KENDİME REHBERLİK
Kendime rehberlik etmek!
Kendime rehberlik etmek ne demek?
Duygular, duygular, duygular!
Bütün kapılar duygulara çıkıyor.
Ben bugüne kadar duygularımı tanıdım mı?
Bana duygularım öğretildi mi?
Hayır.
İstisnalar hariç ama bizler genel olarak duygularımızı tanımadan büyüdük.
Duygularımızdan utanarak büyüdük.
Belki korku duygusunu tanıyacaktık ama bize korkma dediler.
Korkmadık mı?
Çok korktuk.
Ama korktuğumuzu bırakın yakınlarımıza kendimize bile söyleyemedik.
Korku duygusunu hissettik ama görmezden geldik.
Bu duygunun aslında insani bir duygu olduğunu bilemedik.
Öfkelendik, kızdık gösteremedik, bedenlerimizi hasta ettik.
Duygularımızı tanımadık.
Bugün geldiğimiz noktaya duygularımıza kör topal olarak ulaştık.
Bakın bütün medya, kişisel gelişim kaynakları istediklerimize şöyle kavuşalım, böyle hayal edelim, gözümüzde canlandıralım diyorlar.
Doğru da diyorlar.
Ama bu bana emeklemeden koşmayı öğrenmeye çalışmak gibi geliyor.
Olmaz mı olur tabii neden olmasın?
Ama ben tercihen öğrenmede sıralamaya özen gösteriyorum.
Kendi yolculuğumda
.Duygularımın farkına varmak,
.Duygularımı tanımak,
.Onlarla tanışmak,
.En çok hangi duygumla samimi olduğumu görmek,
.Bu samimiyetin nereden yada kimden geldiğini fark etmek,
.Sabah hangi duygumla uyandığımı gözlemek ki hep kaygıydı,
.Bu duyguyu kendime sesli olarak söylemek bazen yazmak gibi aşamalardan geçtim ve hala geçiyorum.
Öğrendikçe duyguların bize verilmiş en büyük armağan, güç olduğunu kavrıyorum.
Ama bizler hepimiz seçilmiş canlılar olarak hangi duyguyu yaşamayı seçiyoruz?
Bu bizim elimizde.
Ben hangi duyguyu en çok hissediyorsam o duyguyla yaratım yapıyorum.
Korku hakim duygumsa ki benim öyleydi, insanlar değişmek suretiyle beni korkutacak,
kaygılandıracak olayları yazıyorum ve yaşıyorum.
Ben mi?
Evet ben!
Kendime rehberlik sürecimde Yaradan’ıma güvenmeyi seçerek, bu duygularımı yok saymadan, duygularımın benim içimden değil benim onların içinden geçerek, kendi içimi gözleyerek, neler hissettiğimin farkına vararak kaderimi bilinçli olarak değiştirme çabasına girdim.
Bu çabanın aslında bu dünya hayatında benden istenen şey olduğunu yani benim tekamülüm olduğunu anladım.
Ben, duyguları olan ve görevi onları tanımak, deneyimlemek olan bir canlıyım.
Ve Yaradan seni, beni, hepimizi aslında o kadar güçlü yaratmış ki bizler hazine sandığının üzerinde oturup sesli ya da sessiz sadece şikayet ediyoruz.
O hazine sandığı benim bu dünyadaki cennetim.
İçinde neler var kim bilir?
Evet ben de korkuyorum hala.
Ama siz varsınız ya yanımda!
Haydi bir cesaret açalım mı hazine sandığının kapağını?
ELİF YERSEL
En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!