İstersem Unutmam Ki

Çok unutkanım diyorsun, öyle mi? Bence bunu test etmeden önce böyle düşünme!

İstersem Unutmam Ki


Kitap okuruz, son kapağı kapatınca aklımda bir şey kalmadı, ne okudum hepsini unuttum. Yeni tanıştığımız birinin ismini ve bizimle paylaştığı kişisel bilgilerini hepsini hatırlayamamakla kalmaz aynı zamanda hatırladıklarımızdan da emin olamayız. Unuturum düşüncesi ile randevularımızı dahi not tutar olduk. Hatta o kadar saldık ki kendimizi daha önceleri rahatlıkla en az on kişini telefon numarasını ezbere biliyorken, şimdi biri bize ait olan kendi numaramızı sorduğunda dahi onu bile hatırlayamıyoruz.
Birçok bilgiyi öğrenmek için zahmette bulunmak istemiyoruz ve gerekirse Google amcaya
sorarım mantığı daha çok kolayımıza geliyor. Tüm bunları yapıyoruz ve unutkanım dememiz
normalleşiyor. Unutkanım düşüncemizi sözcüklerle seslendirdiğimizde de zihnimiz bunu doğru kabul ediyor ve unutkan olarak programlıyor. Hiçbir şeyi kayıt yapmıyor, dikkat etmiyor. Niye dikkat etsin ki çünkü ondan bekleneni yapacak ve unutacak.

Bunun yerine zihnimizi asıl kapasitesiyle çalıştırmış olsak. Şöyle amacına uygun şekilde.
Beynimiz bir araba hızında yol alabilecekken ve biz onu üç tekerlekli bisikleti kullanır gibi
kullanmasak. Bundan sonra unutkan olur muyuz?
Unutkanım demek acaba bizim bir bahanemiz olabilir mi? Yoksa Kolayımıza mı geliyor?
Peki bu gerçekten de doğru olabilir mi, sence? Hadi gel birlikte sağlamasını yapalım.
Dün arkadaşınla veya sevdiğin biri ile yaptığın sohbeti, bugün bana tüm detayları ile aktara bilir misin? Aktar bilirsin değil mi? Biraz daha geriye gidelim geçen hafta ki buluşmadaki sohbete arkadaşın ne dedi, nasıl bir tavır takındı, üzerine ne giymişti ve nerede buluşmuştunuz? Tüm bu detayları anlatırsın öyle değil mi? Daha daha geriye gidip hatta bu duruma eşimizi ve kayınvalidemizi de katalım. Bunlarla aramızda geçenleri, yıllar geçmiş olsa da kelimesi kelimesine hatırlarız. Hatta bu konuda eşimizi 1-0 yeneriz. Ve bana diyorsun ki unutuyorum.
Peki bu farkındalıktan sonra unutkanım demek senin için bir çelişki değil midir?
Bu durumda bizler değer verdiklerimizi, işimize yarayanları ve anda kaldıklarımızı
unutmuyoruz desek doğru bir tespit yapmış oluruz. O halde yapmamız gereken şey belli.
Ben seminerlere katıldığımda artık her detayı not etmiyorum. Çünkü her şeyi not almaya
çalışırken bir kelimeyi doğru hatırlamadığımda tüm seminer boyunca bu durum zihnimi meşgul ediyor, neydi o kelime? diye. Arkadaşımla gitmiş isem hatırlayamadığım kelimeyi ona da soruyor, ben kendim yetmiyormuş gibi onun da dikkatinin dağılmasına vesile oluyorum.
Sadece özlü sözler gibi şeyleri not alıyorum. Bunlar bana seminerde anlatılanları daha sonra
hatırlamam da yardımcı oluyor. Çünkü detaylara artık takılmıyor anda kalıyorum. Böylelikle
konuyu daha iyi anlıyor veya anlayabilmek için gerekli noktalarda soru sorma şansım da oluyor. Detaylarla ilgilenmiyorum.
Konu ile ilgili olun, merak edin! Anlatılanları zihninizde canlandırın. Ve en kısa sürede aklınızda kalanları, kaldığı kadarı ile bir başkasına anlatın. Siz fark etmeseniz de duyduklarınız ihtiyacınız olduğunda ortaya çıkacaktır. Çünkü tecrübe sadece yaşayarak edinilmez. Dinleyerek te tecrübe biriktiririz. Gözlemleyerek edindiğimiz tecrübeler gibi.
Bunları böyle deneyimlediğinizde ne demek istediğimi daha iyi anlıyor olacaksınız. Ya da
kendinize uygun yöntemin tespitini bu konu ile alakalı olan geçmişteki tecrübelerinizi fark
ederek bulup, uygulayarak sizin için daha etkili yöntemi bulmuş olursunuz. Ayrıca bu bulduğunuz yöntem sadece size ait olduğu için kabullenmesi ve uygulaması daha kolay olacak.

SELMA ONATER

Yazar'ın diğer yazılarına ulaşmak için:

https://nefes21.com/selma_onater

Yazar'ın sosyal medya hesabı:

https://www.instagram.com/selmaonater

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!