İLİŞKİLERDE DÜALİTE
Güçlü olmayı birçok insan isteyebilir güçsüz tarafımızı görmemezlikten gelerek kendimize eziyet ediyor olabilir miyiz? insanların sadece iyi olarak nitelendirdiğimiz taraflarının olduğunu mu düşünüyorsunuz? Kendimizde kötü olarak gördüğümüz davranışları karşı tarafta gördüğümüzde onu yargılayıp kibire düştüğünüz veya tam tersi sizde olmayan iyi olarak gördüğünüz davranışları diğerlerinde gördüğünüzde kendinizi aşağılarda gördüğünüzü hissettiniz mi? Bu konuya daha önce böyle bakmamış olabilir misiniz?
İLİŞKİLERDE DÜALİTE
Yaradan katında iyi-kötü, doğru-yanlış yoktur. Sadece olan vardır.Biz insanlar, zıddıyla öğrenebildiğimiz için iyiyi bilmek için kötüyü, kötüyü bilmek için iyiyi deneyimleriz.Her şeyin artı ve eksi ucu vardır, sadece artı sadece eksi değildir. Yani bizlerde sadece iyi, sadece kötü değiliz her ikisine de sahibiz.Sadece iyi olarak nitelendirdiğiniz insanlara bakın hiç mi kötü tarafı yok yada sadece iyi olduğunu mu zannediyoruz.Acaba sevdiğimiz kişilerin olumsuz taraflarını görmemek için zihnimiz filtre mi kullanıyor.O kişiden soğumamak için O'nun olumsuz taraflarını bertaraf mı ediyoruz yada üstünü mü kapatıyoruz?
Kendimize dönelim bizi sevsinler diye sadece pozitif taraflarımızı gösteriyor olabilir miyiz? Eğer ki ben sadece iyiyim diye yaşıyorsak nasıl nötrleyeceğiz kendimizi. Eğer uç noktalarda yaşıyorsak sadece iyi ve kötü diye ve kendimizi tam olarak gerçekleştirmiyorsak nasıl insani özelliklerimizi kullanabiliriz. Bazı davranışları deneyimleyip bazılarından kaçıyorsak özümüzde içimizde tam insan olmayı nasıl deneyimleriz iyi ve kötü dediğimiz yanlarımızın enerjisi aynıdır. Madalyonun birde diğer yüzü vardır.
Mesela verici insan sadece verici midir bir taraftan da alıyordur. Düşünsenize sadece nefes alabilir miyiz br taraftan da veririz yoksa ölürüz. Bir insan sadece güleryüzlü müdür hayır asık suratlı olduğu durumlarda vardır. Çünkü biz O'nun asık suratlı halini bilip beğenmediğimiz için O'na güleryüzlü der, diğer halini görmemezlikten geliriz. Eğer ben kendimde beğenmediğim tarafları yadsıyıp baskılarsam bu karşı tarafta karşıma çıkar ve benim yadsıdığım yerleri bana gösterir. Ya da şöyle olur, ben kendimi verici olduğum için bu özelliği sadece iyi olarak nitelendiriyorsam böyle olmayanlara göre üstün görebilirim,diğer tarafta kendimi benden daha verici kişilere karşı aşağıda görmem kaçınılmaz olacaktır. Ne kadar pozitife gidersek o kadar negatif yaratabiliyoruz.
Örneğe dönelim kendimizi çok verici iyi bi insan olarak görüyorsak bunun tam tersini istemeden yaptığımızda bunu kötü olarak etiketlediğimiz için suçluluk, pişmanlık ve utanç duyarız Çünkü diğer insanları verici olmadığından dolayı kötü olarak yargıladığımız için kendimizi de yargılıyoruz ve aşağıya çekebiliyoruz. Bu negatif durum içinde de faydalar olduğunu gördüğümüzde o iyi dediğimiz durumda kibire düşmeyiz ve kötü dediğimiz durumda da aşağılarda görmeyiz.
Birine çok sevimli dediniz inanın sevimsiz olduğu durumlarda vardır. Burada bizim yüklediğimiz anlamlar vardır sadece.İnsanları etiketleriz şımarık, ukala, sevimsiz diye oysaki bu sadece bizim koyduğumuz etiketlerdir. Bizim sevimsiz dediğimize başkaları demeyecektir.
Biraz da kendimizle olan ilişkilerimize bakalım;
Güçlü olmayı birçok insan isteyebililr, güçlü olmak ya da güçlü görünmek uğruna güçsüz tarafımızı görmemezlikten gelerek kendimize eziyet ediyor olabilir miyiz? Güçsüz olma hakkımızı da kullanabiliriz öyle değil mi? Güçlü olmak ne kadar normalse güçsüz olmak ta o kadar normaldir. Sürekli iyi görünmeye çalışmak yorucu ve yıpratıcı olabilir. Aydınlık yanımız kadar karanlık yanımızla da buluşmak nasıl olurdu? Acaba tam olduğumuzu hissedebilirmiydik? İnsanları her haliyle kabul etmek hayatımızı nasıl etkilerdi?
İyinin içindeki kötüyü, kötünün içindeki iyiyi görebilmek umuduyla...
Muhsine AYDIN
En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!