygumla tanıştım. İnsan hangi kelimeyi sık kullanırsa ondaki yansımaları ne oluyor onu anlatıyordu. Kitapta yazan cümleler şöyle; ''En kelimesini sık kullanıyorsan; bir hali çoğaltmak, rekabet etmek, etrafındakilerle didişmek, diğerlerini geçmek, önde olmak, gözde olmak ve onaylanır olmak istiyorsundur. Kendini yetersiz buluyor ve bunu da kendinden gizlemeye çalışıyorsundur. En iyi olmalıyım! En güzelini yapmalıyım! gibi ifadeler mütevazilikten uzaklaştırır, kibri arttırır'' (1) . Bu cümleleri okuyunca dönüp kendime bakma ihtiyacı hissettim. Beni bana sorsalar hiç kibirli bir insan değilim derdim. Meğer burnum kaf dağındaymış. Bir topluluğa girdiğimde gözde olma duygum içten içe hep olurdu. En güzel sofrayı eltilerime ben kurayım isterdim. Vergi dairesine kendimi kanıtlayayım. Ne de çok kibrimi alevdendirecek düşüncelerle beslemişim hayatımı. Halbuki neysen o'sun. Bu benim için kendimle olan ağır bir yüzleşme oldu. Kendimden kendi hakkıma girdiğim için özür diledim. Bu kibir duygusu başarılı olmam için teşvik edici unsur olmuş, teşekkür ettim. Kibir duygum, seni sevgiyle özgür bıraktım. Senin boşalttığın yere, tamım ve bütünüm, yeterliyim, değerliyim, başarılıyım duygularını koydum.

Tülay BOZER 

Profesyonel Koç

(1) Faydalanılan Kaynak: Kaderin Kodu- Ünal GÜNER

Resim: Plutchik'in Duygu Çemberi

''Duygular renkler gibidir, farklı yoğunluklara sahiptirler ve birbirleri ile karışabilirler. Psikolog Robert Plutchik tarafından 1980 yılında geliştirilen sınıflandırma yöntemi bu yaklaşıma dayanıyor.''